Devlet Tiyatroları Oyuncuları, Memur mu Sözleşmeli mi?!
Geçtiğimiz haftalarda, resmi gazetede sözleşmeli personele yapılacak zam yayımlandı. Devlet Tiyatroları, 1949 yılında 5441 sayılı yasası ile kurulmuş, 1970 yılına kadar da sözleşmeli personel olarak çalışmalarını sürdürmüştür. 1970 yılı öncelerinde yapılan TOTSİS grevi, bu sözleşmeli personel olma nedeniyle gerçekleşmiş, ancak daha sonra da grev yasaklanmış idi. Bu yasaklama ile Devlet Tiyatroları, Opera ve Bale personelinin kimlik tanımları yapılmamış olduğu ortaya çıkmıştır. Bu gün, fikir ve sanat eserleri yasası ile, yaratıcılık konusunda bağlantılı hak sahibi olduğu tanımlanan, bu anlamda oyuncu meslek birliği üyesi olmaları gereken Devlet Tiyatroları oyuncuları, söz konusu tarihlerde bu tanımlar yapılmadığı için, 1970 yılında çıkarılan 657 sayılı Devlet Personel yasasına geçici olarak bağlanmıştır. Bu durum, 657 sayılı yasanın 1 nci maddesinin dip notunda da belirtilmiştir! Bu tarihten itibaren, Devlet Tiyatroları, Opera ve Balesi mensupları, yarı sözleşmeli, yarı 657sayılı personel haline getirilerek, büsbütün bir tanımsızlık kargaşasının içine itilmiştir. En son maaşlarına 1980 sonrasında zam yapılan Devlet Tiyatro, Opera ve Bale mensupları, söz konusu tarihten günümüze zam alamamıştır.
657 sayılı yasaya mensup devlet memurlarına zam yapıldığında, tiyatro oyuncuları, opera, bale solistleri, koristleri, bale solistleri ve kordo bale mensupları ile orkestra elemanları bu zamdan sözleşmeli oldukları öne sürülerek muaf tutulmuştur! Ancak, sözleşmeli personele zam yapıldığı zamanlarda da, söz konusu Devlet Tiyatrosu, Opera ve Bale mensupları 657 sayılı personel yasası mensubu oldukları ileri sürülerek zamlardan yine yararlandırılmamıştır!
Aynı uygulama, en son devlet kurumlarında sözleşmeli personel olarak çalışanlara yapılan zam uygulamasında da tekrarlanmış, bir kez daha Devlet Tiyatroları, Opera ve Balesi mensupları zamdan muaf tutulmuştur!
Bu durumda, söz konusu kurum mensupları ile ilgili kuruluş kanunu 1970 öncesi değerlerine geri dönülmesi, özellikle Devlet Tiyatroları'nın, bağımlı değil, bağlı kuruluş olduğu da göz önünde bulundurularak; kuruluş yasası ve bu yasada değişiklik yapılmasına rağmen, 1310 sayılı yasada da belirtilen oranlarda zam yapılması gerekmektedir.
Çünkü bu karmaşık durum, Devlet Tiyatroları'nın da tıpkı özel tiyatrolar gibi, sanatsal olarak bağımsız olması gerekirken; sanatsal dokunulmazlığını da tehlikeye sokmaktadır! Her hükümet değişiminde, yeni hükümet mensupları, Devlet Tiyatroları oyuncularını devlet memuru zannetmektedir. Bu durumda, sanatsal olarak da bu kurumların içişlerine, hatta repertuarına bile karışabilecekleri, yanlış zannına kapılmaktadırlar. Hatta, bir kültür bakanı bu yanlış anlamayı, “Davul benim omzumda, tokmak onların elin de mi olacak ?” şeklinde ifade etmiştir.
Bu karmaşık durum, Devlet Tiyatroları'nın 5441 sayılı kuruluş kanunu değerlerine dönülerek çözümlenmelidir. 5846 sayılı fikir ve sanat eserleri yasasının da bağlantılı hak mensupları oldukları ve canlı performansta, meslek birlikleri üyesi haklarına da sahip olmalıdırlar. Devlet Tiyatrolarında gerçekleşecek bu model uygulama, aynı şekilde Devlet Opera ve Balesine de uygulanmalıdır.
TOBAV YÖNETİM KURULU
(Kaynak: Tiyatro... Tiyatro... Dergisi)
Geçtiğimiz haftalarda, resmi gazetede sözleşmeli personele yapılacak zam yayımlandı. Devlet Tiyatroları, 1949 yılında 5441 sayılı yasası ile kurulmuş, 1970 yılına kadar da sözleşmeli personel olarak çalışmalarını sürdürmüştür. 1970 yılı öncelerinde yapılan TOTSİS grevi, bu sözleşmeli personel olma nedeniyle gerçekleşmiş, ancak daha sonra da grev yasaklanmış idi. Bu yasaklama ile Devlet Tiyatroları, Opera ve Bale personelinin kimlik tanımları yapılmamış olduğu ortaya çıkmıştır. Bu gün, fikir ve sanat eserleri yasası ile, yaratıcılık konusunda bağlantılı hak sahibi olduğu tanımlanan, bu anlamda oyuncu meslek birliği üyesi olmaları gereken Devlet Tiyatroları oyuncuları, söz konusu tarihlerde bu tanımlar yapılmadığı için, 1970 yılında çıkarılan 657 sayılı Devlet Personel yasasına geçici olarak bağlanmıştır. Bu durum, 657 sayılı yasanın 1 nci maddesinin dip notunda da belirtilmiştir! Bu tarihten itibaren, Devlet Tiyatroları, Opera ve Balesi mensupları, yarı sözleşmeli, yarı 657sayılı personel haline getirilerek, büsbütün bir tanımsızlık kargaşasının içine itilmiştir. En son maaşlarına 1980 sonrasında zam yapılan Devlet Tiyatro, Opera ve Bale mensupları, söz konusu tarihten günümüze zam alamamıştır.
657 sayılı yasaya mensup devlet memurlarına zam yapıldığında, tiyatro oyuncuları, opera, bale solistleri, koristleri, bale solistleri ve kordo bale mensupları ile orkestra elemanları bu zamdan sözleşmeli oldukları öne sürülerek muaf tutulmuştur! Ancak, sözleşmeli personele zam yapıldığı zamanlarda da, söz konusu Devlet Tiyatrosu, Opera ve Bale mensupları 657 sayılı personel yasası mensubu oldukları ileri sürülerek zamlardan yine yararlandırılmamıştır!
Aynı uygulama, en son devlet kurumlarında sözleşmeli personel olarak çalışanlara yapılan zam uygulamasında da tekrarlanmış, bir kez daha Devlet Tiyatroları, Opera ve Balesi mensupları zamdan muaf tutulmuştur!
Bu durumda, söz konusu kurum mensupları ile ilgili kuruluş kanunu 1970 öncesi değerlerine geri dönülmesi, özellikle Devlet Tiyatroları'nın, bağımlı değil, bağlı kuruluş olduğu da göz önünde bulundurularak; kuruluş yasası ve bu yasada değişiklik yapılmasına rağmen, 1310 sayılı yasada da belirtilen oranlarda zam yapılması gerekmektedir.
Çünkü bu karmaşık durum, Devlet Tiyatroları'nın da tıpkı özel tiyatrolar gibi, sanatsal olarak bağımsız olması gerekirken; sanatsal dokunulmazlığını da tehlikeye sokmaktadır! Her hükümet değişiminde, yeni hükümet mensupları, Devlet Tiyatroları oyuncularını devlet memuru zannetmektedir. Bu durumda, sanatsal olarak da bu kurumların içişlerine, hatta repertuarına bile karışabilecekleri, yanlış zannına kapılmaktadırlar. Hatta, bir kültür bakanı bu yanlış anlamayı, “Davul benim omzumda, tokmak onların elin de mi olacak ?” şeklinde ifade etmiştir.
Bu karmaşık durum, Devlet Tiyatroları'nın 5441 sayılı kuruluş kanunu değerlerine dönülerek çözümlenmelidir. 5846 sayılı fikir ve sanat eserleri yasasının da bağlantılı hak mensupları oldukları ve canlı performansta, meslek birlikleri üyesi haklarına da sahip olmalıdırlar. Devlet Tiyatrolarında gerçekleşecek bu model uygulama, aynı şekilde Devlet Opera ve Balesine de uygulanmalıdır.
TOBAV YÖNETİM KURULU
(Kaynak: Tiyatro... Tiyatro... Dergisi)