28 Ocak 2012 Cumartesi

İstanbul Devlet Tiyatrosu Müdürü Şakir Gürzumar'ın, onun amiri Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Lemi Bilgin'in ve onun da amiri Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanı AKP'li Ertuğrul Günay'ın ipine bile takmadığı İstanbul Devlet Tiyatrosu reklâm kuleleri konusunu, sürekli olarak kafasına takan sözleşmeli işçi Yusuf, başını sallayıp maaşını alma sorumsuzluğuyla değil, son derecede duyarlı bir sorumluluk bilinciyle hareket ediyor!

Sultanahmet'teki İstanbul Devlet Tiyatrosu reklâm kulesinin hemen yanı başındaki İSPARK'a ait "bisiklet kiralama kulübesi" içerisinde "çalışan" Yusuf, İDT reklâm kuleleri konusunda son derecede duyarlı bir vatandaşımız.

***


Bu sabah, Sultanahmet'teki evimden Çemberlitaş'taki işyerime doğru giderken, her sabah ve her akşam yaptığım gibi, yine İstanbul Devlet Tiyatrosu (İDT) reklâm kulesini temaşa ettim. Benim temaşa edişimden etkilenmiş bulunan bir İSPARK görevlisi, soru soran gözlerle bana bakmaya başladı. Soru soran gözlere sahip olan İSPARK görevlisine yaklaştım ve aramızda şöyle bir diyalog gelişti:


- Merhaba!


- Merhaba abi...


- Beni tanıdın mı? Ben, geçen gün düşürmüş olduğun kapı kolunu sana uzatan kişiyim.


- Tanıdım abi.


- Bana çok dikkatli bakmanın nedeni birkaç gün önceki "kapı kolu" meselesi mi?


- Yooo...


- Peki, neden bu kadar dikkatli baktın?


- Hiç abi, hemen karşımda durup, dakikalarca şu kuleye bakman dikkatimi çekti!


- (İDT reklâm kulesini göstererek) Bu ne?


- Reklâm!


- Ne reklâmı?


- McDonald's reklâmı!!


- Bu reklâmın üzerinde bulunduğu kule kime ait?


- Devlet Tiyatroları'na!!!


- Bunu nereden anladın?


- Üzerinde "İstanbul Devlet Tiyatrosu" yazıyor, görmüyor musun?


- Ben görüyorum da, "Oyuncuların çoğu yavşaktır genellikle..." sözünü yalamadan yutan tiyatro esnafı görmüyor!


- Neler söylüyorsun abi?


- Hiiiç! Peki, bu reklâm için ne düşünüyorsun?


- Sen ne düşünüyorsan, ben de aynısını düşünüyorum!


- Benim ne düşündüğümü nereden biliyorsun?


- Ben bilirim abi...


- Adın ne?


- Yusuf...


- 657 Sayılı Yasa kapsamında mısın, yoksa sözleşmeli misin?


- Sözleşmeliyim...


- Benim ne düşündüğümü öğrenebilir miyim?


- Tabii abi...


- Ne?


- "Reklâm şirketi, İstanbul Devlet Tiyatrosu yetkilileri ile, yöneticileri ile kıyak bir anlaşma, hoş bir sözleşme yapmış" diye düşünüyorsun!


- Evet, aynen öyle düşünüyorum!


- Gördün mü ya abi!


- Sen, bu tiyatro işlerine hiç kafa yoruyor musun Yusuf?


- Tabii abi, yormaz olur muyum? Devamlı olarak kafa yoruyorum...


- Neden kafa yoruyorsun?


- Bütün gün bu reklâm kulesinin karşısında oturup duruyorum. Tabii ki, sürekli olarak bu kuleye baktıkça, bu kulenin durumu beni bayağı düşündürüyor.


- Hiç tiyatro oyunu izledin mi Yusuf?


- Evet...


- Neler izledin?


- Yılmaz Erdoğan'ın Beşiktaş'taki tiyatrosunda bir oyun izledim.


- Başka?


- Hayır, başka hiçbir oyun izlemedim.


- Sen, tiyatroya bu kadar uzak biri olmana karşın, nasıl oluyor da İDT reklâm kuleleri konusunda bu kadar duyarlı olabiliyorsun Yusuf?


- Gözümün önündeki bir durumu görmemem için kör yada alçak olmam gerekir abi!!!


Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz


***


Ayrıca bakınız:
Feridun Çetinkaya, ahlâklı, namuslu, onurlu, şerefli, tiyatro âşığı biri olduğu için, Şakir Gürzumar yönetimindeki İstanbul Devlet Tiyatrosu'na ait olmasına karşın, emperyalist kültürün (s)imgesi McDonald's tarafından kullanılan reklâm kulelerinin işgâline karşı çıkılmasına çok büyük bir destek vererek, elindeki tüm olanakları kullanıp, ciddi bir kamuoyu oluşumuna katkı sunmaya çabalıyor!