Hilmi Bulunmaz'ın Faşizme Secdeye Durduğunun İspatı
A. Ertuğrul Timur
7 Nisan 2009
HİLMİ BULUNMAZ VİDEOSUNDA ÖĞRENCİLERİNİN GÖZÜNÜN İÇİNE BAKA BAKA DÜPEDÜZ YALAN SÖYLEDİ
Hüseyin Hilmi Bulunmaz her fırsatta sosyalist olduğunu vurguluyor. Herhangi biri, ortalama gerçek bir sosyalist bile ikide bir, ben sosyalistim deme gereği duymuyor. Fakat Hüseyin Hilmi Bulunmaz’ın yaşam şekline ve yaşamda durduğu yere baktığımızda ne kadar gerçek bir sosyalist olduğu konusunda her geçen gün şüphelerimiz artıyor. Hüseyin Hilmi Bulunmaz'ın sosyalistliğinin şüpheli hale gelmesinin son kanıtı da TODER-Ulvi Alacakaptan olayı oldu.
TODER başkanlığını elde eden eski solcu, şimdinin siyasal İslamcısı Ulvi Alacakaptan şahsı adına değil, içerisinde çok farklı görüşten insanların adına, yani TODER adına üyelere sormadan uygulamalar yapıyor. Bunun son örneği de Faşist bir lider olarak tanınan Muhsin Yazıcıoğlu'na TODER adına taziye sunmak ve sırf bu nedenle bütün dünyanın 27 Mart'ta kutladığı tiyatro gününü ertelemesi olmuştur.Bu konuyu maillerle ve internet üzerinde protesto başlatarak kamuoyuna duyuran ÖZGÜR BAŞKAYA'dır. Bu skandalın duyulması ve bir tiyatro derneğinin üyelerinin iradesi dışında bir faşist lidere taziyesi 220 kişiyi aşan katılımla protesto edilmiştir. Skandala neden olan Siyasal İslamcı tiyatrocu Ulvi Alacakaptan, bu skandalı ortaya çıkaran ve karşı duruş sergileyen, protesto başlatan ise Özgür Başkaya'dır. Konu çeşitli yayınların yanı sıra mail yoluyla da Özgür Başkaya tarafından iletilmiştir. Fakat gerçek bir sosyalist olduğu her geçen gün şüpheli hale gelen Hüseyin Hilmi Bulunmaz bu gerçeği gayet net bildiği halde sudan bahanelerle bir tavır geliştirmemiş ve bu konuyu görmezden gelmeyi, bir tiyatro örgütünün, faşist bir lidere taziyesini sessiz kalarak onaylamıştır, tıpkı yılların oyuncusu Mehmet Akan’a ölüm döşeğinde söverken, Dünya Gazetesi sahibi Nezih Demirkent’e gazetelerde taziye mesajı yayınladığı gibi.
BU HİLMİ BULUNMAZ'IN ULVİ ALACAKAPTAN'DAN DOLAYI İLK VUKUATI DEĞİLDİR
Hüseyin Hilmi Bulunmaz'ın geçen yıl kutlanan 27 Mart Dünya Tiyatro Günü öncesi ve sonrasında da ne tesadüftür ki yine aynı kişiyle birlikte saf tutup devrimci sol güçler, demokratik kitle örgütlerinin karşısında yer almıştır. AKM ve Harbiye'nin gerici hükümet tarafından yıkılması gündemdeyken bütün tiyatro dernekleri, sivil toplum örgütleri 27 Mart'ı, bu yıkıma karşı protesto günü ilan etmiş, bunu sabote etmek ve eylemi bölmek isteyen Ulvi Alacakaptan ve AKP'li Beyoğlu Belediye Başkanı aynı gün aynı saatte yakın bir mıntıkada apar topar eğlentili bir kutlama tertip etmiştir. Eyleme karşılık, Belediye bandolu, Nurhan Damcıoğlu kantolu ve okullarından asker gibi sıraya dizilip getirilen öğrencilerle yapılan göbekli eğlentilik bir kutlama. Amaç hem eylemi bölmek hem de diğer etkinliği gölgeleyip basında bu kutlamanın yer almasını sağlamaktır. İşte bu herkesin çok net görebildiği gerçeği nedense Hüseyin Hilmi Bulunmaz görememiş, tüm sivil toplum kuruluşları ve ilerici, devrimci güçlerle birlikte davranmak yerine tam tersine, günlerce AKP'li Belediye Başkanı ve Ulvi Alacakaptan'ın organize ettiği suni kutlamanın reklamını yapmış, bu etkinliğe de Coşkun Büktel ile kol kola bizzat katılmıştır. Sosyalist Hüseyin Hilmi Bulunmaz’ın ne işi vardı gerici AKP’nin kutlamasında? Üstelik 27 Mart’a karşı olduğunu haykırırken.
HİLMİ BULUNMAZ'I ULVİ ALACAKAPTAN KARŞISINDA SÖZDE SOSYALİST İLKELERİNDEN BİLE VAZGEÇİREN GERÇEK NEDİR?
Hüseyin Hilmi Bulunmaz sol söylemlerle kendine yer açmaya çalışırken uygulamada, eylemde, kutlamada tam tersi güçleri lanse etmeye ve onlarla hareket etmeye iten sebep nedir? Kimi eski dostlarına sırf TV dizisinde oynadılar diye ateş püskürürken, açık yürekli, hatta saldırgan davranan Hüseyin Hilmi Bulunmaz iş Ulvi Alacakaptan'a gelince neden dut yemiş bülbüle, hatta karşı gerici güçlere hizmet etmeye mecbur hissediyor kendini? Bugüne kadar dizilerde oynadığı için Ulvi Alacakaptan’a tek söz ettiğini duyan olmamıştır. Ulvi Alacakaptan ve Siyasal islam yakınlaşması için biraz geriye döneceğiz.
7 YIL GERİYE GİDELİM, FKM FIRAT KÜLTÜR MERKEZİ
Fırat Kültür Merkezi, Fetullah Kültür Merkezi olarak da anılan Fetullahçılar’a ait bir kültür ve propaganda merkezidir. Fetullahçı ve bazı siyasal islamcı kesimin eski solcuları pek sevdiğini ve devşirmeye bayıldığını biliyoruz. Özellikle bir dönem sosyalizmin en zayıf halkaları koparılıp siyasal islama devşirilmişti. Özellikle de sanat ve basın çevrelerinden bu eski solcular siyasal İslamcılarca baş tacı edilmişlerdi. Örneğin Kanal 7'de islamcıdan çok eski solcu olduğu hep söylenegelen bilgilerdendir.
Fırat (Fetullah) Kültür Merkezi’nde eski solcu sonradan siyasal islamcı Ulvi Alacakaptan'ı görmek bu bağlamda bizi çok şaşırtmayacaktır. Ama ya Hüseyin Hilmi Bulunmaz'ı orada görmek? Acaba Hüseyin Hilmi Bulunmaz'da bir dönem hidayete eren solculardan mı olmuş ya da olmayı denemişti?
Ne olmuştu da Sosyalist vurgusu yapan, kuyumcu olduğu için paraya ihtiyacı olmadığını da her fırsatta vurgulayan Hüseyin Hilmi Bulunmaz, Fırat Kültür Merkezi’nde görev almıştı? Ve onlarla el ele 2002 Dünya Tiyatro Günü’nü kutlamıştı? Nedense Hüseyin Hilmi Bulunmaz bütün açıklarını 27 Mart Dünya Tiyatro Günü’nde vermekteydi. Belki bundan olsa gerek, ısrarla Dünya Tiyatro Günü’nün tarihini değiştirmeyi arzulamaktadır.
Hüseyin Hilmi Bulunmaz'ın Fetullah Gülen Kültür Merkezinde FETULLAHÇILARIN ORGANİZASYONU DAHİLİNDE (bağımsız değil) kutlamada bulunmasını bir kaç yıldır soruyor ve yanıtını bekliyoruz. Bizim sorularımızı görmezden gelerek ve kafasını kuma gömerek atlatmayı seçen Hüseyin Hilmi Bulunmaz, bugün video karşısında kendi öğrencilerinin sorusundan kaçamadı.
Acaba ne kadar doğru yanıt verdi?
Hüseyin Hilmi Bulunmaz, Fetullah Kültür Merkezi’nde sahnelediği oyunun bir Nazım Hikmet oyunu olmasını (Memleketimden İnsan Manzaraları) hafifletici neden olarak sunmuş, bu soruyu kendisine yönelten öğrencileri ise o kesime (Fetullah Gülenci) bir Nazım Hikmet oyunu sergileyip onları da uyandırdığını varsayıp olumlamıştır.
Oysa bu cemaatin özellikle şirin görünmek ve eski solcu muhalif ruhluları kendi muhalif ruhlarına katmak için ne tür takiyeler yaptıklarını ve kimleri nasıl kullandıklarını gayet iyi bilmekteyiz. Nazım Hikmet oyunlarının da kendilerine kalkan yapıldığını yaşadık gördük. İstanbul Şehir Tiyatroları’nda ilk kez bir rejim muhalifi, islamcı-milliyetçi yazar Necip Fazıl Kısakürek'in oyunu sahnelenirken yükselen muhalif sesi bastırmanın yolu Nazım Hikmet'i paravan olarak kullanmaktan geçmişti. Bakın biz Nazım Hikmet oyununu da repertuara aldık mazereti ardına sığınılmıştı. Yakın dönemlerde, iktidardaki İslamcıların bile TV’lerde ne çok Nazım Hikmet şiiri okuduğuna çocuklar bile şaşırmıyor artık.
AKP iktidarına kadar Fetullahçı ve siyasal İslamcı kesimler sistem muhalifi olarak oldukça prim yapmış, zaman zaman sosyalistlerle kol kola eylem de yaptıkları görülebilmişti. Sistem muhalifi gibi göründükleri dönemde sol materyalleri ve argümanları da babalarının malı gibi kullanma kurnazlığı sergilemişlerdi. Bu bağlamda Hüseyin Hilmi Bulunmaz vasıtasıyla sahnelenmiş Nazım Hikmet oyunu daha ilkokul öncesinden başlayarak beyinleri yıkanan bir cenah içerisinde ne kadar o kesimi sosyalizme yakınlaştıracak ya da ne kadar Nazım Hikmet'in kullanılmasına sebep olacaktır düşünmek gerek.
HÜSEYİN HİLMİ BULUNMAZ YALAN SÖYLÜYOR 1
FETULLAH KÜLTÜR MERKEZİ KONUSUNDA YA HÜSEYİN HİLMİ BULUNMAZ GÖZ GÖRE GÖRE YALAN SÖYLÜYOR YA DA ZAMAN GAZETESİ…
EĞER YALAN YAZAN ZAMAN GAZETESİ İSE HÜSEYİN HİLMİ BULUNMAZ YOLLADIĞI TEKZİPİ GÖSTERMELİDİR!
Hüseyin Hilmi Bulunmaz’ın beyanı ile Zaman Gazetesinin kupürü çelişiyor! Hüseyin Hilmi Bulunmaz, Fetullah Kültür Merkezinde 2002’de yaptığı çalışmayı video da öğrencilerine şu şekilde açıklıyor:
Benim iş yerime yakındı. Gittim, “biz burada oyun sahneleyebilir miyiz?” dedim ve salonlarını verdiler, sahneledik…
"Biz" dediğine göre “Bulunmaz Tiyatro” ya da kendisine ait bir başka topluluktan söz ediyor olmalı ve oraya da salt bir salonu kiralar gibi gitmiş gibi anlatıyor.
Oysa zaman gazetesi kupürüne bakarsak orada Hüseyin Hilmi Bulunmaz’ın, Bulunmaz Tiyatrosu yok! Oraya götürdüğü Bağımsız bir topluluğu da yok!
Orada Fırat Kültür Merkezi bünyesinde kurulan İstanbul Çemberlitaş Sahnesi’nin sergilediği iki oyun var. Birisi Hilali Mahmutoğlu ’nun yönettiği “Bu Vatan Kimin”; diğeri Hüseyin Hilmi Bulunmaz ’ın yönetmenliğini yaptığı “Memleketimden İnsan Manzaraları”.
