15 Nisan 2012 Pazar

1100 kişilik LİNÇÇİ ordusunun şerefsizliğinden ürken Hülya Karakaş, bizce, "LİNÇ edilemeyecek yaşa" gelmiş de geçiyor bile!

Hulya Karakas@hulyakarakas 

Linç edilemeyecek yaşa geldiğimde Şehir Tiyatroları geçmişimi yazacağım.


***


Ben, bir haber, bir görüş, bir yorum sunarken, hemen hemen her zaman, öncelikle kendi görüşümü dile getiririm. Bunun bir tek nedeni var: Kendi görüşlerimi, o haberden, o görüşten, o yorumdan daha önemli bulmamdan yada en azından o haberdeki, o görüşteki, o yorumdaki fikirle kendi fikrimin eşit olduğu kanısında olmamdandır. 


Ancak...


Çok seyrek de olsa, zaman zaman, herhangi bir haberi, herhangi bir görüşü, herhangi bir yorumu, okurlarımın dikkatine sunmak istediğimde, o haber, o görüş, o yorum, o denli kendini ele geçirilmez hâle getirip, zeytinyağı gibi üste çıkar ki, ben, neredeyse istenç dışı bir biçimde, o haberden, o görüşten, o yorumdan sonra söz söyleyebilme gücüne sahip olurum.


Yukarıda sunmuş olduğum Hülya Karakaş'ın sözü de, ender olarak dile gelmiş sözlerden biridir. Hülya Karakaş, "İstanbul Büyükşehir Belediyesi Korsan Tiyatroları" bünyesinde çalışan bir emekçi ve en önemlisi Balıkçı Kazmacıbaşı Korsan Orhan Alkaya tarafından "mobbing" uygulanan bir sanatçı olduğu, yani sırtında binlerce yumurtanın bulunduğu bir sepet taşıdığı için, onun sözleri, benim sözlerimin üzerine çıktı.


Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz