Üstün Akmen: “Gazze Baskını Ürkütücüdür, İnsanlık Dışıdır”
UNESCO’nun saygın sivil toplum kuruluşlarından Uluslararası Tiyatro Eleştirmenleri Birliği (L’Association Internationale des Critiques de Théâtre)’nin Türkiye Merkezi (TEB) Genel Başkanı Üstün Akmen, İsrail askerlerinin Filistin’deki bir mülteci kampında bulunan “Cenin Özgürlük Tiyatrosu”na düzenlediği baskını “insanlık dışı” olarak yorumladı. “Norveç’te bir Norveç vatandaşının düzenlediği bombalı ve silahlı iki saldırının 100’e yakın insanın canını alışına haklı olarak tepki gösteren, hatta ‘İkinci Dünya Savaşı’ndan daha beter bir katliam’ başlıklarıyla, spotlarıyla veren dünya medyasının, Gazze’de çocuklara ve bir tiyatroya yapılmış olan bu saldırıyı umursamaması anlaşılır gibi değil, hatta utanç vericidir” dedi. Baskında ölüm ya da yaralanmanın olmamasını “şans” olarak değerlendiren Üstün Akmen, bu olayın “Cenin Özgürlük Tiyatrosu”nun yaşadığı ilk saldırı olmadığını da sözlerine ekledi.
Anılan tiyatro grubunun daha önce de erkek ve kız çocuklarını aktivitelerde bir arada bulundurdukları gerekçesiyle İslamcı grupların sözlü saldırılarına maruz kaldığını, tiyatronun kurucusu Juliano Mer-Khamis’in geçtiğimiz nisan ayında tiyatronun hemen dışında silahlı saldırı sonucu öldürüldüğünü hatırlatan Üstün Akmen: “Bunlar da fail-i meçhuller silsilesinden. Üstü örtülmüşlerden. Dünya kamuoyunun, siyasetçilerin, ama hepsinden önemlisi tiyatro örgütlerinin olaylar karşısındaki sessizliği ise hem düşündürücü, hem de ürkütücüdür” dedi. Üstün Akmen Tiyatro Eleştirmenleri Birliği olarak, öncelikle bağlı oldukları Uluslararası Tiyatro Eleştirmenleri Birliği’nin tüm dünyadaki merkezlerini ve Türkiye’deki tüm tiyatro meslek kuruluşlarını göreve çağırdı. “Protesto eylemleri gerçekleştirilmeli, olay dünyaya duyurulmalı. Bu eyleme sadece tiyatrocular değil, tüm sanat örgütleri de dâhil olmalı. Ülkemizde artık tüm sanat örgütlerinin yekvücut olarak hareket etmeleri gerektiğine inanıyorum” diyen Üstün Akmen egemen güçlerin sanatı orasından burasından kemirmek istediğini, dolayısıyla örgütlerin artık “Bugün sana, yarın bana” diye düşünmeleri gerektiğini ileri sürdü.
(Kaynak: Mimesis)