19 Ağustos 2011 Cuma

Gürcüstan'ın her köşesinde sayılamayacak kadar çok tarih var!

15-19 Temmuz tarihleri arasında Gürcüstan'ı ziyaret edip, bu ülkenin birçok kentini gezmiştim. Gürcüstan'dan edindiğim izlenimlerin küçücük bir kısmını, fotoğraf ve yazılarla okurlarıma sunmama karşın, bu izlenimlerin büyük bir kısmını, ne yazık ki sunamadım. Bunun bir tek nedeni var:

Benim sanatsal ifade olanaklarımı imhâ etmek için düzenlenen LİNÇ KAMPANYASI sürecinin ikinci aşamasında bana noter onaylı ihtarname gönderip, beni savcılığa şikâyet etmekle birlikte, beni sürekli olarak mahkemelere veren LİNÇÇİ kişi ve kuruluşların saldırılarına karşı savunma hazırlamak zorunda oluşum.

Bunun yanı sıra, ben, Kültür Bakanlığı çanağı yalayacak kadar alçak bir tiyatro "patronu" olmadığım için, diğer işim kuyumculuk mesleğini yapmayı sürdürmem nedeniyle, Gürcüstan gezim hakkında ayrıntılı bir yazı kaleme alamadım.

Yukarıda saydığım nedenler dışında, özellikle Sosyalist OYUN Dergisi'ni sürekli olarak yayınlamanın verdiği yoğunluk ve yorgunluk; neredeyse gün yirmi dört saat Internet sitelerimde sürdürdüğüm yayınların aksamamasına gösterdiğim büyük çaba, Gürcüstan gezim hakkında yazma olanaklarımı tamamıyla ortadan kaldırdı.

Ancak...

Ben, yine de, çekmiş olduğum fotoğrafları yayınlama isteği duyduğumda, bir iki söz etmeden duramıyorum. Yukarıdaki "etiketi", Batum'un ara sokaklarında küçük bir binanın hüzünlü yüzüne yapıştırılmış gibi tutturulmuş bir biçimde görünce, elim, istenç dışı bir hareketle deklanşöre gitti.

Türkiye'ye döner dönmez, Gürcü alfabesine çalışma kararlılığım, başta LİNÇÇİ Oyun Atölyesi, LİNÇÇİ Oyun Atölyesi'nin patronu Nihat Haluk Bilginer ve LİNÇÇİ Oyun Atölyesi'nin yönetmeni LİNÇÇİ Kemal Aydoğan olmak üzere, LİNÇÇİ kişi ve kuruluşların baskıları sonucu giderek yavaşladı ve hattâ durma noktasına geldi. Üstüne üstlük, Nihat Haluk Bilginer'in parasıyla duruşmalara giren avukat Süleyman Anıl'ın, hem de İstanbul Adalet Sarayı 7. Sulh Ceza Mahkemesi Duruşma Salonu eşiğinden başlayarak, beni; "Seni şubeye çektiririm!" diyerek tehdit etmesi, sadece zamanımın verimsiz kullanılmasına değil, aynı zamanda tinsel evrenimin de sarsıntı geçirmesine neden oldu!

Tüm olumsuzluklara karşın, çekmiş olduğum fotoğrafların diliyle okurlarıma seslenirken, şunu net bir dille ifade edebilirim:

Gürcüstan'ın her köşesinden tarih duygusu fışkırıyor!

Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz