6 Mayıs 2012 Pazar

Bulunmaz Tiyatro Genel Sanat Yönetmeni Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz'la "Theope" yazarı Coşkun Büktel'in sanatsal ifade olanaklarını ilelebet ilga ve imhâ etmek için tam tamına 1100 kişilik kişiliksiz alçak kişinin imza verdiği LİNÇ KAMPANYASI sürecinde kılını bile kıpırdatmayan geleceğin tiyatro esnafları, yeşil sermaye temsilcilerinin pembe sermaye temsilcilerine karşı verdikleri tiyatral mücadelede kendilerinin de zarar göreceklerini anlar anlamaz tepki gösterme yolunu seçmek zorunda kaldılar!

Genç Tiyatroculardan Tam Porsiyon Tepki

Şehir Tiyatrolarının ‘Genç Günler’i yarın tarihinin en fiyaskolu açılışını yapacak. Çünkü Şehir Tiyatrolarına yapılan müdahaleye tepki olarak 50’ye yakın tiyatro topluluğu ‘Genç Günler’ festivalinden oyununu geri çekti.

İstanbul Şehir Tiyatrosu Genç Günler, 28 yılın en düşük katılımı ile yarın başlayacak. Geçen yıl 50 grubun, 65 oyunla katıldığı Genç Günler’e bu yıl sadece 11 topluluk 13 oyunla katılıyor. Oysa Genç Günler’e 70 üzerinde oyun başvurmuştu.

Şehir Tiyatrolarının repertuvarını belirleme yetkisini bürokratlara veren değişikliğe tepki gösteren 50’ye yakın genç tiyatro topluluğu, Şehir Tiyatrolarının düzenlediği Genç Günler etkinliğinden çekildi.  Geçen yıl, 50 farklı grup ve 65 farklı oyunla perde açan Genç Günler’de toplam 116 gösterim yapılmıştı. Bu yıl ise, hem grup, hem oyun, hem de gösterim sayısı dibe vurdu.

Şehir Tiyatrolarındaki yönetmelik değişikliği ile görünür olan ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “özelleştireceğiz” diye başlayıp tüm aydınları hedef alan açıklamaları peş peşe sıraladığı günlerin gölgesi Genç Tiyatro Günlerinin üzerine düştü. Mesleklerinin geleceği adına endişeli olduklarını söyleyen genç tiyatro toplulukları büyük oranda, oyunlarını Genç Günler’den çekti.

SADECE 11 GRUP

“İstanbul’un en eski, en etkin ve en genç festivali” olarak sunulan 28. Genç Günler’de bu yıl yer alan 11 farklı grup, toplam 13 oyun sahneleyecek. Festivalin teması ise “Dünya Hepimize Yeter!”. Şehir Tiyatroları Genç Tiyatro’nun hazırladığı ‘Kambur’, ‘Başkalaşım’ ve ‘Yuvaya Dönmek’ adlı 3 yeni oyun, Genç Günler’de yer alacak. Ayça Telırmak adına düzenlenecek Liselerarası Tiyatro Buluşması ve 18. Bedia Muvahhid Ödül Töreni de Genç Günler kapsamında izleyici ile buluşacak. 9 Mayısta başlayacak olan Genç Günler, 10 gün sürecek.

DARBEYE TEPKİ

Genç Günler, 11 grup ile tarihinin katılımı en düşük yılını geçirecek. Şehir Tiyatrolarına yönelik “yönetmelik darbesi”nin ardından pek çok tiyatro grubunun protesto amacıyla “katılmama” kararı aldığı ifade ediliyor. Daha önce Genç Günler’e katılacağını belirten 50 civarında tiyatro grubunun, son gelişmeler üzerine tamamen çekildiği belirtiliyor. “Yönetmelik darbesi”nin ardından Genç Günler organizasyonunu yürüten isimlerin istifa etmek zorunda kalmasının da, yaşanan fiyaskonun nedenleri arasında olduğu iddia ediliyor. (İstanbul/EVRENSEL)

BU ANLAYIŞA HİZMET ETMEK İSTEMEDİK

Özlem Özhabeş (Kadir Has Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Görevlisi): Benim yönettiğim 3. sınıfların oyununu ve Serdar Biliş’in yönettiği 4. sınıfların mezuniyet oyununu, öğrencilerimizle birlikte karar vererek çektik. Şehir Tiyatroları ile ilgili yönetmelik değişikliği ile girilen belirsiz sürece elbette kayıtsız kalamazdık. Bizim hiçbir şekilde arkasında durmayacağımız bir yönetmelikle Genel Sanat Yönetmeni atandı. Dolayısıyla bizim ne içinde ne arkasında olmasını isteyeceğimiz bir organizasyona dönüştü Genç Günler. Kuruluş amacını da devam ettiremeyecek bir hal aldı. Bizler, genç oyuncular bu anlayışa hizmet etmemek, bir parçası olmamak için oyunumuzu çektik.

TEPKİSİZ KALAMAZDIK


Görkem Günay (Tiyatro Tezgahı): Oyunumuzu çekmemizin nedeni çok basit; olup bitenlere tepkisiz kalamazdık. Neticede birçok isim istifa etti. Tasarının içindeki düzenlemeler, oyunların bürokratların beğenisine sunulması sanat için uygun bir ortam yaratmıyor.

SADECE YÜRÜMEKLE OLACAK İŞ DEĞİLDİ


Arda Öztürk (Tiyatro Turnusol): Ekipçe karar vererek gösterdiğimiz bir tepki. Bizim tavrımızın gerekçesi öncelikle; sanat kurumu belediyeye de bağlı olsa devlete de bağlı olsa fark etmez, “özerk” olmalıdır. Bizler böyle beklentiler içersindeyken, sanatın elini kolunu bağlamak isteyen dehşet verici bir düzenlemeyle karşılaştık. O yüzden geleceğe, mesleğimize dair tedirginiz. Bu sadece toplanmakla, yürümekle olacak gibi değil dedik ve somut bir tepki olarak oyunumuzu çekmeye karar verdik.Ve diğer topluluklara da bunu önerdik. Bu elbette başlı başına bir şeyleri çözmeye, değiştirmeye yetmez. Ancak bizler kendi değer ve ilkelerimiz çerçevesinde doğru olanı yaptık.

MESLEĞİMİZİ, TİYATROMUZU, SANATI SAVUNMAK İÇİN…


Jülide Kural (İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü): Özellikle Şehir Tiyatrosu özelinde gibi görünen ama bir bütüne yönelik siyasi kuşatmaya tepki göstermek istedik. Aynı zamanda bizim konservatuvar bölümü için, kendi mesleğimizi savunmak, tiyatronun/sanatın özgürlüğünü savunmak ve sanatın korku karşısında durabilmesi için de mesleğimiz adına bir tavır koymak istedik. Siyasi bir tutum almak da kendi geleceğimiz adına tarihsel bir sorumluluktu. Tabii ki hiçbir şeyin noktalandığı yerde değiliz, tepkimizi oyunumuzla da, tavrımızla da göstermeye devam edeceğiz.


Evrensel

(Kaynak: Mimesis)