Biz, elimizde tuttuğumuz adalet terazisini her gün yeniden yeniden kontrol etme gereksinimi duyan bir ahlâkın sıra neferleriyiz. Bizim ellerimizin titrememesi bu yüzdendir...
Biz, eleştiri oklarını yönelttiğimiz kişilerin yakını da olsak, bu kişilerin çok uzağında da bulunsak, elimizdeki adalet terazisinin kalibrasyonunu bir milim olsun ölçütünün dışına taşırmıyoruz.
Bizim sesimizin titrememesi bu yüzdendir...
Biz, eleştiri ölçütlerimizi geliştirirken, kendimizi, ipini koparanın kendisini balıklama yada çivileme olarak attığı facebook bataklığı içerisindeki iğrenç sosyal paylaşımın örümcek ağı görünümlü anlamsızlığına teslim olacak kadar çaresiz, kimsesiz, zavallı hissetmiyoruz.
Bizim ellerimizin anlam yüklü olması bu yüzdendir...
Biz, belgesiz, delilsiz, kanıtsız, kaynaksız, tanıksız eleştiri yapan dangalak tiyatro sıçanlarının kaşarlanmış parkuru facebook bataklığı bünyesindeki toplum dışı ölçütlerle yapılmış ve bir çizik kadar bile değeri bulunmayan eleştirilerin anlamsızlığına anlam yükleyecek kadar enayi ve keriz değiliz.
Bizim sesimizin anlam yüklü olması bu yüzdendir...
Biz, Kültür Bakanlığı çanağı yalamak için, Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü İstanbul Devlet Tiyatrosu reklâm kulelerini işgâl etmiş bulunan ticarî kuruluşların cicili bicili reklâmlarına göz yumacak kadar alçak bir eleştiri ahlâkının topuzuna asla ve kesinlikle yapışmak istemediğimiz gibi, böyle bir vurdumduymazlığı cebren elde edilmiş bir namussuzluk olarak algılıyoruz.
Bizim sesimizin titrememesi bu yüzdendir...
Bizim sesimizin anlam yüklü olması bu yüzdendir...
Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz
