13 Nisan 2012 Cuma

"Sanatçıların, halk tarafından denetlenebilmek şartı"nı sürekli olarak küçük burjuva yayıncıların burnuna dek dayatan Bulunmaz Tiyatro Genel Sanat Yönetmeni Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz'ı, sadece LİNÇ KAMPANYASI ile değil, LİNÇÇİ Ömer Faruk Kurhan eliyle HUKUKSAL LİNÇ KAMPANYASI kumpası ile de mahkûm ettirmek isteyen LİNÇÇİ Mimesis sitesi ve diğerleri, hiç utanıp sıkılmadan, bir de, "sanatçıların, halk tarafından denetlenebilmek şartı"nı diline dolama şarlatanlığında bulunuyor!

Oyun'un notu: LİNÇ KAMPANYASI ana sponsorlarından Mimesis sitesinden alıp, olduğu gibi aşağıya aktardığımız yazıdaki önemli bulduğumuz yeri "maymungötürengi" ile belirgin hâle biz getirdik!


***


Türkiye Cumhuriyeti, müthiş derecede önemli bir yol ayrımında. Bu ülkedeki emek yanlısı aydınlarla, emek düşmanı aydınlar, uzlaşmaz çelişkileriyle tarihsel ve toplumsal sahnedeki yerlerini gayet net, oldukça somut bir biçimde almış bulunuyorlar.


Türkiye Cumhuriyeti, her alanda olduğu gibi, kültür-sanat alanında da, emekçi halkın iktidar özlemini inşa eden aydınlarla, bu inşaatın altına dinamit koyan alçak aydınların uzlaşmaz çelişkilerine tanık olunan bir süreçten şimşek hızıyla geçiyor.


Türkiye Cumhuriyeti, özellikle tiyatro sanatı alanındaki LİNÇÇİ - LİNÇ karşıtı aydınlar ayrımında çok önemli bir sınavdan geçiyor. 


Türkiye Cumhuriyeti, bütün gücünü emperyalist kültürden alan alçak LİNÇÇİ aydınlarla, alnındaki teri bile emekçi halkın iktidar özlemi için akıtan LİNÇ karşıtı aydınların ikilemi içerisinde bocalamanın sıcaklığını yaşıyor.


Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz


***


Sanatçılar Kendilerini Yönetmeli

Dün akşam saatlerinde, Şehir Tiyatroları yönetmeliğinde yapılacak bir değişiklikle bu köklü sanat kurumunun yönetiminin sanatçıların elinden alınıp belediye yönetimi tarafından belirlenecek memurlara verileceği yolunda bir iddia ortaya atıldı. Son günlerde bu yılki repertuar seçimi nedeniyle çeşitli kesimlerce sık sık eleştirilen bir kurum olan İBBŞT’nin bu son değişiklikle -kısmen de olsa sahip olduğu- özerkliğini tamamen yitireceği anlaşılıyor. Bu durum sanatçıları ve özellikle de Şehir Tiyatrosu sanatçılarını tek vücut halinde birleştirmiş durumda. Sonuçta belli bir öz-yönetim deneyimine sahip olan bu kurumun tümüyle belediye yönetiminin belirleyeceği bürokratların hegemonyası altına girmesi, sanatın özgürleştirilmesini savunan hiçbir kesimin kabul edemeyeceği bir durumdur: Sadece İBBŞT için değil, tüm diğer ödenekli kurumlar için de sanatçıların, halk tarafından denetlenebilmek şartıyla kendi öz-yönetim mekanizmalarını geliştirmesi demokratik temayüllerin bir gereğidir. Bunun ilk adımı olarak söz konusu yeni yönetmeliğin geniş bir kamuoyu nezdinde tartışmaya açılması tüm kesimlerin yararına olacaktır.

(Kaynak: Mimesis)