Dikkat ediniz… Bulunmaz Tiyatro yok. Başka bir topluluk da yok. Ne var? 27 Mart’ta 2 ayrı yönetmen eşliğinde 2 ayrı oyun sahneleyen tek topluluk var o da FKM’nin İstanbul Çemberlitaş Sahnesi. Sadece yönetmenleri farklı.
Bu durumda artık kesin bir dille söyleyebiliriz ki: Hüseyin Hilmi Bulunmaz oraya gidip bize sahne verin demiş olamaz, yanında götürdüğü bir bağımsız bir topluluk görünmüyor! Olsa olsa gidip bana iş verin demiş olabilir! (Bu da nasıl bir iş, nasıl bir görevdi açıklayacak mı bekleyeceğiz.) Bu durumda ya Hüseyin Hilmi Bulunmaz öğrencilerine videoda yalan söylüyor ya da zaman gazetesi yalan haber yazmış. Eğer zaman gazetesi yalan haber yazmış ise, Hüseyin Hilmi Bulunmaz’a soruyoruz: “Tekzip ettin mi? Tekzip’in nerede?” Tabi ki yok!
O halde Hilmi Bulunmaz, Fetullah Kültür Merkezi’nde sadece gidip 3-4 oyun sahneleyip ayrılmış değildir, daha fazla bir ilişki söz konusudur! Açıklamasını bekleyeceğiz.
HÜSEYİN HİLMİ BULUNMAZ YALAN SÖYLÜYOR 2
HÜSEYİN HİLMİ BULUNMAZ BUNUN DIŞINDA BİR ETKİNLİĞİM, BAĞLANTIN VS VARSA İSPATLARLARSA O….Ç…. DİYE MEYDAN OKUYOR AMA YİNE YALAN SÖYLÜYOR…
Hüseyin Hilmi Bulunmaz, bugün yayınladığı alışıldık küfürbaz söylemiyle “benim oradaki tek bağlantım o salonlarda bir kaç defa Nazım Hikmet'in bir oyununu sahnelemektir ve ben kendim gidip salonlarını talep ettim, bir kaç gösteriden sonra da beni orada istemediklerini açıkladılar, kovdular” demiştir.
Ve küfürbaz üslubuyla da bundan başka orayla herhangi bir ilişkisini, bağlantısını, etkinliğini iddia edip ispatlamayan olursa O.... Ç.... şeklinde kamera önünde açıklamada bulunmuştur.
Biz asla böyle bir küfrü ne Hüseyin Hilmi Bulunmaz'a ne de bir başkasına etmedik, etmeyeceğiz. Hüseyin Hilmi Bulunmaz kendisine ederse bilemeyiz. Fakat diyoruz ki: “İyi düşün Hüseyin Hilmi Bulunmaz, istersen bir kez daha düşün hatırlayamadığın var mı?
Tıpkı Kültür Bakanlığı’ndan aldığın 2 ödenek dışında, önce bir deyip sonra 2 kez aldığını kabul edip, sonrasında da başvurup başvurmadığını hatırlamadığın gibi (?!), bu konuda da hatırlamadığın, unuttuğun bir şeyler olabilir mi? Lütfen bir kez daha düşün ki, kendi kendine küfür etmiş olma.”
BİR KEZ DAHA YİNELİYORUM: HÜSEYİN HİLMİ BULUNMAZ BAK İYİ DÜŞÜN! FETULLAH’ÇILARLA, FKM İLE BUNUN DIŞINDA HİÇ BİR BAĞIN OLMADI MI? (ULVİ ALACAKAPTAN’LI KONU GİBİ…) DÜŞÜN BİR DAHA VE HATIRLAMAYA ÇALIŞ! BEN OLUP OLMADIĞINI AÇIKLAYACAĞIM, AMA İSTERSEN SEN BEN AÇIKLAMADAN ÖNCE “PARDON UNUTMUŞUM” DE VE AÇIKLA Kİ O….Ç… KONUMUNA DÜŞÜRME KENDİNİ… SANA BİR İKİ GÜN HATIRLAMA SÜRESİ VERİYORUM!
