Bulunmaz Tiyatro sanatçısı Seda Çelikçi (Fotoğraf: Ahmet Özkara)
***
BENCİLLİK
Seda Çelikçi
24 Ocak 2012
Işık tutmak...
İnsanlar, bırakın birbirlerinin yollarını isteyerek ve severek aydınlatmayı bir yana, ellerinde sımsıkı tuttukları meşaleleri bile, sırf diğer insanlar aydınlanmasın, diğer insanlar hiçbir biçimde yararlanmasın diye yakmamak için, âdeta büyük bir ısrar ve büyük bir inatla güçlerinin sonuna dek direniyorlar.
Işık tutmak...
Nasıl bu kadar bencil olmuştu dünya?
Işık tutmak...
Önceden, çok önceden, komşumuz açken tok yatamaz, ekmeğimiz kendimize bile yetmeyecek kadar az da olsa, birlikte paylaşıp yerdik.
Işık tutmak...
Şimdi, farklı zamanların tortusuyla kirlenen farklı insanlar, ellerindeki fazla olanları bile başkalarına vermekten çekiniyorlar.
Işık tutmak...
Gerçi artık kimsenin kimseye güveni kalmadı.
Işık tutmak...
Van depreminde gördük; daha önceki depremlerde de görmüştük; birçok televizyon kanalı birleşip ortak yayın yaptılar; bir sürü sözde yardım toplandı; herkes, "Türk insanı şöyle yardımsever, böyle iyi yürekli!" diye övünürken, bu yardımların çoğu gelmedi.
Işık tutmak...
Yardım kamyonlarının içerisine eski ve kirli iç çamaşırlarını koyup gönderenler bile çıktı.
Işık tutmak...
Kızılay'a birçok yardım yapıldı, ama oradaki halk çadır olmadığından ölümleri pahasına evlerinde yatarken, oradaki yıkılan birçok binayı yapan müteahhit, dubleks evinin bahçesine kurmak için iki tane birden Kızılay çadırı almış; hem de yanında lüks jeep'iyle kameramanlara demeçler veriyor; hiç utanıp sıkılmadan.
Işık tutmak...
Veya yetkililer tarafından sağlam raporu verilmiş "Bayram Otel faciası".
Işık tutmak...
Bütün gazeteciler, yurtdışından ve yurtiçinden gelen yardım ekipleri "Bayram Otel"de kalıyordu.
Işık tutmak...
Ama, bırakın "Bayram Otel"in sağlam olmasını bir yana, derin deprem yarıkları içerisinde büyük bir zorlukla ayakta duruyordu.
Işık tutmak...
Sonunda beklenen oldu ve "Bayram Otel" yıkıldı.
Işık tutmak...
Çok sayıda kişi göçük altında kaldı ve on iki kişiye mezar oldu "Bayram Otel".
Işık tutmak...
Oysa, savaşta Bosna'ya Türkiye'den birçok yardım gitmişti.
Işık tutmak...
Türkiye halkı, ellerinden geldiğince, güçleri yettiğince çuval çuval birçok yardım yapmıştı Bosna'ya.
Işık tutmak...
Bosna'da soykırımlar devam ederken, Bosnalıların tek umutları Türkiye halkıydı.
Işık tutmak...
Türkiye halkının durumu uygun olmasa bile, Türkiye halkı fakir olsa bile, ellinden geldiğince yardım etti Bosna'ya da.
Işık tutmak...
Şimdi birçok kişinin yardım yapabilecek gücü varken, ya söz verdiği gibi yapmadı, yada kolilerinin içine eski iç çamaşırlarını doldurdu.
Işık tutmak...
Evet, birçok kişi yardım etti; ama Kızılay iyi bir şekilde yardımları dağıtamadı.
Işık tutmak...
Türkiye halkı, zor durumdaki insanlara birçok kez yaptı; ama şimdi elimizde daha fazla imkan varken yapmıyoruz.
Işık tutmak...
Neden yapmıyoruz?
Işık tutmak...
Bencilliğimizden mi, üşengeçliğimizden mi, güvensizliğimizden mi?
Işık tutmak...
