Anibal Güleroğlu'nun "Erkeklerin dünyasında 'erkek' olan 'Hizmetkâr'…" yazısından küçük bir tadımlık:
Şimdilerde 'Hayatımın Rolü'nde kadın kılığına giren Haluk Bilginer'in rol gereği dönüşümüne karşılık ölene dek erkek kimliğinde yaşayanlar da var. 28 yaşında dul kalıp erkeklerin tacizinden korunmak için 50 yıl boyunca erkek kimliğiyle dolaşan Erzurumlu Sona Polat gibi ancak ölümünde kadınlığı anlaşılanların durumu öykülere ve filmlere konu olmakta. Yabancı yapımları kopyacılığa ve roman uyarlamalarına dadanan dizicilerimizin nasıl olup da böyle bir konuyu atladığını merak ederken 'Hizmetkâr / Albert Nobbs' çıkageldi sinema dünyasından.
(Kaynak: Milliyet)
***
Ayrıca bakınız:
Anibal Güleroğlu'nun olağanüstü inandırıcı yazısını okuyunca, "Hayatımın Rolü" dizisinin ne kadar salak sepet bir dizi olduğunu rahatça anlayabilsek de, özellikle şu sözler, durumu çok net özetliyor: "Yaşar Hanım kimliğiyle, Robin Williams’ın rolünü üstlenen Haluk Bilginer de, oldukça pahalı olduğu vurgulanan maskeyle kadına dönüştürülmüş ama bizim dizide, hem kadın canlandırmasına inanmak hem de filmin lezzetini yakalamak mümkün değil. Oyunculuğuna bir çeşni katan Haluk Bilginer’in gözlerini aşırı açarak şirin teyze tipine bürünmeye çalışması, canlandırdığı kadın karakterini samimiyetsiz bir hale getirmekte. Hatta öyle ki bazı sahnelerde, şişik yüz hatlarıyla birleşen kocaman parlak gözler korku filmlerindeki tipleri çağrıştırmakta. Hani fıldır fıldır bakarken her an çocukların üstüne atlayacakmış gibi… Ses tonundaki kaymalar da kadın inandırıcılığını zedeleyen bir diğer unsur. Bu iniş çıkışlara rağmen diğer karakterlerin onun kadınlığından şüphelenmemesi mantığa sığacak gibi değil."
Şimdilerde 'Hayatımın Rolü'nde kadın kılığına giren Haluk Bilginer'in rol gereği dönüşümüne karşılık ölene dek erkek kimliğinde yaşayanlar da var. 28 yaşında dul kalıp erkeklerin tacizinden korunmak için 50 yıl boyunca erkek kimliğiyle dolaşan Erzurumlu Sona Polat gibi ancak ölümünde kadınlığı anlaşılanların durumu öykülere ve filmlere konu olmakta. Yabancı yapımları kopyacılığa ve roman uyarlamalarına dadanan dizicilerimizin nasıl olup da böyle bir konuyu atladığını merak ederken 'Hizmetkâr / Albert Nobbs' çıkageldi sinema dünyasından.
(Kaynak: Milliyet)
***
Ayrıca bakınız:
Anibal Güleroğlu'nun olağanüstü inandırıcı yazısını okuyunca, "Hayatımın Rolü" dizisinin ne kadar salak sepet bir dizi olduğunu rahatça anlayabilsek de, özellikle şu sözler, durumu çok net özetliyor: "Yaşar Hanım kimliğiyle, Robin Williams’ın rolünü üstlenen Haluk Bilginer de, oldukça pahalı olduğu vurgulanan maskeyle kadına dönüştürülmüş ama bizim dizide, hem kadın canlandırmasına inanmak hem de filmin lezzetini yakalamak mümkün değil. Oyunculuğuna bir çeşni katan Haluk Bilginer’in gözlerini aşırı açarak şirin teyze tipine bürünmeye çalışması, canlandırdığı kadın karakterini samimiyetsiz bir hale getirmekte. Hatta öyle ki bazı sahnelerde, şişik yüz hatlarıyla birleşen kocaman parlak gözler korku filmlerindeki tipleri çağrıştırmakta. Hani fıldır fıldır bakarken her an çocukların üstüne atlayacakmış gibi… Ses tonundaki kaymalar da kadın inandırıcılığını zedeleyen bir diğer unsur. Bu iniş çıkışlara rağmen diğer karakterlerin onun kadınlığından şüphelenmemesi mantığa sığacak gibi değil."