4 Ağustos 2011 Perşembe

"Theope" adlı oyunun yazarı Coşkun Büktel'le Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz'ı LİNÇ etmek isteyen Haluk Işık, "linç girişimlerinin yeniden başladığını dile getiren (Namık) Kuyumcu"yu kös dinledi!

Oyun'un notu: LİNÇ KAMPANYASI ana sponsorlarından Mimesis sitesinden alıp, olduğu gibi aşağıya aktardığımız haberdeki LİNÇÇİ Haluk Işık'ın bu sıfatını biz eklemekle birlikte, LİNÇÇİ Haluk Işık'ın adı daha net anlaşılsın diye üzerini "maymungötürengi" ile biz belirgin hâle getirdik!

Ayrıca, Aydın Şimşek adı mükerrer olarak kullanıldığı için, bu adın üzerini de "maymungötürengi" ile biz "boyadık"...

***

Türkiye, garip bir ülke! Bu ülkedeki LİNÇÇİ kişiler, alınlarındaki LİNÇ lekesine aldırış etmeden, kıpkızıl ateşte yanan bir savaşın orta yerinde gevezelik etme hakkını kendilerinde bulabiliyorlar!!!

Türkiye, garip bir ülke! Bu ülkedeki LİNÇÇİ olmayan kişiler, aralarındaki LİNÇÇİ kişinin oluşturduğu demokratik defoyu görmezden gelerek, onlarca yıldır süren bir savaşı durdurabilme düşleri kurabiliyorlar!!!

Türkiye, garip bir ülke! Bu ülkedeki LİNÇÇİ olan yada LİNÇÇİ olmayan aydınlar, yazar Coşkun Büktel'le Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz'ın sanatsal ifade olanaklarının imhâ edilmesi için harekete geçen bir LİNÇ canavarı karşısında garip bir suskunluk içerisinde ıkınıp, "kuzuların sessizliği korosu"na dahil olabiliyorlar!!!

Türkiye, garip bir ülke! Bu ülkedeki insanlar, her an, her yöne eğilebiliyorlar!!!

Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz!

***

Silahlar Sussun, Şarkılar Seslensin!

İzmir’de bir araya gelen çok sayıda edebiyat ve sanat örgütü temsilcileri ile aydın ve akademisyenler, yeniden tırmandırılan gerilim ve çatışma ortamının endişe verici olduğunu belirtti. Türkiye Yazarlar Sendikası, PEN Yazarlar Derneği, Edebiyatçılar Derneği İzmir Temsilcilikleri ile Cumalı-Seferis Gökyüzü Sanat Derneği, Kadın Yazarlar Derneği, BESAM Temsilciliği ve Evrensel Kültür Dergisi’nin bir araya gelerek hazırladığı, “Şimdi barış zamanıdır! Silahlar Sussun, Şarkılar Seslensin” başlıklı metin şair, yazar ve akademisyenlerin imzasına açılmıştı. Söz konusu metin bugün düzenlenen basın toplantısında kamuoyu ile paylaşıldı.

Elektrik Mühendisleri Odası İzmir Şubesi’nde yapılan açıklamada ortak metni okuyan TYS İzmir Temsilcisi Namık Kuyumcu, ülkenin yeni bir çatışma ortamına sürüklendiğini belirterek, “Irkçı, milliyetçi naralar kulaklarımızı tırmalıyor. Barış umutları yara alıyor” dedi. Demokrasiden, özgürlükten, adaletten, kimsenin bir diğerinin hamisi, abisi olmadığı bir kardeşlikten yana olanlar olarak barışta inat ettiklerini vurgulayan Kuyumcu, ülkeyi yönetenlerin 12 Haziran seçimleri sonrasında, gerilim siyaseti sürdürdüğünü ifade ederek, Silvan’da gerçekleştirilen askeri operasyon sırasında 20 gencin yaşamını yitirdiğini hatırlattı. Özellikle asker gençlerin ölümü üzerinden yürütülen milliyetçi kampanyanın etkisi ile linç girişimlerinin yeniden başladığını dile getiren Kuyumcu, sanatçı Aynur Doğan’a yapılan saldırıya da dikkat çekti.

HÜKÜMET SORUNLARI TERÖR SORUNU OLARAK GÖRÜYOR

Soğukkanlı ve aklıselim hareket etmeye her zamankinden daha çok ihtiyaç bulunduğunu ifade eden Kuyumcu, “Kanın durması, barışın ve kardeşliğin sağlanması ve sürdürülmesi zorunluluğu başta ülkeyi yöneten Hükümet olmak üzere muhalefet partilerine, sendikalara, aydın, yazar ve sanatçıların örgütlerine, meslek odalarına ve yüreğinde insani değerler taşıyan herkese görev yüklemektedir” dedi.

Hükümetin barış ve kardeşliği sağlamak için uğraşmak yerine sorunları terör sorunu olarak gördüğünü söyleyen Kuyumcu, operasyonel polis birlikleri oluşturarak, polisi askerle birlikte dağlara gönderileceğine dikkat çekti. Barış talebinin daha güçlü dile getirilmesi, barış dilinin egemen kılınması, savaşın reddedilmesi gerektiğini ifade eden Kuyumcu, “Eşit haklarla bir arada ve kardeşçe yaşamı savunan bizler, halkımızın vicdanı olarak herkesi barıştan ve demokrasiden yana tavır almaya çağırıyoruz” dedi. (İzmir/EVRENSEL)

FİKİR VE BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ SAĞLANMALI

Recai Atalay (BESAM): Çok önemli dönemlerden geçiyoruz. Sanatçı duyarlılığı, aydın duyarlılığı bu dönemlerde öne çıkmalıdır. Emeği geçen arkadaşlara teşekkür ediyorum.

Hayri K. Yetik (PEN): İzmir, son yıllarda kötü bir imajla Türkiye kamuoyuna lanse ediliyor. Bunu birileri bilerek yapıyor. İzmir’e milliyetçi, ırkçı, faşist bir imaj yapıştırıyorlar. Bence İzmir her zaman olduğu gibi bugün de ilerici ve demokrat bir kenttir. Önümüzde 1 Eylül Dünya Barış Günü var. Hem o güne hazırlık hem o günün sonrasında devam edecek biçimde İzmir’in imajını değiştirecek hatta barışın İzmir’den başlayarak tüm Türkiye’ye yayılması, benimsenmesi ve içselleştirilmesi için bu yılı yazar, sanat ve aydın örgütlerinin etkinliklerinin tümünü barışa ayırmalarını önereceğiz.

Sevim Dinç (KYD): Türkiye’nin demokratikleştiği gibi bir takım şeyler söyleniyor. Fakat pratiğe baktığımızda bunun bir aldatmaca olduğunu görüyoruz. Çünkü demokrasinin en önemli ayağı fikir özgürlüğünün düşünce özgürlüğünün ve basın özgürlüğünün sağlanmasıdır. Bugün gazete ve televizyonlara yapılan, yayınevlerine yapılan sanatçılara ve yazarlara yapılan baskılar bunu yalanlamaktadır. Onun için önümüzdeki dönemde çok daha ağır baskılarla karşı karşıya kalabiliriz. Bu arada en vahimi de TİT gibi örgütlerin Evrensel örneğinde olduğu gibi gene resmi devletin değil de el altından bunların öne sürülerek baskıların yoğunlaştırıldığını görüyoruz.

Murat Şahin (Edebiyatçılar Derneği): Edebiyatçıların bu açıklamanın altında imzası olması adının geçmesinin çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Edebiyatçıların ve sanatçıların bu konuda bu tarz şeylerde daha çok etkin olabileceğini düşünüyoruz.

İMZACILARDAN BAZILARI

Asım Gönen, Bülent Habora, Asuman Susam, Sina Akyol, Hasan Özkılıç, Fergun Özelli, Recai Şeyhoğlu, Bekir Yurdakul, Yücelay Sal, Özgen Seçkin, LİNÇÇİ Haluk Işık, Zeki Gül, Prof. Dr. İzge Günal, Ünal Ersözlü, Aydın Şimşek, Nevzat Çelik, Ahmet Telli, Emir Ali Yağan, Aydın Şimşek, İsmail Mert Başat, Nevzat Süer Sezgin, Kamile Yılmaz, Sedef Kandemir, Hacay Yılmaz, Ertuğrul Barka.

(Kaynak: Mimesis)