Hüseyin Hilmi Bulunmaz’ın 21/07/2011 tarihli, Avukat Süleyman Anıl’ın tehdit suç duyurusuna yönelik olarak hazırladığım tanıklık ifademdir
20/07/2011 tarihinde, Adalet Sarayı’nın Çağlayan’daki yeni binasında yer alan 7. Sulh Ceza Mahkemesi’nde, saat 10:30’da gerçekleşecek olan "Hüseyin Hilmi Bulunmaz – Haluk Bilginer Davası"na, saat 09:30’da Hüseyin Hilmi Bulunmaz ile birlikte izleyici olarak ben de gittim.
Duruşmaya izleyici olarak katılma talebim, mübaşir tarafından hoşgörü ile karşılandıktan sonra, dava başlangıcında ben de salondaki yerimi aldım.
Gayet sakin ve medeni bir biçimde başlayan duruşma, karşı tarafın avukatına (Haluk Bilginer duruşmalara katılmıyor) söz hakkı verildiği andan itibaren, Haluk Bilginer’in avukatının düello alanındaki bir kovboyun sinir ve hırsı ile konuşmaya başlaması üzerine, bütün o sakinliğin fırtına öncesi sessizliği olduğunu anlamış olduk.
Avukat Süleyman Anıl’ın söz hakkı almasından sonra, Hüseyin Hilmi Bulunmaz hakkında yargıca; "Sanık, davadan sonra bile bana ve müvekkilime hakaretler etmeye devam deiyor. Bu sebeple sanığın akli dengesinin yerinde olup olmadığını anlamak için ceza ehliyeti talep ediyoruz!" demesi (ya da gaf yapması) üzerine, yargıçtan talep reddi alan Avukat Süleyman Anıl, daha ilk baştan sinirlerine hâkim olamadığını ve duyguları ile hareket ettiğini ispatladıktan sonra hırsını alamayıp, bu sinir dengesizliğini koridorlara da taşırdı.
Karar açıklanıp, Duruşma Tutanağı hazırlandıktan sonra, izleyicilerin salondan ayrılması için işaret veren mübaşirin uyarısı üzerine salondan ayrıldım ve kapının önünde duruşmanın sonlanmasını beklemeye başladım. Birkaç dakika sonra Avukat Süleyman Anıl ile Hüseyin Hilmi Bulunmaz kapıda belirdi. Aramızdaki uzaklıktan ne söylediklerini tam olarak anlayamıyordum ve dava hakkında biri sanık, diğeri karşı tarafın avukatı olmasına karşın, medenice bir şeylerden bahsettiklerini düşündüm. Ancak yanlarına yaklaştığımda işin iç yüzünün Avukat Süleyman Anıl’ın mahkeme salonlarından taşan öfkesi olduğunu rahatlıkla kavradım.
Avukat Süleyman Anıl duruşma anında Hüseyin Hilmi Bulunmaz’ın akli dengesini sorgulama sebebinin davadan sonra bile kendisine ve müvekkiline hala hakarete devam ediyor oluşu olarak yeniden vurguladı.
Daha sonra, Hüseyin Hilmi Bulunmaz’a; "Size mi soracağım kimi savunacağımı?!" diye sert bir çıkışta bulundu. Sözleri gittikçe tehditleşmeye başlayan avukatın saniyeler sonra dudaklarından dökülen sözler şöyle seyir etti; "Görüşeceğiz sizinle, hadi bakalım!", "Sizi şubeye çektiririm!!". Bu sözler üzerine Hüseyin Hilmi Bulunmaz’ın; "Ben 12 Eylül döneminde yargılanmış biriyim!" diye belirtmesi üzerine; "Sizi yanlış davadan yargılamışlar!!!" diye sinir ve hırsına yenik düşerek, üzerine vazife olmayan yersiz bir yargıda bulunmuştur.
En sonda yanımızdan uzaklaşırken, duruşmanın ertelendiği tarihi baz alarak "21 Aralık’ta görüşürüz, 21 Aralık’ta görüşeceğiz", “görüşeceğiz sizinle, hadi bakalım" diye tehditkar söylemlerini tekrar etmiştir. 21/07/2011
TANIK
Mesut Alptekin