Oyun'un notu: Firatnews.com'dan alıp, olduğu gibi aşağıya aktardığımız haberdeki LİNÇÇİ kişi ve LİNÇÇİ kuruluşların adlarını "maymungötürengi" ile belirgin hâle biz getirdik!
***
Hayatı hayat olarak yaşamak, sanatı sanat olarak anlamak, tiyatroyu tiyatro olarak yapmak derdinde olmayan kişi ve kuruluşlar, hayattan, sanattan, tiyatrodan kopuk bir mantıkla hareket edip, âdeta diyaliz makinesine bağlı yaşamak zorunda kalan böbrek hastalarına benziyorlar. Kapitalizmin ilelebet muhafaza ve müdafaa edilmesi için varlık gösteren pembe sermayeyle yeşil sermaye arasına gerilmiş ipte cambazlık yaparak, gününü gün etme düşüncesine sahip kişi ve kuruluşların bir araya gelerek oluşturdukları sözüm ona "Tiyatro Platformu"(?!), doğal olarak, ne Türk emekçiye, ne Kürt emekçiye yaranabiliyor.
Sınıfsal çelişkilerin ivmelendirdiği değil, ikincil çelişkilerin var ettiği bir "Kürt / Türk Savaşı" sürecine giren coğrafyamızda, yüzünü, bu "anlamının algılanması güç savaş"ta hızla ölüp, "GENÇ ÖLÜLER CUMHURİYETİ" oluşturan topraklardaki toplumsal sorunlara değil, pembe sermaye / yeşil sermaye arasındaki yapay sorunlara göz dikerek, "Neyi, nereden, ne zaman, kiminle, kaça, nasıl götürürüm?" mantığına teslim olan 1100 kişilik kişiliksiz LİNÇÇİ tiyatro esnafı, istese de, istemese de, içinde bulunduğu bulanık ruh durumu nedeniyle, emekçilerden yana tiyatro sanatı yapan kişi, kuruluş ve kurumlara sıcak bakmayacaktır tabii ki. Zâten bu zevât, karikatür kağıtlarına çizilmiş iki boyutlu birer çöp adam olmanın ötesine geçemez...
Biz, emperyalizme, kapitalizme, faşizme karşı sanat yapan bir kuruluş olarak, KÜRT/TÜRK emekçilerinin sorunlarına teğet bile geçebilme yeteneğinden yoksun olan "Tiyatro Platformu"(?!) mantığına karşı çıkmakla birlikte, bu mantığa karşı çıkanların görüşlerini de, olanaklarımız çerçevesinde gündeme getireceğiz!
Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz
***
Tiyatro Platformu Fırat'ın ötesini görmedi
İbrahim Açıkyer
8 Auğustos 2012
ANKARA - Tiyatro gruplarının ve tiyatrocuların sorunlarının çözümü için toplanan Tiyatro Platformu'nun, Kürt tiyatrocuları, Kürt tiyatro gruplarını görmezden gelmesi dikkat çekti. Bu durumun toplantıda da vurgulandığını kaydeden Ankara Genç Oyuncular Sahnesi'nin Genel Sanat Yönetmeni Selim Kalıç, toplantıda Kürt tiyatrocuların olmamasının toplantının vizyonu ve içeriğini de gözler önüne serdiğini vurguladı.
"Özgür, özerk tiyatro için tiyatro örgütleri bir araya geliyor - susmuyoruz" sloganıyla bir araya gelen Tiyatrolar Platformu, gerek içerik gerekse de vizyon olarak dar, kapsayıcılıktan uzak bir gündemle toplandı. 5 Ağustos günü İstanbul’da gerçekleştirilen toplantıda ise ilginç şeyler yaşandı. Yüzlerce tiyatro merkezi olan ülkede sadece Ayışığı ve İdil Kültür merkezleri toplantıya çağrılanlar arasındaydı. Kürt tiyatro grupları ve Kürt Kültür merkezlerinden temsilcilerin toplantıda olmaması dikkat çekti. Bu durum toplantıya katılan kimi tiyatro grupları temsilcilerince de dile getirildi.
Devlet Tiyatroları Sanatçıları Derneği (DETİS), Türkiye Tiyatrolar Birliği, Şehir Tiyatrosu Sanatçıları Derneği (İŞTİSAN), Batı Karadeniz Tiyatro Platformu, Sanatçılar Girişimi, Direklerarası Seyircileri, Amatör Tiyatrolar Birliği ve ASSITEJ Türkiye'nin çağrıcı olduğu toplantıya Ege’den Akdenize, Marmara’dan Orta Anadolu ve Karadeniz’e kadar kimi gruplar katılırken, ne Kürdistan’dan ne de Türkiye metropollerindeki Kürt tiyatro grupları ve kültür merkezleri temsilcilerinin olmayışı ciddi bir eksiklik olarak göze çarptı.
