2 Haziran 2012 Cumartesi

Yeşil sermaye temsilcisi Adalet ve Kalkınma Partisi karşısında süt dökmüş kedi gibi susup oturan Devlet Tiyatroları İstanbul Devlet Tiyatrosu'na ait reklâm kulelerini, bu kez de, "tat" kullanıyor!

Ben, şuna çok eminim; kendilerine ait reklâm kulelerini asla ve kesinlikle koruyamayan Devlet Tiyatroları İstanbul Devlet Tiyatrosu, tabii ki, yeşil sermaye temsilcisi Adalet ve Kalkınma Partisi karşısında süt dökmüş kedi gibi susup oturmak zorundadır.


Ben, benim, halkımın, tüyü bitmemiş yetimin verdiği vergilerle zar zor ayakta durabilen Devlet Tiyatroları'nın işlevini yitirmiş bir durumda olduğunu öne sürerek, zaman zaman, bu kurumun kapatılmasını yada islah edilmesi gerektiğini dile getirmeme karşın, günümüz gerçekliğinde Devlet Tiyatroları'nın varlığını savunmak zorunda kalmanın derin hüznünü yaşıyorum.


Ben, pembe sermaye temsilcisi tiyatro esnafıyla, yeşil sermaye tiyatro esnafı arasında bir ateş topuna, bir cami avlusuna bırakılan piç kurusuna dönüştürülmek istenen tiyatro sanatının, ateş topu yada piç kurusuna dönüşmesini içim kaldırmadığından, tiyatro sanatını kirleten Shakespeare Çocukları'na karşı mücadele etmek gerektiğine sarılarak günlerimi yoğun bir kavgayla besliyorum.


Ben, Devlet Tiyatroları İstanbul Devlet Tiyatrosu (İDT) reklâm kulelerini bile koruyabilme erginliğinden uzaklaşmış bir tiyatro esnafının, değil yeşil sermaye temsilcisi Adalet ve Kalkınma Partisi'ne karşı çıkabilme yeteneği geliştirmesini, en yakın manava gidip, iki kilo çürük olmayan elma bile satın alamayacağına olan inancımla, İDT reklâm kulelerinin namusunu koruyorum.


Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz