Tiyatro dünyasındaki yazarların "doğru dürüst yazı yazma yeteneği"nin bulunmadığı Türkiye'de, kendisi yazar olmayan Binnaz Ekren'in kaleme alıp, LİNÇ KAMPANYASI ana sponsorlarından İsmail Can Törtop'un sahibi olduğu LİNÇÇİ tiyatrodunyasi.com sitesinde yayınlanmış Melih Anık'a ait "Haluk Bilginer'e Açık Mektup - Yakıştı mı?" başlıklı yazının altına eklediği "yorum" yazısındaki anlamı ellemeyip yanlışları düzelttik.
Yazıyı, anlaşılması güç, ham hâliyle okumak isteyenler tıklayabilirler!
Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz
***
Binnaz Ekren
17 Ekim 2011
Yazıyı heyecanla okudum. Büyük bir kısmına katılmamak ne mümkün. Tepeden tepeden yapılan nobran söylemler. Popülaritenin getirdiği güçten başka hiçbir sanatsal yaratım ve hak etmeye dayanmayan reklam kaygılı açıklamalardan öteye gitmez bence Haluk Bilginer'in saldırışları. Kim cesaret eder bilmiyorum bu kadar net dillendirmeye ama ben yıllardır Haluk Bilginer'e neden "iyi aktör" denildiğini anlamış değilim. Bir oyuncu, hele hele bir yönetmen olarak, kendisini seyrederken müthiş bir sıkıştırılmışlık duygusu ile azap çekiyorum. Son derece basma kalıp ve daima birbirini yineleyen bir üslup bile diyemeyeceğim zırvalama. Prodüksiyonlar farklı; ben farklı prodüksiyonlarda hep aynı adamı izliyorum. Sadece isimleri değişiyor. O kadar...
Devlet Tiyatroları'na gelince...
Devlet Tiyatroları'nda bir avuç oyuncu vardır ki, bana kalırsa, Haluk Bilginer'in acilen işi gücü bırakıp, tekrar onların asistanlığına ya da çıraklığına girişmesi gerekir. Çalışan, işlerine aşık bir avuç insan... Fakat, evet, ne yazık ki, hak vermemek mümkün değil. O kadar da çok parazit var ki oyuncu diyemeyeceğiniz; çakma raporlarla evinde oturmayı tercih eden. Kendisine görev verilmesin diye binbir mazeret kıvıran. Yine de sorulunca; "DT sanatcısıyım" diyen. Devlet Tiyatroları'nın çok ciddi bir revizyona ihtiyacı var; bu kesin! Çünkü, ne yazık ki, istihdamlarının ancak beşte biri çalışıyor. Bu da en iyi ihtimalle. Fakat, bu çözmeye değil, yaralamaya yönelik burnu havada, âdeta faşizan açıklamalar, değil bir sanatçıya, insana da yakışmıyor bence. DT sorununu biri çözecekse, bu Haluk Bilginer olamaz; kesin! Bence, o, kendi cep tiyatrosunu doğru dürüst idare etmeye çalışmakla başlamalı işe. Bu işi yapacak birçok yetkin isim var.
(Kaynak: Melih Anık, "Haluk Bilginer'e Açık Mektup - Yakıştı mı?")
Yazıyı, anlaşılması güç, ham hâliyle okumak isteyenler tıklayabilirler!
Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz
***
Binnaz Ekren
17 Ekim 2011
Yazıyı heyecanla okudum. Büyük bir kısmına katılmamak ne mümkün. Tepeden tepeden yapılan nobran söylemler. Popülaritenin getirdiği güçten başka hiçbir sanatsal yaratım ve hak etmeye dayanmayan reklam kaygılı açıklamalardan öteye gitmez bence Haluk Bilginer'in saldırışları. Kim cesaret eder bilmiyorum bu kadar net dillendirmeye ama ben yıllardır Haluk Bilginer'e neden "iyi aktör" denildiğini anlamış değilim. Bir oyuncu, hele hele bir yönetmen olarak, kendisini seyrederken müthiş bir sıkıştırılmışlık duygusu ile azap çekiyorum. Son derece basma kalıp ve daima birbirini yineleyen bir üslup bile diyemeyeceğim zırvalama. Prodüksiyonlar farklı; ben farklı prodüksiyonlarda hep aynı adamı izliyorum. Sadece isimleri değişiyor. O kadar...
Devlet Tiyatroları'na gelince...
Devlet Tiyatroları'nda bir avuç oyuncu vardır ki, bana kalırsa, Haluk Bilginer'in acilen işi gücü bırakıp, tekrar onların asistanlığına ya da çıraklığına girişmesi gerekir. Çalışan, işlerine aşık bir avuç insan... Fakat, evet, ne yazık ki, hak vermemek mümkün değil. O kadar da çok parazit var ki oyuncu diyemeyeceğiniz; çakma raporlarla evinde oturmayı tercih eden. Kendisine görev verilmesin diye binbir mazeret kıvıran. Yine de sorulunca; "DT sanatcısıyım" diyen. Devlet Tiyatroları'nın çok ciddi bir revizyona ihtiyacı var; bu kesin! Çünkü, ne yazık ki, istihdamlarının ancak beşte biri çalışıyor. Bu da en iyi ihtimalle. Fakat, bu çözmeye değil, yaralamaya yönelik burnu havada, âdeta faşizan açıklamalar, değil bir sanatçıya, insana da yakışmıyor bence. DT sorununu biri çözecekse, bu Haluk Bilginer olamaz; kesin! Bence, o, kendi cep tiyatrosunu doğru dürüst idare etmeye çalışmakla başlamalı işe. Bu işi yapacak birçok yetkin isim var.
(Kaynak: Melih Anık, "Haluk Bilginer'e Açık Mektup - Yakıştı mı?")