DİKKAT SANSÜR: HALDUN TANER'İN TARİHE İHANETLE SUÇLANMASINA ÇANAK TUTAN MİMESİS LİNÇ VE SANSÜR ÇETESİ YENİDEN İŞ BAŞINDA...
MİMESİS LİNÇ VE SANSÜR ÇETESİ
önce 10 yıl boyunca "tacizci"likle suçladıkları tiyatrocu MEHMET ESATOĞLU'nu hedef gösterdi, yargısız infaz ve linç niteliğinde bir imza kampanyası düzenledi
(Bkz. http://www.coskunbuktel.com/bukteliatpgtacizbulentsezgin.htm)
MİMESİS LİNÇ VE SANSÜR ÇETESİ
sonra "iftiracı"lık ve "küfürbaz"lıkla suçladıkları tiyatro yazarı COŞKUN BÜKTEL ile tiyatrocu HİLMİ BULUNMAZ'ı hedef gösterdi, yargısız infaz ve linç niteliğindeki "1.100 imzalı" kampanyaya elebaşılık etti
(Bkz. http://www.coskunbuktel.com/lincimzacilari.htm ve http://tiyatrofanzini.blogspot.com/2010/03/temiz-tiyatro-kisvesi-altnda-bir-iftira.html)
MİMESİS LİNÇ VE SANSÜR ÇETESİ
"ırkçılık"la suçladıkları tiyatrocu TUNCAY ÖZİNEL'i hedef gösterdi, yargısız infaz ve linç niteliğinde bir bildiri yayınlayıp, kampanya başlattı
(Bkz. http://tiyatrofanzini.blogspot.com/2010/08/tiyatronun-dolmabahce-mutabakat.html)
MİMESİS LİNÇ VE SANSÜR ÇETESİ
Yaşam Kaya'nın çanak tuttukları yazısı vasıtasıyla "Beyaz Türk"lük, "tarihe ihanet"le itham ettikleri tiyatro yazarı HALDUN TANER'i hedef gösterdi, yargısız infaz ve linç niteliğinde bir itibarsızlaştırma ve propaganda kampanyası başlattı
(Bkz. http://mimesis-dergi.org/konu/4-haber/kesanli-ali-mi-kurt-cemali-mi ve http://tiyatrofanzini.blogspot.com/2011/09/mimesis-sahne-sanatlari-portalinin.html)
***
Haldun Taner'i "Beyaz Türk"lük ve "tarihe ihanet"le suçlamak MİMESİS'TE SERBEST; "Yazdığı oyunun kahramanını niye 'Keşanlı Ali' yapmayı tercih etmiş, niye kahramanına 'Kürt Cemali' demekten kaçınmış diye Haldun Taner gibi bir yazara seçimlerinin hesabını sorma izansızlığıyla, (25 yıl önce ölmüş ve bugün kendini savunabilecek durumda olmayan) Haldun Taner'i 'Beyaz Türk'lük ve 'tarihe ihanet'le suçlayan Yaşam Kaya ile ona çanak tutan MİMESİS çeviri dergisi çevresini hâlâ ciddiye alan bir tiyatro insanını ciddiye almak mümkün mü?" diye sormak aynı MİMESİS'TE YASAK!
Facebook sayfamda yazdığım yorumları, arkalarından konuşmuş olmamak için Mimesis Sahne Sanatları Portali'ndeki herkese açık ilgili yorum bölümüne de ekledim.
Gelin görün ki, Mimesis Sahne Sanatları Portali yöneticileri, bu yorumu ancak, kendilerini de isim vererek eleştirdiğim ilk paragrafını sansürleyerek yayımlayabildiler (Bkz. http://mimesis-dergi.org/2011/09/%E2%80%9Ckesanli-ali%E2%80%9D-ne-zaman-%E2%80%9Ckurt-cemali%E2%80%9D-olacak)
Mimesis okurlarını ve konuyla ilgilenenleri uyarmak, bu sansürden haberdar etmek için söz konusu sayfaya bugün şu aşağıdaki yeni yorum/açıklamayı ekledim. Bakalım Mimesis Sahne Sanatları Portali yöneticileri bu yorumumu sansürlemeden yayımlayabilecek mı?:
Haldun Taner’den, sanki tiyatro oyunu yazarı değil de devlet tarihçisi bir vakanüvismiş gibi, yarattığı oyun kahramanına koyduğu ismin hesabını sorarak, “Keşanlı Ali Destanı” adlı oyunu vesilesiyle (25 yıl önce ölmüş ve bugün kendini savunabilecek, hakkındaki suçlamalara yanıt verebilecek durumda olmayan) Haldun Taner’i bol keseden “Beyaz Türk”lük ve “tarihe ihanet”le suçlayan Yaşam Kaya imzalı “‘Keşanlı Ali’ Ne Zaman ‘Kürt Cemali’ Olacak?” başlıklı yazıya dair yukarıda yer alan eleştirel yorumum, Mimesis Sahne Sanatları Portali yöneticileri tarafından, kendi adlarının da geçtiği ilk paragrafı sansürlenerek yayımlandı.
Yorumumun konuyla ilgili önemli noktalar içeren ilk paragrafını (bana hiçbir bilgi vermeden, benden herhangi bir izin almadan, -yaptım oldu zihniyetiyle- emrivaki bir şekilde) sansürleyen Mimesis Sahne Sanatları Portali yöneticileri, bu “de facto” sansür uygulamasıyla ilgili olarak bana herhangi bir bilgi vermedikleri gibi, (bu “tasarruf”larına dair bir cümlelik bir dipnotla olsun) benim yazdığım yorumu eksik haliyle okuyan okuyan Mimesis okurlarına da bu durumu, bu gerçeği bilme hakkını tanımadılar.
Dolayısıyla yukarıdaki Feridun Çetinkaya imzalı yorumu okuyanlar, bu metnin Mimesis Sahne Sanatları Portali tarafından tahrif edilmiş, sansürlenmiş, eksik bir metin olduğunu bilmeden okumuş ve okumaktadırlar.
Yorumumun metinden çıkarılan bölümüyle ilgili açıklama istemem üzerine Mimesis Sahne Sanatları Portali’nin (ancak ben açıklama istedikten sonra) tarafıma yaptığı açıklamayı, hem tam ve doğru anlaşılmaya verdiğim önem hem de yorumumu tahrif edilmiş haliyle okumak zorunda bırakılarak dezenforme edilen Mimesis okurlarına karşı duyduğum sorumluluk gereği, paylaşmak istiyorum:
“Konu: ‘Keşanlı Ali’ Ne Zaman ‘Kürt Cemali’ Olacak? başlıklı yazıya yaptığınız yorum
‘Yukarıdaki yorumumun ilk paragrafı gördüğüm kadarıyla eksik yayınlanmış. Neden böyle olduğunu anlamadım. Yaşam Kaya ve MİMESİS çeviri dergisini isim vererek eleştirdiğim şu ilk paragraf kasten mi çıkarıldı, teknik bir yanlışlık mı oldu bilmiyorum.’
Sayın Çetinkaya
Sitemizde yürütülen tartışmaların belli bir düzey içerisinde gerçekleşmesi için gönderilen yorumlar editörlerimiz tarafından denetlenmekte ve bazen kısmen, bazense tümüyle yayınlanmamaları mümkün olabilmektedir. Sizin yorumunuzun ilgili bölümünde konuyla ilgisi olmayan ve eleştiri sınırlarını da aşan bir üslup kullanıldığı için yorumun bu şekilde yayınlanmasına karar verilmiştir. Ancak tabii ki ilgili yorumun yazarı olarak yorumunuzun bu haliyle yayınlanmamasını talep etme hakkına sahipsiniz. Eğer bu konuda bir talebiniz varsa editörlerimiz tarafından dikkate alınacaktır.
Sitemize gösterdiğiniz ilgiden dolayı teşekkür eder çalışmalarınızda başarılar dileriz.
Mimesis Sahne Sanatları Portali”
Umarım Mimesis Sahne Sanatları Portali yöneticileri, bizzat kendilerinin “Konu: ‘Keşanlı Ali’ Ne Zaman ‘Kürt Cemali’ Olacak? başlıklı yazıya yaptığınız yorum” başlığını verdikleri, bizzat kendi yazılı açıklamalarını bu sayfayı okuyan ilgili insanlarla paylaşmamı da, (“konuyla ilgisi olmayan ve eleştiri sınırlarını da aşan bir üslup kullanıldığı” ya da “yürütülen tartışmaların belli bir düzey içerisinde gerçekleşmesi için” vb. kerameti kendinden menkul gerekçelerle) sakıncalı görmezler.
Bu arada, benim yorumumu “konuyla ilgisi olmayan ve eleştiri sınırlarını da aşan bir üslup kullanıldığı” ya da “yürütülen tartışmaların belli bir düzey içerisinde gerçekleşmesi için” gibi kerameti kendinden menkul bahanelerle sansürleyen Mimesis Sahne Sanatları Portali yöneticilerinin, benim üstteki sansürlenmiş yorumumun hemen altındaki “Suzan Rood” imzasıyla yazılmış, “Feridun Çetinkaya, Haldun Taner ‘ in neden ‘Kürt Cemali’ diyemediğini anlat sen? Bırak laf salatasını, şarkı sözlerini. ‘Kürt Cemali’ demekten kaçınan bir ‘Beyaz Türk’ ten bahsediyoruz. Sen dilersen ‘Ak Türk’ de ama gerçekler bunlar, değişmez…” biçimindeki yorumu okurlar açısından yararlı ve “düzeyli” bulup yayımlamış olmalarını da şu kerameti kendinden menkul “düzey” vurgusu açısından son derece manidar bulduğumu eklemek isterim.
İlgilenenler, Mimesis Sahne Sanatları Portali’nin sansürlediği ilgili yorumumu sansürsüz olarak Tiyatro Fanzini adlı kişisel internet sitemdeki şu sayfada okuyabilirler (Bkz. http://tiyatrofanzini.blogspot.com/2011/09/mimesis-sahne-sanatlari-portalinin.html) ve Mimesis Sahne Sanatları Portali yöneticilerinin “yürütülen tartışmaların belli bir düzey içerisinde gerçekleşmesi için” ve “konuyla ilgisi olmayan ve eleştiri sınırlarını da aşan bir üslup kullanıldığı” vb. kerameti kendinden menkul sansür bahanelerinin ne kadar haklı ve geçerli olup olmadığına kendileri karar verebilirler.
Feridun Çetinkaya
25 Eylül 2011
(Kaynak: Tiyatro Fanzini)