10 Ocak 2012 Salı

Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz, kendisini susturmak isteyen Sayın Seval Deniz Karahaliloğlu (SSDK) ile onun tuttuğu avukat Murat Çoban'ın T.C. Karşıyaka 3. Sulh Ceza Mahkemesi Yargıcı Mustafa Özcan'ı etkileyerek hızla aldırdıkları mahkûmiyet kararına çok sert bir dille itiraz edip, şimşek hızıyla karşı dilekçe yazdı!

                                              T.C.
                                        İSTANBUL
  NÖBETÇİ ASLİYE CEZA MAHKEMESİ YARGIÇLIĞI'na


"T.C. KARŞIYAKA 3. SULH CEZA MAHKEMESİ"nin "DEĞİŞİK KARAR" üst başlığı ile tarafıma göndermiş olduğu: 


DEĞİŞİK İŞ NO: 2011/536


HAKİM: MUSTAFA ÖZCAN 33318
KATİP: HAYDAR TAŞDAN 99951 


TEKZİP TALEP EDEN: SEVAL DENİZ KARAHALİLOĞLU, Tersane Mah. Cemal Gürsel Cad. No: 8/17 Karşıyaka / İZMİR
VEKİLİ: MURAT ÇOBAN
KARŞI TARAF: HÜSEYİN HİLMİ BULUNMAZ, Alibaba Türbe Sokak Onur Han No: 13/8 Çemberlitaş İstanbul
TALEP: Tekzip Talebi
TALEP TARİHİ: 26/12/2011
KARAR TARİHİ: 26/12/2011 


HÜKÜM kararına katılmamın mümkün olmadığını, dolayısıyla bu "HÜKÜM" kararına itiraz ettiğimi gerekçelendirmek istiyorum. 


1) "İçeriklerin yayından çıkarılması" hükmüne varılıp, karar verilirken, estetik, kültürel, sanatsal toplumsal olgu ve olayların hukuka yansıması biçimiyle değil, sadece "Tekzip Talebi" isteyen Seval Deniz Karahaliloğlu ile onun tuttuğu avukat Murat Çoban'ın öznel görüşleri dikkate alınarak tarafıma resmî bir yazı gönderilmiş. Oysa, sadece hukuk kurallarının içsel dinamikleriyle değil,  "hukukun hukukla tartılması" yöntemiyle değil, estetik, kültürel, sanatsal, toplumsal olgu ve olayların hukuka yansımaları, bu kavramların hukuku etkilemesi, bu kavramlarla hukukun tartılması bağlamında, yani öznel değil, nesnel olarak hukuksal yargılamada bulunup, verilen hükmün sonucu alınan kararın hukuksal vicdanları rahatsız etmemesi gerekirdi.  


2) www.vimeo.com ile www.youtube.com gibi uluslararası ve hukuka önem verip, özen gösteren video paylaşım siteleri, zâten uluslararası basın hukuku, uluslararası basın ilkeleri bağlamında yayın yapan kuruluşlar olarak varlık gösteriyorlar. Bu uluslararası kuruluşlarla hukuksal iletişime geçilmeden, sadece ve yalnızca, Seval Deniz Karahaliloğlu ile onun tutuğu avukat Murat Çoban'ın isteği doğrultusunda, onlar ne istemişlerse aynen öyle hükme varılıp, karar verilerek, âdeta onlara karşı bir noter görevi üstlenilmiş. Video paylaşım sitelerinin uluslararası durumunu, konumunu, işleyişini hiç kaale almadan, sadece ve yalnızca Seval Deniz Karahaliloğlu ile onun tuttuğu avukat Murat Çoban öyle istediler diye, hiçbir hukuksal araştırma yapılmadan, "hukukun diğer toplumsal etki alanlarıyla hiç tartılmadan" karar verilmesi, benim dinamik toplumsal durumumu değil, zâten sürekli olarak toplum tarafından sorgulanan öznel hukuk kurumunun statik durumunu dinamikleştirmediği gibi, biraz daha yaralar. 


3) Hüküm kararını içeren resmî yazı bana tebliğ edilir edilmez, hüküm kararı metnini okudum ve "haksızlıkların yasalarla korunduğu bir ülke"de yaşadığımı bilmeme, buna emin olmama karşın, bu hükümden, bu karardan, bu hüküm kararından sonra, her zaman duyduğum rahatsızlıktan çok daha acı, çok daha büyük, çok daha derin, çok daha geniş, çok daha sancılı bir rahatsızlık duydum. 


4) Bence, benim durumumun, benim konumumun, benim toplumsal tavrımın yargılanması değil, 5651 Sayılı Yasa'nın 9/4. Maddesi ("Sulh ceza hâkiminin kararını bu maddede belirtilen şartlara uygun olarak ve süresinde yerine getirmeyen sorumlu kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. İçerik veya yer sağlayıcının tüzel kişi olması halinde, bu fıkra hükmü yayın sorumlusu hakkında uygulanır.") yeniden gözden geçirilerek sorgulanmalı ve çağdaş düşünce yöntemlerine, evrensel hukuk düzlemine ve tabii ki, ayrıca, en azından 1982 Anayasası'nın 26. Maddesi içeriğindeki"düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti" kavramına uygun hâle getirilmesi gerekir. 


5) Bırakınız "Türkiye Cumhuriyeti Tiyatro Tarihi"ni bir yana, Osmanlı İmparatorluğu'ndan başlayarak, bu coğrafyada, belki de dünyanın hiçbir ülkesinde görülmedik bir biçimde, bana ve benimle birlikte oyun yazarı Coşkun Büktel'e karşı hazırlanmış ve "AMERİKA'DAKİ MCCARTHY DÖNEMİ" eylemini bile aşan bir düzeydeki (tam tamına 1100 KİŞİLİK bir eylem) "LİNÇ KAMPANYASI" (LİNK: http://www.coskunbuktel.com/lincimzacilari.htm) süreci ve bu sürecin öznel durumunun benim üzerimde oluşturduğu ağır tahrik ve aşırı tehdit gözönünde bulundurulmadan verilen bu hüküm kararı, zâten, "neden-sonuç ilişkisi" bağlamını ıskalamış demektir. Seval Deniz Karahaliloğlu'nun yazı yazdığı Tiyatro... Tiyatro... Dergisi sahibesi Gülhan Avşar Demirkanlı, bu derginin kurucusu ve yöneticisi Mustafa Şükrü Demirkanlı, bu derginin yazarlarından Üstün Akmen ve Ömer Faruk Kurhan (Bu kişiyle İstanbul 3. Sulh Ceza Mahkemesi'nde sürmüş olan davamız, Sayın Seval Deniz Karahaliloğlu ile aramızdaki sözlerden çok ağır ithamlar içermesine karşın, "Her ne kadar sanık hakkında hakaret suçundan cezalandırılması istemi ile kamu davası açılmış ise de; sanığın eylemini gerçekleştirirken kullandığı sözcükler sanığın ve katılanın konumları itibari ile yazı içeriğinin tarafları olabileceği ve içerik itibariyle incitici dahi olsa bunun eleştirinin özünde olabileceği yazı içeriği itibari ile de eleştiri sınırları içerisinde kaldığı ve atılı suç kastının bulunmadığı anlaşıldığından sanığın CMK 223/2,a-c maddesi gereğince BERAATİNE" anlamına gelen sözler kullanılarak, benim BERAAT etmemle sonuçlanmıştır!) ile aramızda davalar sürmektedir. Bu davalar bilinmeden, bu davaların seyri incelenmeden, yani "evrensel hukuk, "nesnel hukuk", "tümel hukuk" kurallarına riayet etmeden, illâki "millî hukuk, sadece "öznel hukuk", yalnızca "tikel hukuk" kurallarıyla karar vermek, yani Seval Deniz Karahaliloğlu ile onun tuttuğu avukat Murat Çoban'ın talepleri, 5651 Sayılı Yasa'nın 9/4. Maddesi'ne birebir uyuyor diye karar verilmemeli, hüküm geliştirilmemeli. Olay ve olgular, en azından "Olay Yeri İnceleme Ekibi" duyarlılığı içerisinde değerlendirilmeli.  


Yukarıda sıraladığım nedenler göz önünde bulundurularak hükmün bozulmasını ve beraatimi talep ve arz ediyorum. 10 Ocak 2012


Hilmi Bulunmaz


EKLER:
1) T.C. Karşıyaka 3. Sulh Ceza Mahkemesi "değişik iş karar" metni
2) T.C. İstanbul 3. Sulh Ceza Mahkemesi "BERAAT" kararı metni