(Kaynak: istanbul alternatif tiyatrolar platformu - girişim)
***
Ayrıca bakınız:
A. Ertuğrul Timur
7 Nisan 2009
HİLMİ BULUNMAZ VİDEOSUNDA ÖĞRENCİLERİNİN GÖZÜNÜN İÇİNE BAKA BAKA DÜPEDÜZ YALAN SÖYLEDİ
Hüseyin Hilmi Bulunmaz her fırsatta sosyalist olduğunu vurguluyor. Herhangi biri, ortalama gerçek bir sosyalist bile ikide bir, ben sosyalistim deme gereği duymuyor. Fakat Hüseyin Hilmi Bulunmaz’ın yaşam şekline ve yaşamda durduğu yere baktığımızda ne kadar gerçek bir sosyalist olduğu konusunda her geçen gün şüphelerimiz artıyor. Hüseyin Hilmi Bulunmaz'ın sosyalistliğinin şüpheli hale gelmesinin son kanıtı da TODER-Ulvi Alacakaptan olayı oldu.
TODER başkanlığını elde eden eski solcu, şimdinin siyasal İslamcısı Ulvi Alacakaptan şahsı adına değil, içerisinde çok farklı görüşten insanların adına, yani TODER adına üyelere sormadan uygulamalar yapıyor. Bunun son örneği de Faşist bir lider olarak tanınan Muhsin Yazıcıoğlu'na TODER adına taziye sunmak ve sırf bu nedenle bütün dünyanın 27 Mart'ta kutladığı tiyatro gününü ertelemesi olmuştur.Bu konuyu maillerle ve internet üzerinde protesto başlatarak kamuoyuna duyuran ÖZGÜR BAŞKAYA'dır. Bu skandalın duyulması ve bir tiyatro derneğinin üyelerinin iradesi dışında bir faşist lidere taziyesi 220 kişiyi aşan katılımla protesto edilmiştir. Skandala neden olan Siyasal İslamcı tiyatrocu Ulvi Alacakaptan, bu skandalı ortaya çıkaran ve karşı duruş sergileyen, protesto başlatan ise Özgür Başkaya'dır. Konu çeşitli yayınların yanı sıra mail yoluyla da Özgür Başkaya tarafından iletilmiştir. Fakat gerçek bir sosyalist olduğu her geçen gün şüpheli hale gelen Hüseyin Hilmi Bulunmaz bu gerçeği gayet net bildiği halde sudan bahanelerle bir tavır geliştirmemiş ve bu konuyu görmezden gelmeyi, bir tiyatro örgütünün, faşist bir lidere taziyesini sessiz kalarak onaylamıştır, tıpkı yılların oyuncusu Mehmet Akan’a ölüm döşeğinde söverken, Dünya Gazetesi sahibi Nezih Demirkent’e gazetelerde taziye mesajı yayınladığı gibi.
BU HİLMİ BULUNMAZ'IN ULVİ ALACAKAPTAN'DAN DOLAYI İLK VUKUATI DEĞİLDİR
Hüseyin Hilmi Bulunmaz'ın geçen yıl kutlanan 27 Mart Dünya Tiyatro Günü öncesi ve sonrasında da ne tesadüftür ki yine aynı kişiyle birlikte saf tutup devrimci sol güçler, demokratik kitle örgütlerinin karşısında yer almıştır. AKM ve Harbiye'nin gerici hükümet tarafından yıkılması gündemdeyken bütün tiyatro dernekleri, sivil toplum örgütleri 27 Mart'ı, bu yıkıma karşı protesto günü ilan etmiş, bunu sabote etmek ve eylemi bölmek isteyen Ulvi Alacakaptan ve AKP'li Beyoğlu Belediye Başkanı aynı gün aynı saatte yakın bir mıntıkada apar topar eğlentili bir kutlama tertip etmiştir. Eyleme karşılık, Belediye bandolu, Nurhan Damcıoğlu kantolu ve okullarından asker gibi sıraya dizilip getirilen öğrencilerle yapılan göbekli eğlentilik bir kutlama. Amaç hem eylemi bölmek hem de diğer etkinliği gölgeleyip basında bu kutlamanın yer almasını sağlamaktır. İşte bu herkesin çok net görebildiği gerçeği nedense Hüseyin Hilmi Bulunmaz görememiş, tüm sivil toplum kuruluşları ve ilerici, devrimci güçlerle birlikte davranmak yerine tam tersine, günlerce AKP'li Belediye Başkanı ve Ulvi Alacakaptan'ın organize ettiği suni kutlamanın reklamını yapmış, bu etkinliğe de Coşkun Büktel ile kol kola bizzat katılmıştır. Sosyalist Hüseyin Hilmi Bulunmaz’ın ne işi vardı gerici AKP’nin kutlamasında? Üstelik 27 Mart’a karşı olduğunu haykırırken.
