Türkiye emekçilerinin, benim, halkımın, tüyü bitmemiş yetimin verdiği vergilerle beslenen Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından desteklenerek ancak zar zor ayakta duran, âdeta sürekli olarak felçli bir biçimde soluk alıp veren Türk Sineması, emekçilerin, benim, halkımın, tüyü bitmemiş yetimin iktidar özlemini dumura uğratmak için yapay filmler üretiyor. Halkın sorunlarına çok uzak bu yapay filmleri üretenlerden biri yeminli kapitalist Sinan Çetin ve bu yapay filmlere can verenlerden biri "OYUNCULARIN ÇOĞU YAVŞAKTIR GENELLİKLE..." kem sözüyle ünlü Haluk Bilginer.
SABAH Gazetesi yazarı Mevlüt Tezel'in yazısının tamamını okumak isteyenler, lütfen, yazının altındaki linke tıklasınlar!
Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz
***
Çanakkale Savaşı'nın komedisi çekildi
Mevlüt Tezel
İki ay önce, 'Fetih: 1453' filminin gişe rekorundan sonra tarihi yapımların trend olacağını ve yıllardır beklenen Çanakkale Savaşı'nı ilk çekenin, kalitesiz bir yapıma imza atsa da voliyi vuracağını yazmıştım.
Aslında o yazı, Çanakkale Savaşı'nı çekmek için zamanla ve birbirleriyle yarışan yönetmenlere (dört beş film projesi var), bir sinemaseverin ricasıydı.
Çanakkale Savaşı; Türkler için İstanbul'un fethinden de, Kanuni'nin zaferlerinden de daha önemli bir tarihi gelişme. Çünkü o savaştaki destansı direnişten doğdu bu ülke.
Yani bu savaşın manevi değeri çok yüksek.
Yazıda da 'Acele etmeyin! Madem çekiyorsunuz, adam gibi çekin' demeye getiriyordum.
Korktuğum başıma geldi! Sinan Çetin'in 'Çanakkale Çocukları' filmi tamamlanmış.
Filmin fragmanını izlediniz mi?
Evet, birazdan bir fragman eleştirisi okuyacaksınız ama fragman deyip geçmeyin; filmlerin en önemli tanıtım malzemesi olduğunu ve bir yapıtın kalitesini büyük ölçüde yansıttığını unutmayalım.
'SAVAŞ DEĞİL BAR KAVGASI'
Efendim, önce öyküden başlayalım...
Bir Türk'ün (Haluk Bilginer oynuyor), İngiliz eşinden (ya da Avustralyalı) iki oğlu oluyor ve film bu ya; kardeşler Çanakkale Savaşı'nda karşı karşıya geliyor. Biri Türk cephesine, diğeri de İngiliz cephesine düşüyor.
Hadi "Kurgudur, olur böyle şeyler" diyelim; filmin en eğlenceli yanı, İngiliz (ya da Anzak) komutandan Kahpe Bizanslı yaratma faslı!
İngiliz komutan "Kardeşini öldür, bizden olduğunu kanıtla, hadi öldür, öldürmezsen ben seni öldürürüm" diye üç-dört kere haykırıyor.
Fragmanda üçse, herhalde filmde 10'dur! 'Battal Gazi' filmlerinden kalma bu şovenist sahne; Çanakkale Savaşı'nın o dillere destan centilmenliğine gölge düşürmüş sanki.
Fragmandan anladığımız kadarıyla filmde savaş sahnesi olmayacak (olursa maliyet artar) ya da bir-iki sahneyle geçiştirilecek!
Olsaydı filmin en büyük tanıtım aracı olan fragmanda da yer alırdı değil mi?
Aslında 'Çanakkale Çocukları'nda bizi neyin beklediğini Taraf yazarı Barbaros Altuğ dün tek cümlede özetlemiş: "Bu sanki bir dünya savaşı cephesi değil, Beyoğlu'nun arka sokaklarında bir bar kavgası!"
Haluk Bilginer'in haykırışı da sinema tarihine geçecek cinstendi. Daha önce de üzüntüden haykırırken güldüren Tamer Karadağlı vardı! (bkz. 'Darth Vader' seslendirmesi) Filmin başrollerini Haluk Bilginer, Oktay Kaynarca, Yavuz Bingöl paylaşıyor.
Sinan Çetin yine Plato Film merkezine kim uğramışsa filmde oynatmış; Nil Karaibrahimgil, Demir Demirkan, Teoman, Çetin'in çocukları...
Oyuncu kadrosu fiyakalı duruyor ama hiç abartmıyorum, fragmanın yarısında gülüyorsunuz.
Evlere şenlik bir öykü, uyduruk cephe sahneleri, bol ajitasyon vs.
(...)
(Kaynak: SABAH)
***
Ayrıca bakınız:
Yeminli kapitalist Sinan Çetin'in senaryosunu yazıp yönettiği ve zerre kadar olsun hiçbir inandırıcılığı olmayan "ÇANAKKALE ÇOCUKLARI" filminde oynuyormuş gibi yapan "OYUNCULARIN ÇOĞU YAVŞAKTIR GENELLİKLE..." kem sözünün sahibi Nihat Haluk Bilginer, Shakespeare Çocukları'nın içerisinde yetişmesine karşın, "ÇANAKKALE ÇOCUKLARI" içerisinde para kazanıyor!
Dünyanın en bayat konusunu, en yapay bir sinema diliyle emekçi halka kakalamak isteyen yeminli kapitalist Sinan Çetin'in senaryosunu yazıp, "OYUNCULARIN ÇOĞU YAVŞAKTIR GENELLİKLE..." kem sözünün sahibi Nihat Haluk Bilginer'in oynuyor gibi yaptığı "ÇANAKKALE ÇOCUKLARI" filmini, daha şimdiden asla İZLEMİYORUM, İZLEMİYORSUN, İZLEMİYOR, İZLEMİYORUZ, İZLEMİYORSUNUZ, İZLEMİYORLAR!
SABAH Gazetesi yazarı Mevlüt Tezel'in yazısının tamamını okumak isteyenler, lütfen, yazının altındaki linke tıklasınlar!
Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz
***
Çanakkale Savaşı'nın komedisi çekildi
Mevlüt Tezel
İki ay önce, 'Fetih: 1453' filminin gişe rekorundan sonra tarihi yapımların trend olacağını ve yıllardır beklenen Çanakkale Savaşı'nı ilk çekenin, kalitesiz bir yapıma imza atsa da voliyi vuracağını yazmıştım.
Aslında o yazı, Çanakkale Savaşı'nı çekmek için zamanla ve birbirleriyle yarışan yönetmenlere (dört beş film projesi var), bir sinemaseverin ricasıydı.
Çanakkale Savaşı; Türkler için İstanbul'un fethinden de, Kanuni'nin zaferlerinden de daha önemli bir tarihi gelişme. Çünkü o savaştaki destansı direnişten doğdu bu ülke.
Yani bu savaşın manevi değeri çok yüksek.
Yazıda da 'Acele etmeyin! Madem çekiyorsunuz, adam gibi çekin' demeye getiriyordum.
Korktuğum başıma geldi! Sinan Çetin'in 'Çanakkale Çocukları' filmi tamamlanmış.
Filmin fragmanını izlediniz mi?
Evet, birazdan bir fragman eleştirisi okuyacaksınız ama fragman deyip geçmeyin; filmlerin en önemli tanıtım malzemesi olduğunu ve bir yapıtın kalitesini büyük ölçüde yansıttığını unutmayalım.
'SAVAŞ DEĞİL BAR KAVGASI'
Efendim, önce öyküden başlayalım...
Bir Türk'ün (Haluk Bilginer oynuyor), İngiliz eşinden (ya da Avustralyalı) iki oğlu oluyor ve film bu ya; kardeşler Çanakkale Savaşı'nda karşı karşıya geliyor. Biri Türk cephesine, diğeri de İngiliz cephesine düşüyor.
Hadi "Kurgudur, olur böyle şeyler" diyelim; filmin en eğlenceli yanı, İngiliz (ya da Anzak) komutandan Kahpe Bizanslı yaratma faslı!
İngiliz komutan "Kardeşini öldür, bizden olduğunu kanıtla, hadi öldür, öldürmezsen ben seni öldürürüm" diye üç-dört kere haykırıyor.
Fragmanda üçse, herhalde filmde 10'dur! 'Battal Gazi' filmlerinden kalma bu şovenist sahne; Çanakkale Savaşı'nın o dillere destan centilmenliğine gölge düşürmüş sanki.
Fragmandan anladığımız kadarıyla filmde savaş sahnesi olmayacak (olursa maliyet artar) ya da bir-iki sahneyle geçiştirilecek!
Olsaydı filmin en büyük tanıtım aracı olan fragmanda da yer alırdı değil mi?
Aslında 'Çanakkale Çocukları'nda bizi neyin beklediğini Taraf yazarı Barbaros Altuğ dün tek cümlede özetlemiş: "Bu sanki bir dünya savaşı cephesi değil, Beyoğlu'nun arka sokaklarında bir bar kavgası!"
Haluk Bilginer'in haykırışı da sinema tarihine geçecek cinstendi. Daha önce de üzüntüden haykırırken güldüren Tamer Karadağlı vardı! (bkz. 'Darth Vader' seslendirmesi) Filmin başrollerini Haluk Bilginer, Oktay Kaynarca, Yavuz Bingöl paylaşıyor.
Sinan Çetin yine Plato Film merkezine kim uğramışsa filmde oynatmış; Nil Karaibrahimgil, Demir Demirkan, Teoman, Çetin'in çocukları...
Oyuncu kadrosu fiyakalı duruyor ama hiç abartmıyorum, fragmanın yarısında gülüyorsunuz.
Evlere şenlik bir öykü, uyduruk cephe sahneleri, bol ajitasyon vs.
(...)
(Kaynak: SABAH)
***
Ayrıca bakınız:
Yeminli kapitalist Sinan Çetin'in senaryosunu yazıp yönettiği ve zerre kadar olsun hiçbir inandırıcılığı olmayan "ÇANAKKALE ÇOCUKLARI" filminde oynuyormuş gibi yapan "OYUNCULARIN ÇOĞU YAVŞAKTIR GENELLİKLE..." kem sözünün sahibi Nihat Haluk Bilginer, Shakespeare Çocukları'nın içerisinde yetişmesine karşın, "ÇANAKKALE ÇOCUKLARI" içerisinde para kazanıyor!
Dünyanın en bayat konusunu, en yapay bir sinema diliyle emekçi halka kakalamak isteyen yeminli kapitalist Sinan Çetin'in senaryosunu yazıp, "OYUNCULARIN ÇOĞU YAVŞAKTIR GENELLİKLE..." kem sözünün sahibi Nihat Haluk Bilginer'in oynuyor gibi yaptığı "ÇANAKKALE ÇOCUKLARI" filmini, daha şimdiden asla İZLEMİYORUM, İZLEMİYORSUN, İZLEMİYOR, İZLEMİYORUZ, İZLEMİYORSUNUZ, İZLEMİYORLAR!