Yoksa açgözlü olduğumuzdan mı?
***
BENCİLLİK
Seda Çelikçi
24 Ocak 2012
Işık tutmak...
İnsanlar, bırakın birbirlerinin yollarını isteyerek ve severek aydınlatmayı bir yana, ellerinde sımsıkı tuttukları meşaleleri bile, sırf diğer insanlar aydınlanmasın, diğer insanlar hiçbir biçimde yararlanmasın diye yakmamak için, âdeta büyük bir ısrar ve büyük bir inatla güçlerinin sonuna dek direniyorlar.
Işık tutmak...
Nasıl bu kadar bencil olmuştu dünya?
Işık tutmak...
Önceden, çok önceden, komşumuz açken tok yatamaz, ekmeğimiz kendimize bile yetmeyecek kadar az da olsa, birlikte paylaşıp yerdik.
Işık tutmak...
Şimdi, farklı zamanların tortusuyla kirlenen farklı insanlar, ellerindeki fazla olanları bile başkalarına vermekten çekiniyorlar.
Işık tutmak...
Gerçi artık kimsenin kimseye güveni kalmadı.
Işık tutmak...
Van depreminde gördük; daha önceki depremlerde de görmüştük; birçok televizyon kanalı birleşip ortak yayın yaptılar; bir sürü sözde yardım toplandı; herkes, "Türk insanı şöyle yardımsever, böyle iyi yürekli!" diye övünürken, bu yardımların çoğu gelmedi.
Işık tutmak...
Yardım kamyonlarının içerisine eski ve kirli iç çamaşırlarını koyup gönderenler bile çıktı.
Işık tutmak...
Kızılay'a birçok yardım yapıldı, ama oradaki halk çadır olmadığından ölümleri pahasına evlerinde yatarken, oradaki yıkılan birçok binayı yapan müteahhit, dubleks evinin bahçesine kurmak için iki tane birden Kızılay çadırı almış; hem de yanında lüks jeep'iyle kameramanlara demeçler veriyor; hiç utanıp sıkılmadan.
Işık tutmak...
Veya yetkililer tarafından sağlam raporu verilmiş "Bayram Otel faciası".
Işık tutmak...
Bütün gazeteciler, yurtdışından ve yurtiçinden gelen yardım ekipleri "Bayram Otel"de kalıyordu.
Işık tutmak...
Ama, bırakın "Bayram Otel"in sağlam olmasını bir yana, derin deprem yarıkları içerisinde büyük bir zorlukla ayakta duruyordu.
Işık tutmak...
Sonunda beklenen oldu ve "Bayram Otel" yıkıldı.
Işık tutmak...
Çok sayıda kişi göçük altında kaldı ve on iki kişiye mezar oldu "Bayram Otel".
Işık tutmak...
Oysa, savaşta Bosna'ya Türkiye'den birçok yardım gitmişti.
Işık tutmak...
Türkiye halkı, ellerinden geldiğince, güçleri yettiğince çuval çuval birçok yardım yapmıştı Bosna'ya.
Işık tutmak...
Bosna'da soykırımlar devam ederken, Bosnalıların tek umutları Türkiye halkıydı.
Işık tutmak...
Türkiye halkının durumu uygun olmasa bile, Türkiye halkı fakir olsa bile, ellinden geldiğince yardım etti Bosna'ya da.
Işık tutmak...
Şimdi birçok kişinin yardım yapabilecek gücü varken, ya söz verdiği gibi yapmadı, yada kolilerinin içine eski iç çamaşırlarını doldurdu.
Işık tutmak...
Evet, birçok kişi yardım etti; ama Kızılay iyi bir şekilde yardımları dağıtamadı.
Işık tutmak...
Türkiye halkı, zor durumdaki insanlara birçok kez yaptı; ama şimdi elimizde daha fazla imkan varken yapmıyoruz.
Işık tutmak...
Neden yapmıyoruz?
Işık tutmak...
Bencilliğimizden mi, üşengeçliğimizden mi, güvensizliğimizden mi?
Işık tutmak...
Yoksa açgözlü olduğumuzdan mı?