HİLMİ BULUNMAZ'I ULVİ ALACAKAPTAN KARŞISINDA SÖZDE SOSYALİST İLKELERİNDEN BİLE VAZGEÇİREN GERÇEK NEDİR?
Hüseyin Hilmi Bulunmaz sol söylemlerle kendine yer açmaya çalışırken uygulamada, eylemde, kutlamada tam tersi güçleri lanse etmeye ve onlarla hareket etmeye iten sebep nedir? Kimi eski dostlarına sırf TV dizisinde oynadılar diye ateş püskürürken, açık yürekli, hatta saldırgan davranan Hüseyin Hilmi Bulunmaz iş Ulvi Alacakaptan'a gelince neden dut yemiş bülbüle, hatta karşı gerici güçlere hizmet etmeye mecbur hissediyor kendini? Bugüne kadar dizilerde oynadığı için Ulvi Alacakaptan’a tek söz ettiğini duyan olmamıştır. Ulvi Alacakaptan ve Siyasal islam yakınlaşması için biraz geriye döneceğiz.
7 YIL GERİYE GİDELİM, FKM FIRAT KÜLTÜR MERKEZİ
Fırat Kültür Merkezi, Fetullah Kültür Merkezi olarak da anılan Fetullahçılar’a ait bir kültür ve propaganda merkezidir. Fetullahçı ve bazı siyasal islamcı kesimin eski solcuları pek sevdiğini ve devşirmeye bayıldığını biliyoruz. Özellikle bir dönem sosyalizmin en zayıf halkaları koparılıp siyasal islama devşirilmişti. Özellikle de sanat ve basın çevrelerinden bu eski solcular siyasal İslamcılarca baş tacı edilmişlerdi. Örneğin Kanal 7'de islamcıdan çok eski solcu olduğu hep söylenegelen bilgilerdendir.
Fırat (Fetullah) Kültür Merkezi’nde eski solcu sonradan siyasal islamcı Ulvi Alacakaptan'ı görmek bu bağlamda bizi çok şaşırtmayacaktır. Ama ya Hüseyin Hilmi Bulunmaz'ı orada görmek? Acaba Hüseyin Hilmi Bulunmaz'da bir dönem hidayete eren solculardan mı olmuş ya da olmayı denemişti?
Ne olmuştu da Sosyalist vurgusu yapan, kuyumcu olduğu için paraya ihtiyacı olmadığını da her fırsatta vurgulayan Hüseyin Hilmi Bulunmaz, Fırat Kültür Merkezi’nde görev almıştı? Ve onlarla el ele 2002 Dünya Tiyatro Günü’nü kutlamıştı? Nedense Hüseyin Hilmi Bulunmaz bütün açıklarını 27 Mart Dünya Tiyatro Günü’nde vermekteydi. Belki bundan olsa gerek, ısrarla Dünya Tiyatro Günü’nün tarihini değiştirmeyi arzulamaktadır.
Hüseyin Hilmi Bulunmaz'ın Fetullah Gülen Kültür Merkezinde FETULLAHÇILARIN ORGANİZASYONU DAHİLİNDE (bağımsız değil) kutlamada bulunmasını bir kaç yıldır soruyor ve yanıtını bekliyoruz. Bizim sorularımızı görmezden gelerek ve kafasını kuma gömerek atlatmayı seçen Hüseyin Hilmi Bulunmaz, bugün video karşısında kendi öğrencilerinin sorusundan kaçamadı.
Acaba ne kadar doğru yanıt verdi?
