3 Ekim 2012 Çarşamba

BULUNMAZ TİYATRO GENEL SANAT YÖNETMENİ SOSYALİST SANATÇI HÜSEYİN HİLMİ BULUNMAZ, KENDİSİ HAKKINDA ISRARLA "HAKARET VE İFTİRA" İÇERİKLİ YAZILAR YAZMAYA DEVAM EDEN LİNÇ KAMPANYASI ANA SPONSORLARINDAN TİYATRO... TİYATRO... DERGİSİ'NİN KURUCUSU VE BU DERGİNİN ESKİ SAHİBİ VE BU DERGİNİN YENİ SAHİBİ GÜLHAN AVŞAR'IN EMRİNDE YAYIN YÖNETMENLİĞİ VE SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ YAPMAK ZORUNDA KALAN MUSTAFA ŞÜKRÜ DEMİRKANLI'YI, T.C. İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI'NA ŞİKÂYET EDİP, ONUN HAKKINDA DAVACI OLMAK İÇİN, YEPYENİ BİR ŞİKÂYET DİLEKÇESİ SUNDU!

T.C.
İSTANBUL
CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI'NA

ŞİKÂYET EDEN: HÜSEYİN HİLMİ BULUNMAZ
T.C. KİMLİK NO: 50482204038
ADRES: Ali Baba Türbe Sokak No: 13/8 Çemberlitaş, İstanbul
TELEFON: 0532 642 88 57   / 0212 513 47 32     
FAKS: 0212 513 47 33
E-POSTA: tiyatroyun@gmail.com

ŞİKAYET EDİLEN: MUSTAFA ŞÜKRÜ DEMİRKANLI
ADRES: Reha Yurdakul Sok. No: 28/1 Billur Ap. Şişli-İstanbul
Gülbağ Mh. Şahinler Sk. No: 42 D. 10 Mecidiyeköy - İstanbul
TELEFON: 0212 216 75 20     

SUÇ: HAKARET VE İFTİRA SUÇLARI (125./2 VE TCK 267)
SUÇ TARİHİ: 02.10.2012, öncesi ve sonrası

AÇIKLAMALAR:


1 - MUSTAFA ŞÜKRÜ DEMİRKANLI adlı şahıs, 2 Ekim 2012 Salı günü, sahibi olduğu www.tiyatrodergisi.com adlı İnternet sitesinde, "H. HİLMİ BULUNMAZ'I SAVCI REDDETTİ..." başlıklı bir yazı yazarak, bana karşı "HAKARET", "İFTİRA","NEFRET", "YALAN" suçlarını işlemiştir.


2 - MUSTAFA ŞÜKRÜ DEMİRKANLI adlı şahıs, beni, tiyatro kamuoyununda küçük düşürmek, bana maddi ve manevi zarar verebilmek için, adliyeye başvurmak zorunda bırakarak, benim, adliyenin ve devletin zarar görmek ister gibi, şu sözleri çok rahatça söylemekten asla ve kesinlikle vazgeçmemektedir:


"TİYATRO CAMİASINA SÜREKLİ OLARAK HAKARET EDEN, DEVLET DESTEĞİNDEN YARARLANAN TİYATROLARI (KENDİSİ DE 2 YIL O DESTEKTEN YARARLANMIŞ OLMASINA RAĞMEN) 'KABINDAN MAMA YİYEN' KÖPEK FOTOGRAFI ALTINDA 'ÇANAK YALAYICILAR' OLARAK AŞAĞILAYAn, İLAN ALAN DERGİLERİ '... REKLÂM ADI ALTINDA AVUÇ DOLUSU PARA (AVANTA, BAHŞİŞ, DİŞ KİRASI, İANE, İAŞE, SADAKA, SUS PAYI) ALMALARINA KARŞIN....' DİYE HAKARET EDEN, HAKARETLERİNİ ARALIKSIZ SÜRDÜREN, HAKKINDA AÇILAN HAKARET DAVALARINDAN ART ARDA MAHKUMİYETLER ALAN ULUSLARARASI ELMAS KALEMLERİ TACİRİ H. HİLMİ BULUNMAZ, ŞİMDİ DE 'TEMİZ YAYINCILIK' İMZA KAMPANYASI İLE 'KÜFÜRSÜZ' YAYINCILIK YAPMASI KONUSUNDA KENDİSİNİ UYARAN İNSANLARA YÖNELİK OLARAK, - SÜREKLİ YAPTIĞI HAKARETLERİ YOK SAYARAK- CUMHURİYET SAVCILĞI'NA ŞİKAYETTE BULUNMAYA BAŞLADI."


MUSTAFA ŞÜKRÜ DEMİRKANLI adlı şahıs, benim, hemen hemen hiçbir kimseye, hiçbir zaman için, asla ve kesinlikle hakaret etmemeye büyük özen gösterdiğimi bilmesine karşın, bilerek, isteyerek, kasten, beni "HAKARET EDEN" insan tipi olarak sunup, benim, tiyatro kamuoyu nezdinde küçük düşmeme neden olmak istemektedir.


MUSTAFA ŞÜKRÜ DEMİRKANLI adlı şahıs, beni suçlarken, beni tiyatro kamuoyu nezdinde küçük düşürme fiilini işlerken, benim, kendisi hakkında adliyeye başvuracağımı bilerek, böyleliklle adliyeye karşı suç işleme eylemine  de yönelmiş demektir. Benim ve adliyenin sorun yaşamamıza neden olan şahis, bütün toplumsal menfaatlerin üzerinde bulunan devlete karşı da suç işleme gizilgücü taşımaktadır.


MUSTAFA ŞÜKRÜ DEMİRKANLI adlı şahıs, "DEVLET DESTEĞİNDEN YARARLANAN TİYATROLARI", daha önce de, bana karşı kışkırtığı gibi (Bakınız: "DEVLET DESTEĞİ ALAN TÜM TİYATROLARA VE TİYATRO İNANLARINA: HİLMİ BULUNMAZ HAKARETTE SINIR TANIMIYOR" LİNK: http://www.tiyatrodergisi.com.tr/detay.php?hng=3285), yine  aynı kışkırtma amacını güderek, benim üzerime tiyatro kamuoyunu salmak isteyerek, daha önce de, kendi elebaşlığında, kendi liderliğinde, kendi önderdiğinde düzenlemiş olduğu "ENTELEKTÜEL LİNÇ KAMPANYASI" gibi yeni bir "LİNÇ KAMPANYASI" eylemliliği başlatmak düşüncesindedir.


MUSTAFA ŞÜKRÜ DEMİRKANLI adlı şahıs, kurucusu, eski sahibi, şimdiki yayın yönetmeni ve sorumlu yazı işleri müdürü olduğu Tiyatro... Tiyatro... Dergisi'nin, hiçbir zaman için, tam zamanında, yani her ayın birinde yayınlanmamasına, yaklaşık olarak her ayın tam ortalarında yayınlanmasına karşın, T.C. Türkiye Cumhuriyet Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Lemi Bilgin, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Hilmi Zafer Şahin, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Nejat Birecik ve benzeri resmî kurum yöneticileri sayesinde reklâm alabilmektedir. Benim, bu hakkaniyetli olmayan, adı geçen kurumların tanıtımlarını tiyatro izleyicisine tam zamanında yapmayan, böylelikle, benim, halkımın, tüyü bitmemiş yetimin verdiği vergilerin çarçur edilmesine neden olan bu şahıs, benim, kendisini sürekli ve haklı olarak eleştirmemi, çok anlamsız sözcüklerle, çok yıkıcı ifadelerle yazarak, benim tiyatro kamuoyun önünde küçük düşmeme, maddi ve manevi açıdan büyük travmalar yaşamama neden olmaktadır.

MUSTAFA ŞÜKRÜ DEMİRKANLI adlı şahıs, sürekli ve haksız olarak yinelediği "HAKARET" sözcüğüyle, benim adımı yan yana getirerek, şöyle bir görsel imge oluşturmaktadır: "HİLMİ BULUNMAZ=HAKARETÇİ". Böyle bir imge, belki, günlük konuşma dilinde bağışlanabilir. Ancak, imgeyle haraket eden tiyatro sanatı dünyasında, böyle bir imgenin ne kadar alçaltıcı, ne kadar banal, ne kadar cahilce, ne kadar yıkıcı olduğunu anlayabilmek için, tiyatro sanatından biraz olsun anlayan birine sormakta yarar vardır.


