26 Kasım 2011 Cumartesi

Birçok sanat dalıyla birden ilgilenme becerisi gelişmiş (Bulunmaz Kültür Merkezi sanatçısı) Oğuzcan Önver, sinemadaki ödülleri sorgulamayı sürdürüyor!

Oğuzcan Önver, henüz lise son sınıfta okuyan bir öğrenci olmasına karşın, birçok sanat dalıyla birden ilgilenebilme yeteneğini geliştirebilmiş önemli biri. Zâten kumaşında sanatçılık rengi bulunan Oğuzcan Önver, özellikle Bulunmaz Kültür Merkezi bünyesinde çalışmaya başladığı günden bu yana, sanatsal çalışmalarını hızlandırmış durumda. Sanatsal çalışmalarını, devlet için değil, halk için sürdüren Oğuzcan Önver, sosyalist bir mantık ve Marksist estetikle hareket eden Bulunmaz Kültür Merkezi bünyesinde etkinlikte bulunmanın yüklediği sorumluluk bilinciyle, gün yirmi dört saat emekçilerin evrenindeki olağanüstü hayat konularıyla boğuşuyor.

Özellikle ödül=ödün denklemine son derecede özen gösteren Oğuzcan Önver, (akranları ekranlardaki geri zekâlılar yetiştirme niyetindeki televizyon dizilerinin dizi dibinden ayrılmaz ve/ya facebook bataklığı içerisinde yüzerken), kendisi, kuramsal ağırlığı bulunan okkalı yazılara imza atmaya devam ediyor hâlâ...

Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz


***


Ölüm, yönetmenlerle toplu fotoğraf çektirmek istiyor!


Oğuzcan Önver
25 Kasım 2011


Malatya Kongre ve Kültür Merkezi Kemal Sunal Salonu’nda yapılan törene Malatya Valisi ve Festival Onursal Başkanı Doç. Dr. Ulvi Saran, Malatya Belediye Başkanı Ahmet Çakır, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Sare Doğan ile birçok sanatçı ve Malatyalılar katıldı. Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ise gönderdiği telgraf ile iyi dileklerini iletti, ödül alanları kutladı.

(...)

KRİSTAL KAYISI ÖDÜLÜ ’GELECEK UZUN SÜRER’ FİLMİNE

Festivalin Ulusal Uzun Film yarışma filmlerini yönetmen ve akademisyen Semir Aslanyürek, sinema yazarı Şenay Aydemir, akademisyen Sevilay Çelenk, oyuncu Eylem Yıldız, oyuncu Serdar Orçin’den oluşan jüri değerlendirdi. Uluslararası Uzun Film yarışma filmlerini ise Mithat Alam, Roger Christian, Ludek Drizhal, Sahla Nahid ve Andrea Roberti’den oluşan jüri tarafından değerlendirildi.

Festivalin Ulusal En İyi Uzun Film yarışmasını, savaşın ve faili meçhul cinayetlerin yarattığı acıyı ve travmayı kurmaca sinemanın diline tercüme etmedeki başarısı nedeniyle, yönetmenliğini Özcan Alper’in yaptığı "Gelecek Uzun Sürer" filmi kazandı, Özcan Alper ödülünü Malatya Belediye Başkanı Ahmet Çakır’ın elinden aldı.

(...)

Ödül töreni sahnede çekilen toplu fotoğraf ile sona erdi.

(Kaynak: Hürriyet)

''Başbakanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın elinden aldığımız ödül de bunun ispatıdır.''
Malatya Belediye Başkanı Ahmet Çakır

(Kaynak: Malatya Belediyesi)

Özcan Alper'e verilen ödülün haberini okurken bir an kendimi acayip şanslı hissettim:

Emperyalist güçlerden ve/veya T.C. Kültür Bakanlığı'ndan tek kuruş bile almamıştım.

Emperyalist güçler, mazlum halkları inim inim inleterek zengin olmuştu. T. C. Kültür Bakanlığı, halkımızın verdiği vergileri halkımızın yararına olmayan sanatsal faaliyetlere dağıtıyordu. Bunun ayrımına erkenden varmıştım.

Çok genç yaştan itibaren sinemaya gönül düşürmüş biri olarak belki de ilk kez film yapamayacağımı düşünüp mutlu oldum. Bu ülkede film yapmamak, film yapmaktan daha namuslu bir davranış haline gelmişti, asıl kara mizah bu değil miydi? Bir yönetmenin film yapamayacağını bir kuşu kanatsız imleyerek düşünün.

Ben, film yaptım diye şiir yazdım diye ödül aldım diye herhangi bir devletin kültür bakanı, misal Ertuğrul Günay, beni gönderdiği telgrafla kutlamamıştı.

Ben, kimsenin elinden, misal Recep Tayyip Erdoğan’ın elinden ödül alan Malatya Belediye Başkanı Ahmet Çakır'ın elinden ödül almamıştım.

''Türkiye Türklerindir'' mottosuyla yayın yapan bir gazetenin misal Hürriyet Gazetesi'nin magazin bölümüne malzeme olmamıştım.

Çok şanslıydım.

Popüler kültüre meyletmediğim için kitleler beni tanımıyordu.

Sol cenahın bazı aksaklıklarını eleştiriyorum diye sol cenah bana kızgındı.

Hiçbir zaman, topluma empoze edilen sahte bir fenomen olmayacak, kısıtlı bir çevre tarafından tanınacak ve anlaşılmayacaktım.

İnanın: doğru yaptığınıza inancının tamsa bunlar size konformizmin salyaları kadar bile çekici gelmiyordu.

Ece Ayhan'ın "Şairlere ödüller verileceğini duyunca, şunları düşündüm: Demek yasalar da yetmemiş, ölüm şairlerle toplu fotoğraf çektirmek istiyor." sözünü şöyle bir evrime sokmamız gerekiyor: Yönetmenlere ödüller verileceğini duyunca, şunları düşündüm: Ölüm, yönetmenlerle toplu fotoğraf çektirmek istiyor!

Şimdilerde, başta kötü duygulu insanlar olmak üzere direnmeyen sizler(bağırsak yığınları) gönlünüzce bunaltı sıçrayışları yaşayabilirsiniz.

(Kaynak: Oğuzcan Önver)