Cemal Bulunmaz, "Nâzım Hikmet", Hilmi Bulunmaz (Foto: Aygün Başarır)
bugün pazar
bugün seni ilk defa güneşe çıkardılarbugün pazar
denize bakıyorum
deniz çarşaf gibi
deniz mavi
deniz masmavi
denizin içinden bir vapur geçiyor
vapurun içinde sen
bir kağıt tutuyorsun avucunda
avucunun içinde bir martı
kağıt martı gibi
kağıt beyaz
kağıt bembeyaz
elinde bir kurşun kalem tutuyorsun
gayet sıkıntılısın
hırçın bir telaş içindesin
kalemin içindeki kurşun sensin
ve yoğun bir yorgunluk içindesin
genç bir arkadaşınla buluşmaya gidiyorsun
çarşaf gibi denizi
mavi denizi
masmavi denizi
bembeyaz bir martı gibi yara yara gidiyorsun
bugün pazar
bugün seni ilk defa güneşe çıkardılar
sen
masmavi bir denizin ortasında
bembeyaz bir martı gibisin
sen
tutsak
ve alabildiğine özgürsün
sen
bir anda söylenen çok kısa bir türküsün
ve korkunç depremlere gebe iri bir şiir
sen
bembeyaz bir martının kursağındaki tok bir ses
masmavi denizin ortasındaki cankurtaran simidisin
bugün pazar
bugün seni ilk defa güneşe çıkardılar
senin
insan sesiyle dolu sesin
orospu çocuğu tiyatro tüccarları tarafından
satılıyor hâlâ
tilki kürküne iltica etmiş
küçük burjuva kadınlara
satılıyor
bugün pazar
bugün seni ilk defa güneşe çıkardılar
senin
insan sesiyle dolu sesin
orospu çocuğu tiyatro tüccarları tarafından
satılıyor hâlâ
devrim düşünü
en olmayacak yerlerine sokmuş
yeni yetme kapitalistlerin
teslimiyetçi ruhuna
satılıyor
bugün pazar
bugün seni ilk defa güneşe çıkardılar
oysa
sen
dünyanın bütün sesi
işçilerin bütün sesi
birleşenlerin bütün sesi
yoksulların tütün kokan nefesisin
bugün pazar
bugün seni ilk defa güneşe çıkardılar
bugün pazar
bugün seni yine pazara çıkardılar
orospu çocuğu tiyatro tüccarları
onlar
seni
onlar senin insan sesiyle dolu sesini
satıyorlar hâlâ
tilki kürküne iltica etmiş
küçük burjuva kadınlarla
devrim düşünü
en olmayacak yerlerine sokmuş
yeni yetme kapitalistlerin
teslimiyetçi ruhuna
satıyorlar
bugün pazar
bugün seni ilk defa güneşe çıkardılar
oysa
sen
dünyanın bütün sesi
işçilerin bütün sesi
birleşenlerin bütün sesi
yoksulların tütün kokan nefesisin
hilmi bulunmaz
üç haziran iki bin on iki