MUSTAFA ŞÜKRÜ DEMİRKANLI adlı şahıs, benim, sürekli olarak "HAKARET EDEN" biri olduğumu yinelemekle birlikte, benim, birçok kez mahkûmiyet aldığımı dile getirmesine karşın, hiçbir belge, hiçbir bilgi, hiçbir bulgu, hiçbir delik, hiçbir kanıt, hiçbir olgu, hiçbir tanık göstermemektedir. Çünkü, bu şahsın, gerçeklerin ortaya çıkması gibi bir derdi olmadığı gibi, gerçeklerin gizli kalmasından kaynaklanan çıkarları söz konusudur. "1100 KİŞİLİK LİNÇ KAMPANYASI ÖRGÜTÜ" kurulmasına elebaşılık, liderlik, önderlik eden bu şahıs, "1100 KİŞİLİK LİNÇ KAMPANYASI ÖRGÜTÜ" içerisindeki Ömer Faruk Kurhan'ın, beni savcılığa şikâyet etmesi sonu başlatılan "KAMU DAVASI" sürecinde "BERAAT" etmemle birlikte, aynı şahsın hakkımda açmış olduğu 25.000,00 TL'LİK MANEVİ TAZMİNAT DAVASI da, aradan yıllar geçmesine karşın, bir türlü sonuçlanamamaktadır. Bunun yanı sıra, Tiyatro... Tiyatro... Dergisi sahibesi Gülhan Avşar Demirkanlı'nın beni savcılığa şikâyet edip, benim hakkımda açtırmaya başardığı "KAMU DAVASI" da, benim ceza almamamla sonuçlandı. Durum böyle olmasına karşın, bu şahıs, sürekli olarak beni suç müptelası olarak göstermeye gayret etmektedir.


MUSTAFA ŞÜKRÜ DEMİRKANLI adlı şahıs, benim en doğal hakkım olan savunma hakkımı, suç duyurusunda bulunma hakkımı, yargılatmama hakkımı hiçimseyerek, küçümseyerek, benim bu doğal haklarımla alay ederek, benim tiyatro kamuoyu önünde küçük düşmeme neden olmaktadır. Oysa şu çok iyi bilinen evrensel hukuk algısı, suçun şahsiliği ve suçun tikelliği konusunu unutmamıza, savcıların ve yargıçların da bu evrensel hukuk haklarımı görmemesini arzu etmektedir. Oysa, ceza kuralları, hukuk kuralları, yasa kuralları, adı geçen şahsın sanal dünyasına göre değil, nesnel ve somut hukuk kurallarına göre çalışır.


3 - MUSTAFA ŞÜKRÜ DEMİRKANLI adlı şahıs, hiçbir hukuk kuralını ciddiye almayarak, ayne şöyle sözler söylerek, olağan bir insanın hayrete düşmesine neden olabiliyor:


"H. HİLMİ BULUNMAZ, ŞİMDİ DE 'TEMİZ YAYINCILIK' İMZA KAMPANYASI İLE 'KÜFÜRSÜZ' YAYINCILIK YAPMASI KONUSUNDA KENDİSİNİ UYARAN İNSANLARA YÖNELİK OLARAK, -SÜREKLİ YAPTIĞI HAKARETLERİ YOK SAYARAK- CUMHURİYET SAVCILIĞI'NA ŞİKAYETTE BULUNMAYA BAŞLADI."


Yinelemekte yarar var: Suç, şahsi ve tikeldir. Azılı bir kaatil bile, kendisine karşı işlenmiş en küçük bir suçu bile, ilgili savcılığa bildirmekle, suç olarak düşündüğü eylem için, "DAVACI VE ŞİKÂYETÇİ" olmaya hakkı vardır. Böyle bir hakkın kullanılmasını sorgulamak bile, suç duyurusunda bulunan kişiye, adliyeye ve bütün menfaatlerin sahibi devlete karşı suç işlemek anlamına gelir.


4 - MUSTAFA ŞÜKRÜ DEMİRKANLI, benim birçok suç duyurusunda bulunduğum, bazılarının "SORUŞTURMA" aşamasında, bazılarının "KOVUŞTURMA" aşamasında, bazılarınınsa "MAHKEME" aşamasında olmasını bilmesine karşın, bilerek, isteyerek, kasten şöyle bir söz kullanarak, tiyatro kamuoyu karşında, hukuk bilmez biri olarak tanınmamı sağlamak istemektedir:


"HEMEN HEMEN HER YAZISI HAKARET İÇEREN BU ŞAHSIN LEVENT ÇAĞLAYAN'A YÖNELİK YAPMIŞ OLDUĞU ŞİKAYET DİLEKÇESİNİN CUMHURİYET SAVCILIĞI TARAFINDAN 'KOVUŞTURMAYA YER YOK KARARI' VERİLDİĞİ ÖĞRENİLDİ."


MUSTAFA ŞÜKRÜ DEMİRKANLI adlı şahıs, kendisi hakkında bir suç duyurusunda bulunduğumda, kendisi hakkında derhal "SORUŞTURMA VE KOVUŞTURMA" yapılırken "ŞÜPHELİ" olarak sıfat kazanırken, bu sürecin hemen ardından, "SANIK" sıfatını elde ederek, T.C. İSTANBUL 27. SULH CEZA MAHKEMESİ YARGIÇLIĞI'nda yargılanmaya başlanmakla birlikte, ayrıca, T.C. İSTANBUL 6. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ YARGIÇLIĞI'nda başlayan  50.000,00 TL'lik bir MANEVİ TAZMİNAT DAVASI hâlâ sürmektedir.


MUSTAFA ŞÜKRÜ DEMİRKANLI adlı şahıs, benim bildiğim kadarıyla, bana yansıdığı kadarıyla, benim hakkımda, yeni denilebilecek bir "ŞİKÂYET", bir "SORUŞTURMA", bir "KOVUŞTURMA", bir "DAVA" söz konusu değildir. Durum böyle olmasına karşın, şahıs, aynen şöyle yazabilmektedir:
Hemen hemen her gün birkaç kişiyi Savcılıklara şikayet eden şahsın, diğer şikayetlerinin akıbetleri de beklenmekte, kendisi hakkındaki suç duyuruları da devam etmekte.

MUSTAFA ŞÜKRÜ DEMİRKANLI adlı şahıs, benim hakkımda, yeni diyebileceğim bir "ŞİKÂYET" bulunmamasına karşın, bilerek, isteyerek, kasten, tiyatro kamuoyunu yanlış yönlendirdiği gibi, "BASIN YAYIN YOLUYLA İFTİRA ATMAK" suçunu da işlemektedir.


5 - MUSTAFA ŞÜKRÜ DEMİRKANLI adlı şahıs, adını koymak istemediği, tanımlamaya asla yanaşmadığı, genel geçer sözlerle "TİYATRO CAMİASI" dediği bulanık kavramla, beni, tiyatro kamuoyu önünde, küçümsemek, hiçimsemek, küçük düşürüp, benim hakkımda olumsuz düşünceler oluşmasına neden olmaktadır:


"TİYATRO CAMİASI BAMBAŞKA SORUNLARLA BOĞUŞURKEN, BİR DE YENİ ŞAFAK ALINTILARIYLA MEŞHUR, SOSYALİST (!), OLDUĞUNU İDDİA EDEN, ELMAS KALEMLERİ TACİRİYLE UĞRAŞMAK ZORUNDA KALIYOR. YAKIN ARKADAŞI OLDUĞUNU AÇIKLAYAN COŞKUN BÜKTEL İSE SESSİZLİĞİNİ KORUYOR... SESSİZ KALARAK ARKADAŞINI ONAYLIYOR YORUMLARI YAPILIYOR."


MUSTAFA ŞÜKRÜ DEMİRKANLI adlı şahıs, benim, Yeni Şafak Gazetesi'nden alıntı yapmamı, toplumsal bir suç gibi göstererek, kendi kurup, yöneticiliğini yaptığı gayrimeşru, illegal, yasadışı "1100 KİŞİLİK ENTELEKTÜEL LİNÇ KAMPANYASI ÖRGÜTÜ" üylerine beni hedef göstermektedir.


6 - MUSTAFA ŞÜKRÜ DEMİRKANLI adlı şahıs, "KÜFREDEREK VAR OLAN İKİLİ" derken, benimle birlikte "LİNÇ EDİLMEK İSTENEN" Coşkun Büktel adlı oyun yazarını imlemektedir:


"KÜFREDEREK VAR OLAN İKİLİ, AMACINA ULAŞTI, MUHATTAP ALINDILAR.."


MUSTAFA ŞÜKRÜ DEMİRKANLI adlı şahıs, bizim, tiyatro kamuoyu tarafından muhatap alınmamızdan çok büyük rahatsızlık duymuş olmalı ki, tiyatro kamuoyunu bize, bana karşı kin duygusuyla yönlendirerek, yeni bir suç tanımı olan "NEFRET SUÇU" ile karşı karşıya kalmamıza neden olmaktadır.


HUKUKİ NEDENLER: HAKARET VE İFTİRA SUÇLARI (T.C.K. 125./2, 267. MADDELER


DELİLLER: http://tiyatrodergisi.com.tr/detay.php?hng=3559 ve diğerleri


İSTANBUL 27. SULH CEZA MAHKEMESİ (DOSYA NO: 2012/943) İLE 6. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ (DOSYA NO: 2012/481) BÜNYELERİNDE SÜRMEKTE OLAN DAVA DOSYALARI DA İNCELEBİLİR.


SONUÇ VE İSTEM:


Yukarıda sunduğum nedenlerle, şikâyet edilen ve kendisinden "DAVACI VE ŞİKÂYETÇİ" olduğum  ve kesinlikle uzlaşmak istemediğim MUSTAFA ŞÜKRÜ DEMİRKANLI adlı şahıs hakkında gerekli soruşturmanın yapılmasını ve cezalandırılması için "KAMU DAVASI" açılmasına karar verilmesini saygılarımla arz ve talep ederim. 03.10.2012


ŞİKÂYETÇİ
HÜSEYİN HİLMİ BULUNMAZ