LİNÇÇİ Kemal Aydoğan'ın yöneticilik yaptığı, Nihat Haluk Bilginer'in sahibi olduğu LİNÇÇİ Oyun Atölyesi'nde, bir tanecik olsun, eli doğru dürüst kalem tutan insan olmadığı için, aşağıdaki zırvalamanın tiyatro piyasasına sürülmesi son derecede doğal bir durum. Üzülmek boşuna!
Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz
***
oyun atölyesi: "Başkalarına yapılan hakaretleri başımıza gelmiş gibi algılayıp tavrımızı belirleyelim."
Hakaret ve küfüre sadece tiyatro yayıncıları ve yayınları değil zaman zaman tiyatrolar ve tiyatrocular da maruz kalıyor. Bu durum yurdum insanının “kişisel gelişmişlik” seviyesiyle yakından ilişkidir. Derdini, eleştirisini, itirazını anlatamayan “kabalıklar ülkesi” olmak yolunda emin adımlarla ilerliyoruz. Kimse kimseyi ne sevmek ne de onaylamak zorundadır. Hatta böyle olması sanat söz konusu olduğunda makbul bile sayılır. Dedikoduya küfre hakarete başvurmadan, iletişim dili olarak bu “kabalığı” seçmeden düşüncelerin ifade edilmesi “teşvik” bile edilmelidir.
Ancak olan durum dedikodu, hakaret, küfür, karalamanın hakim olduğu bir iletişimin varlığı yönündedir. "Profesyonel seyirci" adıyla yazdığı yazıları hakaret ve küfürle dolduranlardan tutun da, çeşitli ideolojik kimlikler altından çevreye sopa gösterenlere kadar çeşitli kabalıklar kol geziyor, yer buluyor tiyatro iletişim ortamında.
oyun atölyesi tüm bu kaba dili, küfür ve hakaret içeren tavrı kınıyor ve bu dile sahip olanlarla herhangi bir bağının olamayacağını tiyatro kamuoyuna bildirmeyi görev sayıyor ve ekliyor: Bu tür duyarlılıkları göstermek bir gün herkese lazım oluyor. O nedenle yaşadığımız ortamın “güzelliği” için yerinde ve zamanında “tepki” vermeyi “duyarlılık” göstermeyi UNUTMAYINIZ, UNUTMAYALIM! Başkalarına yapılan hakaretleri başımıza gelmiş gibi algılayıp tavrımızı belirleyelim.
oyun atölyesi:
Haber Giriş Tarihi: 30 Nisan 2009