Toplantının organizesindeki eleştirilecek ciddi boyutlarda eksikler bulunduğunu dile getiren Genç Oyuncular Sahnesi Genel Sanat Yönetmeni Selim Kalıç, "Kurumsal yapıları ciddiye almayan ve görmeyen bir çağrı söz konusu. Sonuçta biz Amatör Tiyatrolar Birliği adına katılalım, bakalım neler oluyor noktasında temsilci gönderdik. Aydın, Zonguldak, Ankara’dan izleyici olarak katıldık. İlk bölümde tiyatro platformunun tiyatroya yönelik saldırılara karşı bir birlik olunması gerektiği, platformun tüm kurumlarıyla hareket etmesi ve saldırıları birlikte göğüslemesi gerektiği söylendi. İlk turda birlik ve dernek temsilcilerinin görüşlerini belirtti kendilerini anlattığı bir sunuşla başladı. Görüşler açıklandı platforma dönük. Aradan sonra da toplantıya katılanların tek tek söz hakkı verildi" dedi.
KÜLTÜR SANAT-SEN ELEŞTİRİSİ
İzleyici olarak söz aldım ve Kültür Sanat-Sen’in olmayışını sorduklarında yanıt olarak "Tatilde" olduklarına dair bir söz sarf edildiğini kaydeden Kalıç, "Bu ayıptır. Bir sendika katılmayabilir ama niye 'tatildeyiz' desin. Bunu burada söyleyerek sendikayı neden aşağılamaya çalışıyorsunuz? Gülünç duruma sokuluyor. Sendika önemli, olması gereken bir örgüt. Ki onun alt örgütleri de katıldı o toplantıya. Dolayısıyla kendi aralarında bir sorun varsa ya da düzenleyenler olarak sizin tepkiniz varsa sendikaya, böyle dile getirilmez. Bu söylemime karşı tepki duydular. Teyit edeceğiz, söylediklerini göstereceğiz dediler. Halen teyit edecekler. Yani KESK bünyesinde bir sendikadan böylesi ciddiyetsiz bir yanıt verilebilir mi? Bu konuda ciddi sıkıntı var" diye konuştu.
KÜRT TİYATROLARININ TEMSİLİYETİ NEDEN YOK?
Toplantıda yalnızca Ayışığı ve İdil kültür merkezlerinin olduğunu oysa İstanbul’da birçok kültür merkezi olduğunu ifade eden Kalıç, niye bu ikisinin çağrıldığının soru işareti olduğunu dile getirdi. "Kürt tiyatroları var. Onların kültür merkezleri var. Diyarbakır şehir tiyatrosu var. Antep’in var. Batman’ın var. Bölgenin de tiyatro temsiliyeti gösterilmemiş" diyen Kalıç, toplantının amacı ve vizyonunun anlaşılmadığını vurguladı.
NİYET ESSAH OLMAZSA KÜRT TİYATROLARINI DA GÖREMEYİZ
Kürt tiyatrosunun temsiliyetinin gerekli olduğunun altını çizen Kalıç, şunları söyledi: "Adamın niyeti essah olmayınca Kürt tiyatrosunu da orada görmeyebiliriz. Bu platform hedefleri koyduğunda hem Türkiye hem özeldeki tiyatro sorunları anlamında vizyon, neyi, ne zaman, hangi araçlarla yapacaksınız, bu yok. Tamamen bir eylem, protesto grubu konumunda kalınacak. Bunu her tiyatro, dernek, birlik zaten yapıyor. Kısa, orta ve uzun vadede hiçbir sorunumuzu çözmez bu yaklaşım."
Kürt tiyatrocuların olmadığı, ülkedeki tiyatro alanınındaki sorunların çözümü iddiasıyla gerçekleştirilen toplantıya katılanlar şöyle:
"Devlet Tiyatroları Sanatçıları Derneği (DETİS), Tiyatro Oyuncuları Meslekleri Birliği (TOMEB), Tiyatro Opera Bale Çalışanları Vakfı (TOBAV), Türkiye Tiyatrolar Birliği, Şehir Tiyatrosu Sanatçıları Derneği (İŞTİSAN), Batı Karadeniz Tiyatro Platformu, Sanatçılar Girişimi, Direklerarası Seyircileri, Akdeniz Tiyatrolar Birliği, Kocaeli Tiyatro Birliği ve Metin Boran Tiyatro Eleştirmenleri Birliği."
