11 Ekim 2011 Salı

LİNÇ KAMPANYASI ana sponsorlarından tiyatronline.com'un editörü, dangalak yazar, LİNÇÇİ Yaşam Kaya, sanatın "s"sinden, tiyatronun "t"sinden anlamıyor!

Oyun'un notu: LİNÇ KAMPANYASI ana sponsorlarından tiyatronline.com sitesinden alıp, olduğu gibi aşağıya aktardığımız dangalakça yazılmış yazıdaki LİNÇÇİ kişilerin adlarını (zâten anlaşılması mümkün olmayan yazıyı daha da anlaşılmaz hâle getirmemek için) ayrıca belirterek, LİNÇÇİ sıfatları yazıya eklemedik. Bu anlaşılması güç, inandırıcılığı sıfır yazıdaki LİNÇÇİ kişiler şunlardır:

İhsan Bengier, Prof. Dr. Özdemir Nutku, Özlem Güveli Türker, Yaşam Kaya


***


1964 yılından bu yana, yaklaşık olarak elli yıldır "Keşanlı Ali Destanı" olarak varlığını sürdüren Haldun Taner'in oyununu "Kürt Cemali Destanı" adıyla asimilasyona uğratmak isteyecek kadar cehalet çukuruna batmış bulunan LİNÇ KAMPANYASI ana sponsorlarından tiyatronline.com'un editörü, dangalak yazar, LİNÇÇİ Yaşam Kaya, şimdi de, kendisini dramaturg sanmış olmalı ki, bakınız nasıl bir abukluk deryasına çivileme yapıyor:

"'At'ın uzun diyalogları sadeleştirilip, seksen dakika tek perdeye dönüştürülürse, tiyatro sezonuna damga vuracak gösteri ortaya çıkabilir."

Dangalak yazar, LİNÇÇİ Yaşam Kaya'nın içerisinde bulunduğu gayya kuyusunun ruhunu tanımlayabilmek için, herhangi bir söz bulamayınca, şu atasözüne sığınmak zorunda kaldım:

"Deveye 'boynun eğri', demişler; 'nerem doğru ki', demiş!"

Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz


***


'At' Gibi Sistem Eleştirisi!


Yaşam Kaya
10 Ekim 2011


İstanbul Devlet Tiyatroları, 2011-2012 tiyatro sezonuna Gyula Hay imzalı “At” oyunuyla giriş yaptı. Özdemir Nutku’ nun Türkçe’ye kazandırdığı, Hakan Boyav’ın sahneye koyduğu gösteri üç saati bulan ağır temposuyla izleyenlerde büyük hayal kırıklığı yaratmış durumda...

İstanbul Devlet Tiyatroları’ nın bu sene oluşturduğu repertuarı desteleyen bir eleştirmen olarak, oyunların sahneye aktarılmasında sorunlar çıkacağı konusunda şüphelerim vardı. Gyula Hay’ ın yazdığı ‘At’ oyununda bu kaygımı maalesef görmeye başladım. Sisteme inceden dokundurma yapan oyunun güncel yapısı yadsınamaz bir gerçek. Fakat yönetmenin inatla kendi istediği doğrultusunda harfi harfine yazılanların hepsini sahneye aktarma merağı konuyu dağıtmış da dağıtmış...

Konuda Roma İmparatoru Caligula, gaddar, narsist, kumara düşkün birisidir. Yakın dostu Selenyus ile kılık değiştirerek zar oyunları oynar. Caligula’ nın oyunlara bağımlılığı; Selenyus’un oyunları kaybettiği bir anda bahis olarak ortaya attığı “at” üzerine kumar oynama teklifi, Roma İmparatorluğu’ nun kaderini değiştirir. İmparator attan o denli etkilenir ki, kaybettiği kumardan sonra Selenyus’a ve atına (İnkitatus) devlet içinde önemli görevler verir. At, İmparatorluğa konsül olarak atanır. Diktatör Caligula’ nın her yaptığını alkışlayan, benimseyen halk bu olayı da destekleyecek; hatta Caligula’ya yaranmak için at gibi hareket etmeye, kişnemeye başlayacaktır. Ortalıkta at gibi davranan insanlar ve bir imparatorluğun düştüğü acizlik konuda öne çıkan ayrıntılar. Caligula’ nın attan intikam alma olayı, yarattığı kahramanın kendisinin de popülerliğini yok ettiğini gösteriyor. ‘Kraldan kralcı olan’ halk ise konudaki en trajik halka!

Oyunu yöneten Hakan Boyav, uzun uzadıya süren konuşmaları saadeleştirmediği için konu fazla sıkıcı. Olaylarla günümüz arasında ilişki kurmaya çalışan seyirci bitmek bilmeyen diyaloglar yüzünden sanheden çok uzakta kalıyor. Tolga Evren’ in İmparator Caligula’daki başarısı olmasa oyun kesinlikle izlenir değil. Evren, hareket düzeninde, komedide, karakter çözümlemesinde son derece mükemmel.

Nalan Alaylı’ nın basit kostüm seçimleri Roma İmparatorluğu’ nun atanmış yöneticilerini anlatmada çok yetersiz. Kara mizah dil, ayrıca oyunun sonundaki İmparatorun komik at sahnesi gösterinin artıları. Lollia’ da Özlem Güveli Türker ile Egnatisus’ta Metin Beyen sahnenin diğer başarılı isimleri. Kalabalık kadronun oyuna katkısı çok büyük. Fakat üç saat süren bir gösteri sahnede ne yapılsa kurtarılamaz. Serhat Akın’ ın ışık tasarımı geniş sahneyi aydınlatmayı başarmış. İhsan Bengier’ in hareket düzenindeki çalışması çok iyi. Zamanın sıkıcılığı onunla dağılıyor.

‘At’ ın uzun diyalogları sadeleştirilip, seksen dakika tek perdeye dönüştürülse, tiyatro sezonuna damga vuracak bir gösteri ortaya çıkabilir. İstanbul Devlet Tiyatroları, böylesi harika oyunları seyircisine daha anlamlı biçimde sunabilir.

Oyun, 10,11,12,13,14,15,16 Ekim’de Üsküdar Tekel Sahne’de...