Hüseyin Hilmi Bulunmaz, Fetullah Kültür Merkezi’nde sahnelediği oyunun bir Nazım Hikmet oyunu olmasını (Memleketimden İnsan Manzaraları) hafifletici neden olarak sunmuş, bu soruyu kendisine yönelten öğrencileri ise o kesime (Fetullah Gülenci) bir Nazım Hikmet oyunu sergileyip onları da uyandırdığını varsayıp olumlamıştır.
Oysa bu cemaatin özellikle şirin görünmek ve eski solcu muhalif ruhluları kendi muhalif ruhlarına katmak için ne tür takiyeler yaptıklarını ve kimleri nasıl kullandıklarını gayet iyi bilmekteyiz. Nazım Hikmet oyunlarının da kendilerine kalkan yapıldığını yaşadık gördük. İstanbul Şehir Tiyatroları’nda ilk kez bir rejim muhalifi, islamcı-milliyetçi yazar Necip Fazıl Kısakürek'in oyunu sahnelenirken yükselen muhalif sesi bastırmanın yolu Nazım Hikmet'i paravan olarak kullanmaktan geçmişti. Bakın biz Nazım Hikmet oyununu da repertuara aldık mazereti ardına sığınılmıştı. Yakın dönemlerde, iktidardaki İslamcıların bile TV’lerde ne çok Nazım Hikmet şiiri okuduğuna çocuklar bile şaşırmıyor artık.
AKP iktidarına kadar Fetullahçı ve siyasal İslamcı kesimler sistem muhalifi olarak oldukça prim yapmış, zaman zaman sosyalistlerle kol kola eylem de yaptıkları görülebilmişti. Sistem muhalifi gibi göründükleri dönemde sol materyalleri ve argümanları da babalarının malı gibi kullanma kurnazlığı sergilemişlerdi. Bu bağlamda Hüseyin Hilmi Bulunmaz vasıtasıyla sahnelenmiş Nazım Hikmet oyunu daha ilkokul öncesinden başlayarak beyinleri yıkanan bir cenah içerisinde ne kadar o kesimi sosyalizme yakınlaştıracak ya da ne kadar Nazım Hikmet'in kullanılmasına sebep olacaktır düşünmek gerek.
HÜSEYİN HİLMİ BULUNMAZ YALAN SÖYLÜYOR 1
FETULLAH KÜLTÜR MERKEZİ KONUSUNDA YA HÜSEYİN HİLMİ BULUNMAZ GÖZ GÖRE GÖRE YALAN SÖYLÜYOR YA DA ZAMAN GAZETESİ…
EĞER YALAN YAZAN ZAMAN GAZETESİ İSE HÜSEYİN HİLMİ BULUNMAZ YOLLADIĞI TEKZİPİ GÖSTERMELİDİR!
Hüseyin Hilmi Bulunmaz’ın beyanı ile Zaman Gazetesinin kupürü çelişiyor! Hüseyin Hilmi Bulunmaz, Fetullah Kültür Merkezinde 2002’de yaptığı çalışmayı video da öğrencilerine şu şekilde açıklıyor:
Benim iş yerime yakındı. Gittim, “biz burada oyun sahneleyebilir miyiz?” dedim ve salonlarını verdiler, sahneledik…
"Biz" dediğine göre “Bulunmaz Tiyatro” ya da kendisine ait bir başka topluluktan söz ediyor olmalı ve oraya da salt bir salonu kiralar gibi gitmiş gibi anlatıyor.
Oysa zaman gazetesi kupürüne bakarsak orada Hüseyin Hilmi Bulunmaz’ın, Bulunmaz Tiyatrosu yok! Oraya götürdüğü Bağımsız bir topluluğu da yok!
Orada Fırat Kültür Merkezi bünyesinde kurulan İstanbul Çemberlitaş Sahnesi’nin sergilediği iki oyun var. Birisi Hilali Mahmutoğlu ’nun yönettiği “Bu Vatan Kimin”; diğeri Hüseyin Hilmi Bulunmaz ’ın yönetmenliğini yaptığı “Memleketimden İnsan Manzaraları”.
Dikkat ediniz… Bulunmaz Tiyatro yok. Başka bir topluluk da yok. Ne var? 27 Mart’ta 2 ayrı yönetmen eşliğinde 2 ayrı oyun sahneleyen tek topluluk var o da FKM’nin İstanbul Çemberlitaş Sahnesi. Sadece yönetmenleri farklı.
Bu durumda artık kesin bir dille söyleyebiliriz ki: Hüseyin Hilmi Bulunmaz oraya gidip bize sahne verin demiş olamaz, yanında götürdüğü bir bağımsız bir topluluk görünmüyor! Olsa olsa gidip bana iş verin demiş olabilir! (Bu da nasıl bir iş, nasıl bir görevdi açıklayacak mı bekleyeceğiz.) Bu durumda ya Hüseyin Hilmi Bulunmaz öğrencilerine videoda yalan söylüyor ya da zaman gazetesi yalan haber yazmış. Eğer zaman gazetesi yalan haber yazmış ise, Hüseyin Hilmi Bulunmaz’a soruyoruz: “Tekzip ettin mi? Tekzip’in nerede?” Tabi ki yok!
O halde Hilmi Bulunmaz, Fetullah Kültür Merkezi’nde sadece gidip 3-4 oyun sahneleyip ayrılmış değildir, daha fazla bir ilişki söz konusudur! Açıklamasını bekleyeceğiz.
HÜSEYİN HİLMİ BULUNMAZ YALAN SÖYLÜYOR 2
HÜSEYİN HİLMİ BULUNMAZ BUNUN DIŞINDA BİR ETKİNLİĞİM, BAĞLANTIN VS VARSA İSPATLARLARSA O….Ç…. DİYE MEYDAN OKUYOR AMA YİNE YALAN SÖYLÜYOR…
Hüseyin Hilmi Bulunmaz, bugün yayınladığı alışıldık küfürbaz söylemiyle “benim oradaki tek bağlantım o salonlarda bir kaç defa Nazım Hikmet'in bir oyununu sahnelemektir ve ben kendim gidip salonlarını talep ettim, bir kaç gösteriden sonra da beni orada istemediklerini açıkladılar, kovdular” demiştir.
Ve küfürbaz üslubuyla da bundan başka orayla herhangi bir ilişkisini, bağlantısını, etkinliğini iddia edip ispatlamayan olursa O.... Ç.... şeklinde kamera önünde açıklamada bulunmuştur.
Biz asla böyle bir küfrü ne Hüseyin Hilmi Bulunmaz'a ne de bir başkasına etmedik, etmeyeceğiz. Hüseyin Hilmi Bulunmaz kendisine ederse bilemeyiz. Fakat diyoruz ki: “İyi düşün Hüseyin Hilmi Bulunmaz, istersen bir kez daha düşün hatırlayamadığın var mı?
Tıpkı Kültür Bakanlığı’ndan aldığın 2 ödenek dışında, önce bir deyip sonra 2 kez aldığını kabul edip, sonrasında da başvurup başvurmadığını hatırlamadığın gibi (?!), bu konuda da hatırlamadığın, unuttuğun bir şeyler olabilir mi? Lütfen bir kez daha düşün ki, kendi kendine küfür etmiş olma.”
BİR KEZ DAHA YİNELİYORUM: HÜSEYİN HİLMİ BULUNMAZ BAK İYİ DÜŞÜN! FETULLAH’ÇILARLA, FKM İLE BUNUN DIŞINDA HİÇ BİR BAĞIN OLMADI MI? (ULVİ ALACAKAPTAN’LI KONU GİBİ…) DÜŞÜN BİR DAHA VE HATIRLAMAYA ÇALIŞ! BEN OLUP OLMADIĞINI AÇIKLAYACAĞIM, AMA İSTERSEN SEN BEN AÇIKLAMADAN ÖNCE “PARDON UNUTMUŞUM” DE VE AÇIKLA Kİ O….Ç… KONUMUNA DÜŞÜRME KENDİNİ… SANA BİR İKİ GÜN HATIRLAMA SÜRESİ VERİYORUM!
(Kaynak: istanbul alternatif tiyatrolar platformu - girişim)
***
Ayrıca bakınız: