24 Aralık 2011 Cumartesi

Bütün oyuncuları aşağılayıp töhmet altında bıraktığı "Oyuncuların çoğu yavşaktır genellikle..." sözünü duyar duymaz "Nihat Haluk Bilginer yavşaktır!" dediği için Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz'ı mahkûm ettiren Oyuncular Sendikası Kurucu Üyesi Nihat Haluk Bilginer, çok ilginç bir haberle Hürriyet'e konu olmayı başardı!

Haluk Bilginer'e özel şoför şoku


Haluk Bilginer kredi kartını bilgisi olmadan kullandığı gerekçesiyle şoförü Ö.P.’yi kovdu

Vatan gazetesinde yer alan habere göre; olay şöyle gelişti: Bilginer kredi kartını alışveriş yapması için şoförüne verdi. Şoför alışveriş yaptıktan sonra kartı iade etti. Bir süre sonra hesabını kontrol eden Bilginer, hesabından bin TL’nin eksildiğini görünce polise başvurdu. Soruşturma başlatan polis, paranın çekildiği bankanın çevredeki ATM’lerinin güvenlik kamera görüntülerini incelemeye aldı. İncelemede, hesaptan para çeken kişinin Haluk Bilginer’in şöförü Ö.P. olduğu tespit edildi. Karakola çağrılan Ö.P. suçlamaları reddetti. Ancak Bilginer şikayetinden vazgeçmedi ve özel şoförünü kovdu.

(Kaynak: Hürriyet)


***


Ayrıca mutlaka tıklayıp okuyunuz: 
Oyuncular Sendikası Kurucu Üyesi Nihat Haluk Bilginer'in, bütün oyuncuları aşağılayıp töhmet altında bıraktığı "Oyuncuların çoğu yavşaktır genellikle..." sözünü duyar duymaz "Nihat Haluk Bilginer yavşaktır!" dediği için mahkûm olan Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz, aşağıdaki "görüş"ü okuyunca şöyle düşündü: "'Oyuncuların çoğu yavşaktır genellikle...' sözü karşısında susup oturan, kuyruğunu arka bacaklarının arasına saklayan süt dökmüş kedi gibi durağanlaşarak, âdeta 'kuzuların sessizliği korosu' kuran oyuncuların, sanatı bir piyasa değeri olarak algılamanın ötesine geçemediği bir toplumda, sadece ve yalnızca 'hevesin yıkılması' yada 'emeğin yıkılması'na değil, insanlığın oluşturduğu bütün zenginliklerin tarumar edilmesine zerre kadar bile olsun asla ve kesinlikle şaşmamak gerekir; çünkü, 'canlı ceset' olmanın ötesine geçemeyen 'bizler', sadece ve yalnızca bunları değil, bunlardan çok daha fazlasını bile anamızın ak sütü gibi 'hak' ediyoruz!'"