5 Eylül 2011 Pazartesi

MASKKARA TİYATROSU, daha sayı saymasını bile bilmeyen LİNÇÇİ Prof. Dr. Nurhan Tekerek'e güvenerek hızla, hem de şimşek hızıyla çürüyüp maskara oluyor!

(Kaynak: MASKKARA)


Türkiye tiyatrosu, karnıyarık yapmak için tam ortasından boylamasına kesilen patlıcan gibi, sağı solu belli bir durumda varlığını sürdürüyor.

Türkiye tiyatrosu, sanatsal şovenistlerle gerçek sanatçıların mücadelesine sahne olmaya devam ediyor hâlâ.

Türkiye tiyatrosu, bir yanda sırtını devletin sıcak kollarına teslim etmiş sağcılarla, diğer yanda devletin hiçbir olanağını kabul etmeyip, alnının teri, bileğinin hakkı, elinin nasırıyla yaşayan insanların karşıtlığına tanık olmanın tarihsel dönemecinde yaşıyor.

Türkiye tiyatrosu, tüm bu karşıtlıkları yaşarken, tiyatroyla uğraşan insanların sağcı mı, yoksa solcu mu olduklarını nasıl ve nereden anlayabiliyoruz?

Türkiye tiyatrosu, öyle bir noktaya geldi ki, artık tiyatroyla uğraşan insanların sağcı mı, yoksa solcu mu olduğunu saptamak gayet kolay. Elimizde öyle bir ölçüt var ki, bu ölçüt, en hassas teraziden bile daha yanılmaz bir gerçeklikte. Peki, bu ölçüt ne? Bu ölçüt, LİNÇ KAMPANYASI ölçütü! Her kim ki, LİNÇ KAMPANYASI için imza vermiş yada LİNÇ KAMPANYASI için imza verenlere olanak tanımışsa, bu kişi, sapına kadar sağcı ve bu LİNÇ KAMPANYASI imzacılarına kim karşı çıkmışsa, o kişi de, sapına kadar solcudur.

Türkiye tiyatrosu, iyi yada kötü varlığını sürdürürken, LİNÇÇİ Prof. Dr. Nurhan Tekerek'e ve bu LİNÇÇİ kişiye yardım ve yataklık eden MASKKARA TİYATROSU kuruluşuna sahip olmanın hazin sonbaharını yaşıyor...

Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz