Oyun'un notu: LİNÇ KAMPANYASI ana sponsorlarından MÜSTEHCEN görseller yayınlayan LİNÇÇİ MİMESİS Dergisi'nin sanal kuyruğu MİMESİS sitesinden alıp, olduğu gibi aşağıya aktardığımız Aristofanes Torunu Shakespeare Çocuğu Ertuğrul Günay Yeğeni LİNÇÇİ Ömer Faruk Kurhan'ın "okuyucu yorumu"ndaki LİNÇÇİ kişilerin adlarını "maymungötürengi" ile belirgin hâle biz getirdik.
Yazıdaki yanlış sözlerin üzerini "maymungötürengi" ile belirtip, doğrularını "çimenrengi" ile biz yazdık!
***
Okuyucu Yorumları
"Tiyatroda Eleştiri Tartışmaları Üzerine Bazı Görüşler" yazısına bir yorum var.
Ömer F. Kurhan diyor ki:
30/06/2012, 15:18
Araya bazı tartışmalar ve olaylar girdiği için bu yazıyı ayrıca değerlendirme fırsatım olmadı. Fakat bu yazıda dikkatimi çeken bazı noktalara dikkat çekmeden edemeyecğim.
Mesela Fırat Güllü şöyle demiş:
Üstün Akman (Akmen), Melih Anık ve beni kastederek, "bir çok (birçok) açıdan kendi başına ekol olmuş isimler…"
Kendisine sormak isterim ekol olmak bu kadar kolay mı ve durum bu mudur?
Kaldı ki, benim görüşüme göre, örneğin Melih Anık, eleştirmenlik yolunda çabası olan / olmuş bir TC vatandaşı olmakla birlikte, eleştirmenliğini kolaylıkla dedikodu yazarlığına ya da sanal kültürel politik saldırganlığa feda edebilen birisidir.
Bu anlamda bir "ekolün" üyelerinden birisi olabilir, ama o "ekol" başka bir ekoldür ve genellikle, sınırları iyice belirsiz hale (hâle) gelen magazin yazını çerçevesinde değerlendirilebilir gibime geliyor.
Kusura bakılmasın:
Bu yazıdaki değerlendirmelerin soyut ve spekülatif varsayımların, "budur" gibi sunulması gibi ("'budur' gibi sunulması gibi" sözünü sevsinler!) bir eğilimi temsil ettiğini düşünüyorum.
"Budur" denilen şeyler ya ortak bir akıl ve algının konusu olmayan sübjektif bir kurgunun eseridir ya da benim ortak akıl, algı ve tecrübe geliştirme konusunda ciddi bir zafiyetim var.
Yanılıyorsam kendisi beni düzeltsin.
(Kaynak: Mimesis)
Yazıdaki yanlış sözlerin üzerini "maymungötürengi" ile belirtip, doğrularını "çimenrengi" ile biz yazdık!
***
Okuyucu Yorumları
"Tiyatroda Eleştiri Tartışmaları Üzerine Bazı Görüşler" yazısına bir yorum var.
Ömer F. Kurhan diyor ki:
30/06/2012, 15:18
Araya bazı tartışmalar ve olaylar girdiği için bu yazıyı ayrıca değerlendirme fırsatım olmadı. Fakat bu yazıda dikkatimi çeken bazı noktalara dikkat çekmeden edemeyecğim.
Mesela Fırat Güllü şöyle demiş:
Üstün Akman (Akmen), Melih Anık ve beni kastederek, "bir çok (birçok) açıdan kendi başına ekol olmuş isimler…"
Kendisine sormak isterim ekol olmak bu kadar kolay mı ve durum bu mudur?
Kaldı ki, benim görüşüme göre, örneğin Melih Anık, eleştirmenlik yolunda çabası olan / olmuş bir TC vatandaşı olmakla birlikte, eleştirmenliğini kolaylıkla dedikodu yazarlığına ya da sanal kültürel politik saldırganlığa feda edebilen birisidir.
Bu anlamda bir "ekolün" üyelerinden birisi olabilir, ama o "ekol" başka bir ekoldür ve genellikle, sınırları iyice belirsiz hale (hâle) gelen magazin yazını çerçevesinde değerlendirilebilir gibime geliyor.
Kusura bakılmasın:
Bu yazıdaki değerlendirmelerin soyut ve spekülatif varsayımların, "budur" gibi sunulması gibi ("'budur' gibi sunulması gibi" sözünü sevsinler!) bir eğilimi temsil ettiğini düşünüyorum.
"Budur" denilen şeyler ya ortak bir akıl ve algının konusu olmayan sübjektif bir kurgunun eseridir ya da benim ortak akıl, algı ve tecrübe geliştirme konusunda ciddi bir zafiyetim var.
Yanılıyorsam kendisi beni düzeltsin.
(Kaynak: Mimesis)