22 Kasım 2011 Salı

LİNÇÇİ Güllü Fırat, "kırk yıllık" dilenciliğe "dilencilik değil" diyor!

Kapitalizmin ilelebet muhafaza ve müdafaa edilmesi için devlet eliyle burjuva oluşturma derdine düşmüş Türkiye Cumhuriyeti, Kemalist bir mantıkla kültürel etkinliklerde bulunduğundan, alnında ışığı ilk hisseden münevverlerle avunmayı hayatî bir savunma hâline getirmiş durumda.

Kendilerine sanatçı yaftasını yakıştıran dangalakların cirit attığı Türkiye Cumhuriyeti, hapşırdıklarında bile sanat icra ettiklerini sandıklarından, sandıktan çıkan belediye başkanlarının kıçı dibinden ayrılmamayı bir ayrıcalık sanıyorlar.

LİNÇÇİ Güllü Fırat, "belediyelerle kurulan ilişki dilencilik değil" derken, aslında Türk münevverlerinin manevra sahibi olmadığını ve çanak yalamanın doğallığını vurgularken, kapı kulu ruhuyla hareket eden Cumhuriyet aydınlarının da profilini çizmiş oluyor.

Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz


***


LİNÇÇİ Fırat Güllü diyor ki:

Kamusal alanda yayıncılığın kendini var etmesi için kamusal kurumlarla, özellikle belediyelerle kurulan ilişki önemli. Zorlamak gerekiyor. Bu konuda ben tiyatrocuların oyuncu da olsa, yayıncı da olsa, çok ısrarcı olmadığını gözlemliyorum. Aslında belediyenin böyle bir misyonu olduğunu onlara ısrarla hatırlatmak gerekiyor ki, bu sene Amatör Tiyatro Günleri’nde mesela bu çabalarımız sonuç verdi. 3 tane belediyenin salonunu aldık. Bu bizim zaten hakkımız, dilencilik değil.