Fransız tarihçi ve oyun yazarı Alain Decaux'nun kendi beyniyle düşünüp, kendi eliyle yazmış olduğu "Rosenbergler Ölmemeli" oyununu, kendi iradesiyle "yasaklamış" olmasını ipine bile takmayarak, "Rosenbergler Ölmemeli" oyununu, tam bir ganimetçi zihniyetiyle sahneye koyma cesaretinde bulanan Balıkçı Kazmacıbaşı Korsan Orhan Alkaya'nın korsanlığına karşı çıkamayarak, tiyatro sanatına Fransız kalan LİNÇÇİ Sezin Gündoğan, Fransız tiyatro eleştirmeni Jean-Pierre Thibaudat tarafından düzeysiz bir biçimde ve yüzeysel bir süreçte dile getirilen basit eleştiri yöntemleriyle bir şeyler yapılabileceğini sanacak kadar saf bir insan olduğunu net bir biçimde belli etmiş!
Bir yazının nasıl yazılamayacağını, bir yazının nasıl hiçbir şey anlatamayacağını, bir yazının nasıl iç burkan bir matkap hâline gelip insanın yüreğini delebileceğini anlayabilmek için bu yazıyı mutlaka okuyunuz: "Jean-Pierre Thibaudat ile Eleştiri"