(Kaynak: Fırat News)
***
Ayrıca bakınız:
***
Hayatı hayat olarak yaşamak, sanatı sanat olarak anlamak, tiyatroyu tiyatro olarak yapmak derdinde olmayan kişi ve kuruluşlar, hayattan, sanattan, tiyatrodan kopuk bir mantıkla hareket edip, âdeta diyaliz makinesine bağlı yaşamak zorunda kalan böbrek hastalarına benziyorlar. Kapitalizmin ilelebet muhafaza ve müdafaa edilmesi için varlık gösteren pembe sermayeyle yeşil sermaye arasına gerilmiş ipte cambazlık yaparak, gününü gün etme düşüncesine sahip kişi ve kuruluşların bir araya gelerek oluşturdukları sözüm ona "Tiyatro Platformu"(?!), doğal olarak, ne Türk emekçiye, ne Kürt emekçiye yaranabiliyor.
Sınıfsal çelişkilerin ivmelendirdiği değil, ikincil çelişkilerin var ettiği bir "Kürt / Türk Savaşı" sürecine giren coğrafyamızda, yüzünü, bu "anlamının algılanması güç savaş"ta hızla ölüp, "GENÇ ÖLÜLER CUMHURİYETİ" oluşturan topraklardaki toplumsal sorunlara değil, pembe sermaye / yeşil sermaye arasındaki yapay sorunlara göz dikerek, "Neyi, nereden, ne zaman, kiminle, kaça, nasıl götürürüm?" mantığına teslim olan 1100 kişilik kişiliksiz LİNÇÇİ tiyatro esnafı, istese de, istemese de, içinde bulunduğu bulanık ruh durumu nedeniyle, emekçilerden yana tiyatro sanatı yapan kişi, kuruluş ve kurumlara sıcak bakmayacaktır tabii ki. Zâten bu zevât, karikatür kağıtlarına çizilmiş iki boyutlu birer çöp adam olmanın ötesine geçemez...
Biz, emperyalizme, kapitalizme, faşizme karşı sanat yapan bir kuruluş olarak, KÜRT/TÜRK emekçilerinin sorunlarına teğet bile geçebilme yeteneğinden yoksun olan "Tiyatro Platformu"(?!) mantığına karşı çıkmakla birlikte, bu mantığa karşı çıkanların görüşlerini de, olanaklarımız çerçevesinde gündeme getireceğiz!
Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz
***
Tiyatro Platformu Fırat'ın ötesini görmedi
İbrahim Açıkyer
8 Auğustos 2012
ANKARA - Tiyatro gruplarının ve tiyatrocuların sorunlarının çözümü için toplanan Tiyatro Platformu'nun, Kürt tiyatrocuları, Kürt tiyatro gruplarını görmezden gelmesi dikkat çekti. Bu durumun toplantıda da vurgulandığını kaydeden Ankara Genç Oyuncular Sahnesi'nin Genel Sanat Yönetmeni Selim Kalıç, toplantıda Kürt tiyatrocuların olmamasının toplantının vizyonu ve içeriğini de gözler önüne serdiğini vurguladı.
"Özgür, özerk tiyatro için tiyatro örgütleri bir araya geliyor - susmuyoruz" sloganıyla bir araya gelen Tiyatrolar Platformu, gerek içerik gerekse de vizyon olarak dar, kapsayıcılıktan uzak bir gündemle toplandı. 5 Ağustos günü İstanbul’da gerçekleştirilen toplantıda ise ilginç şeyler yaşandı. Yüzlerce tiyatro merkezi olan ülkede sadece Ayışığı ve İdil Kültür merkezleri toplantıya çağrılanlar arasındaydı. Kürt tiyatro grupları ve Kürt Kültür merkezlerinden temsilcilerin toplantıda olmaması dikkat çekti. Bu durum toplantıya katılan kimi tiyatro grupları temsilcilerince de dile getirildi.
Devlet Tiyatroları Sanatçıları Derneği (DETİS), Türkiye Tiyatrolar Birliği, Şehir Tiyatrosu Sanatçıları Derneği (İŞTİSAN), Batı Karadeniz Tiyatro Platformu, Sanatçılar Girişimi, Direklerarası Seyircileri, Amatör Tiyatrolar Birliği ve ASSITEJ Türkiye'nin çağrıcı olduğu toplantıya Ege’den Akdenize, Marmara’dan Orta Anadolu ve Karadeniz’e kadar kimi gruplar katılırken, ne Kürdistan’dan ne de Türkiye metropollerindeki Kürt tiyatro grupları ve kültür merkezleri temsilcilerinin olmayışı ciddi bir eksiklik olarak göze çarptı.
Toplantının organizesindeki eleştirilecek ciddi boyutlarda eksikler bulunduğunu dile getiren Genç Oyuncular Sahnesi Genel Sanat Yönetmeni Selim Kalıç, "Kurumsal yapıları ciddiye almayan ve görmeyen bir çağrı söz konusu. Sonuçta biz Amatör Tiyatrolar Birliği adına katılalım, bakalım neler oluyor noktasında temsilci gönderdik. Aydın, Zonguldak, Ankara’dan izleyici olarak katıldık. İlk bölümde tiyatro platformunun tiyatroya yönelik saldırılara karşı bir birlik olunması gerektiği, platformun tüm kurumlarıyla hareket etmesi ve saldırıları birlikte göğüslemesi gerektiği söylendi. İlk turda birlik ve dernek temsilcilerinin görüşlerini belirtti kendilerini anlattığı bir sunuşla başladı. Görüşler açıklandı platforma dönük. Aradan sonra da toplantıya katılanların tek tek söz hakkı verildi" dedi.
KÜLTÜR SANAT-SEN ELEŞTİRİSİ
İzleyici olarak söz aldım ve Kültür Sanat-Sen’in olmayışını sorduklarında yanıt olarak "Tatilde" olduklarına dair bir söz sarf edildiğini kaydeden Kalıç, "Bu ayıptır. Bir sendika katılmayabilir ama niye 'tatildeyiz' desin. Bunu burada söyleyerek sendikayı neden aşağılamaya çalışıyorsunuz? Gülünç duruma sokuluyor. Sendika önemli, olması gereken bir örgüt. Ki onun alt örgütleri de katıldı o toplantıya. Dolayısıyla kendi aralarında bir sorun varsa ya da düzenleyenler olarak sizin tepkiniz varsa sendikaya, böyle dile getirilmez. Bu söylemime karşı tepki duydular. Teyit edeceğiz, söylediklerini göstereceğiz dediler. Halen teyit edecekler. Yani KESK bünyesinde bir sendikadan böylesi ciddiyetsiz bir yanıt verilebilir mi? Bu konuda ciddi sıkıntı var" diye konuştu.
KÜRT TİYATROLARININ TEMSİLİYETİ NEDEN YOK?
Toplantıda yalnızca Ayışığı ve İdil kültür merkezlerinin olduğunu oysa İstanbul’da birçok kültür merkezi olduğunu ifade eden Kalıç, niye bu ikisinin çağrıldığının soru işareti olduğunu dile getirdi. "Kürt tiyatroları var. Onların kültür merkezleri var. Diyarbakır şehir tiyatrosu var. Antep’in var. Batman’ın var. Bölgenin de tiyatro temsiliyeti gösterilmemiş" diyen Kalıç, toplantının amacı ve vizyonunun anlaşılmadığını vurguladı.
NİYET ESSAH OLMAZSA KÜRT TİYATROLARINI DA GÖREMEYİZ
Kürt tiyatrosunun temsiliyetinin gerekli olduğunun altını çizen Kalıç, şunları söyledi: "Adamın niyeti essah olmayınca Kürt tiyatrosunu da orada görmeyebiliriz. Bu platform hedefleri koyduğunda hem Türkiye hem özeldeki tiyatro sorunları anlamında vizyon, neyi, ne zaman, hangi araçlarla yapacaksınız, bu yok. Tamamen bir eylem, protesto grubu konumunda kalınacak. Bunu her tiyatro, dernek, birlik zaten yapıyor. Kısa, orta ve uzun vadede hiçbir sorunumuzu çözmez bu yaklaşım."
Kürt tiyatrocuların olmadığı, ülkedeki tiyatro alanınındaki sorunların çözümü iddiasıyla gerçekleştirilen toplantıya katılanlar şöyle:
"Devlet Tiyatroları Sanatçıları Derneği (DETİS), Tiyatro Oyuncuları Meslekleri Birliği (TOMEB), Tiyatro Opera Bale Çalışanları Vakfı (TOBAV), Türkiye Tiyatrolar Birliği, Şehir Tiyatrosu Sanatçıları Derneği (İŞTİSAN), Batı Karadeniz Tiyatro Platformu, Sanatçılar Girişimi, Direklerarası Seyircileri, Akdeniz Tiyatrolar Birliği, Kocaeli Tiyatro Birliği ve Metin Boran Tiyatro Eleştirmenleri Birliği."
(Kaynak: Fırat News)
***
Ayrıca bakınız: