5 Mayıs 2012 Cumartesi

Devlet Tiyatroları İstanbul Devlet Tiyatrosu reklâm kulelerine bile sahip çıkamayan tiyatrocular, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın sözleri karşısında süt dökmüş kediye dönmek zorunda kalıyorlar!

Bir tiyatrocunun, sadece bir tiyatrocu olarak kalmayıp, emekçi halkın iktidar özlemini sıcak tutan gerçek bir sanatçı olabilmesi için, öncelikle, tiyatro sanatına derin bir saygı duyması gerekir. Bir tiyatrocu, yaptığı işe saygı duymuyorsa, örnekse, kendi ürettiği tiyatro oyununun tanıtımı için kullanılması gereken İstanbul Devlet Tiyatrosu (İDT) reklâm kulelerinin ticarî kuruluşlara peşkeş çekilmesine zerre kadar olsun küçücük bir karşı çıkış örgütlemek istemiyor, böyle bir karşı çıkışı örgütlemek isteyen birinin LİNÇ KAMPANYASI ile susturulmak istenmesine bir tek sözcükle olsun asla karşı çıkmıyorsa, o tiyatrocunun, değil sanatçı olması, sıradan bir insan olması bile söz konusu olamaz.


Kendi ürettiği bir oyunun, kitleler tarafından duyulmasını ipine bile takmayıp, İDT rekâm kulelerinin kullanım hakkını savunan bir kişinin, halk yararına verdiği bu haklı mücadelesine burun kıvıranlar, bugün, yeşil sermaye temsilcisi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın dobra dobra söylenmiş sözleri karşısında kıvranıyorlar.


Oysa...


Bir insan, tiyatroya derin bir saygı duyarsa, öncelikle, hiçbir kişisel çıkar gözetmeden İDT reklâm kulelerinin kullanım hakkı için yoğun bir emek harcayan kişinin, pembe ve yeşil sermaye temsilcilerine karşı verdiği haklı mücadelenin ayrımında olmalıdır!


Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz


***


Devlet, artık tiyatro sahnesinden çekiliyor


Başbakan Erdoğan, İstanbul Barosu'nun TSK'ya yönelik alaycı ifadelerini ağır bir dille eleştirdi. 'Ordu göreve' diyenlerin tahrikleri tutmayınca TSK'yı hedef aldığını söyleyen Erdoğan, "TSK'ya, ordumuzun şerefli mensuplarına yapılan hakaret ahlaksızlıktır, edepsizliktir ve kendini bilmemezliktir. Bu, CHP zihniyetinin kucağında yetişen despot aydın zihniyetidir." dedi.

Başbakan Tayyip Erdoğan, partisinin Kahramanmaraş İl Kongresi'nde 'tiyatroların özelleştirilmesi' konusunda kararlılık mesajı verdi. Erdoğan, tiyatroculara şöyle seslendi: "Artık bugüne kadar geldiğiniz anlayış olmayacak. Özgür olun, özerk olun, özel olun. Devlet, tiyatro sahnesinden çekiliyor."

Başbakan Tayyip Erdoğan, 12 Şubat Stadyumu'ndaki AK Parti il kongresine katıldı. Konuşmasında İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal ve Cumhuriyet yazarı Bekir Coşkun'un TSK'ya yönelik alaycı ifadelerine sert tepki gösterdi. "Statükodan, sırtını dayadıkları güçlerden umudunu kesen, demokrasiden ve demokratikleşmeden ciddi şekilde rahatsız olanlar tahrik umutları tükenince tahkire başvurmaya başladılar." diyen Erdoğan, millete 'bidon kafalı', 'göbeğini kaşıyan adam' diyenlerin, 'ordu göreve', 'genç subaylar rahatsız' şeklinde tahrikte bulunanların kışkırtmaları tutmayınca en ağır hakaretlerle TSK'yı hedef aldıklarını belirtti. "Türk Silahlı Kuvvetleri'ne, ordumuzun şerefli mensuplarına yapılan hakaret ahlaksızlıktır, edepsizliktir ve kendini bilmemezliktir." diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, bu hakaretlerin 'zavallılık' olduğunu vurgulayarak şöyle devam etti: "Darbe yapmıyor diye bir orduyu 'silahsız kuvvetler' diye, 'kâğıttan kaplanmış meğer' diye nitelemek; demokrasiye, milli iradeye müdahale etmiyor diye bir ordunun en tepesindeki isme alenen küfretmek, değil demokrasiden, evrensel hukuk anlayışından nasibini alamamaktır. Aylardır, yıllardır ortaya koymaya çalıştığım CHP zihniyeti budur, CHP zihniyetinin kucağında yetişen despot aydın zihniyeti budur, yarım porsiyon aydın zihniyeti budur."

DEVLET, ARTIK TİYATRO SAHNESİNDEN ÇEKİLİYOR

Başbakan Erdoğan, son günlerde tiyatro üzerinden bir tartışma yürütüldüğünü, aslında gündemi işgal eden tartışmanın bir tiyatro tartışması olmadığını da dile getirdi. Sorunun 'seçkincilerin millete tepeden bakma meselesi' olduğunu vurgulayarak, "Bunlar millete tepeden bakarlar. Örneğin; Kahramanmaraş'ın söz ustalarını, kalem erbabını, Anadolu'dan Trakya'dan yetişmiş ustaları küçümser, kaale almazlar. Bunlar sanatı sanat için yaparlar, bunlar sanatı toplum için yapmazlar." diye tepki gösterdi.

Sanatın toplum için yapılırsa değer ifade edeceğini anlatan Başbakan, şöyle konuştu: "Bunlar elitisttir, jakobendir, bunlar kendi kast sistemlerine başkalarının girmesine asla müsaade etmezler. Hem devlet tiyatrosundan maaş alacak, hem şehir tiyatrosundan maaş alacak, istediği zaman dizi filmlerde oynayacak, her yerden de bu şekilde nemalanacak. Mesele bu. Son birkaç gündür niyetlerini açık etmeye başladılar, 'belediyedeki temizlik işçisi tiyatrocu oluyor' diyerek, kendilerince yine milleti küçümsüyorlar. Rahmetli Cem Karaca, bunlara o güzel şarkısıyla gereken cevabı aslında zamanında verdi. Ne dedi biliyor musunuz? 'Bunlar aydın değil, bunlar yarım porsiyon aydın' dedi. Yıllarca karikatürlerle aşağıladılar bu milleti, yıllarca köşelerinden, ekranlarından aşağıladılar. Finansmanı devletten aldılar, ama finansmanın gerçek sahibi milleti aşağıladılar."

"Kusura bakmasınlar, çok bilmiş despot tavırlarıyla millete de milletin hükümetlerine de parmak sallayarak azarlama dönemi artık geride kaldı." diyen Erdoğan, devletin artık tiyatro sahnesinden çekileceğinin altını çizdi. Ardından şu çağrıda bulundu: "Kardeşim sen tiyatro mu oynayacaksın özgürce hareket et, kurun kendi aranızda tiyatronuzu, buyurun serbest olarak, özel sektör olarak bu alana girin. Özgür olun, özerk olun, özel olun, ama artık devlet tiyatro sahnesinden çekiliyor, buyurun siz tiyatro sahnesinde kalın."

KAHRAMANMARAŞ CİHAN

(Kaynak: Zaman)