Elif Şafak, aynada kendini görünce mertek sanıyor!
Oğuzcan Önver
28 Haziran 2011
Elif hanım kızımız, kapitalizmin, son dönemde en sevdiği, en desteklediği yazar(?)lardan biri.
Elif hanım kızımız, sade suya tirit konularla bezediği kitaplarını, Doğan Holding türevi Doğan Kitap'ta yayınlatıyor.
Elif hanım kızımız, Habertürk ve Zaman gazetelerinde, köşe dönebilecek denli etkin köşelere sahip biri.
Elif hanım kızımız, yazılarına, en kısa zamanda, daha derinlemesine el atacağım kişilerden biri.
Elif hanım kızımız, piyasa değeri hızla yükselen yazılarıyla topluma ninni söylerken, onun bu uyuşuk yazılarını, önümüzdeki günlerde, daha geniş bir çerçevede değerlendireceğim.
Elif hanım kızımız, resmi twitter sayfasında yer alan birkaç saçma sapan cümlesiyle, kendisine kırıntı hâlinde de olsa, yeni okurlar kazanmak istiyor. Onun, bu kırıntı hâlindeki okurlarını bile çok önemsediğim için, kendisini, daha geniş bir çerçevede değerlendirme ameliyatına başlamadan önce, durumun vahameti nedeniyle, şimdilik birkaç küçük fırça darbesiyle yetiniyorum...
***
Elif hanım kızımız buyuruyor:
"tereddüt edebilmeli, doğrularından, kalıplarından, kendinden. Tereddütten korkmayalım. Mütereddit & mütevazi olanlar dünyayı daha iyi anlar."
Elif hanım kızımız değerlendiriliyor:
Mütevazı: 1. Alçak gönüllü - 2. Gösterişsiz, iddiasız (Türk Dil Kurumu Sözlüğü)
Bir kere, Türkçe'de "mütevazi" diye bir sözcük yok! "Mütevazı" diye bir sözcük var. Sanırım, Elif hanım kızımız, "mütevazı" demek istemiş, ama Türkçe'yi doğru dürüst bilmediği için, böyle büyük bir hatâ yapmış. Madem ki, Elif hanım kızımız, İngilizce'yi, Türkçe'den daha iyi biliyor, bundan sonra, İngilizce yazsın yazacaklarını ve bir daha da buraların edebiyat dünyasına asla uğramasın.
***
Elif hanım kızımız buyuruyor:
"İlham içimizden geldiği müddetçe üretken ve yaratıcıyız. Ama ne zamanki başkalarının ne dediğine kafayı takıyoruz, moralimiz bozuluyor."
Elif hanım kızımız değerlendiriliyor:
Yazarlar, ''yaratıcı'' falan değillerdir. İslamî değerleri savunan Zaman Gazetesi'nde yazı yazmasına ve Zaman Gazetesi'ni destekleyen cemaatin rüzgârını arkasına almasına rağmen, Elif hanım kızımız, bunun farkında bile değil! İnananlar için, bir tek yaratıcı vardır: O da, Allah yada Tanrı'dır!! Allah yada Tanrı dışında, herhangi bir yaratıcı yoktur. Yazarlar, eserlerini "yaratmazlar", kurgularlar, kurmacalaştırırlar, oluştururlar. Ha, bu arada, en önemli kısmı atlamayalım: zamanki olarak değil, zaman ki olarak yazılmalı! Elif hanım kızımız, sana, bedavadan yazarlık dersi verdiğim için, bana bir teşekkür borcun oluştu!
Elif hanım kızımız, Türkçe'de üç çeşit "ki" vardır:
1 - Bağlaç olan "ki"
Bağlaç olan "ki", her daim ayrı yazılıp, cümleler arasındaki ilişkiyi kurar. Senin cümlende yer alan "ki", bağlaç görevi gördüğünden, ayrı yazılması gerekir, senin yazdığın gibi birleşik değil.
2 - İlgi zamiri olan "ki"
Bu "ki", her daim birleşik yazılır. Zamirler, isimlerin yerini tutan kelimelerdir. Mesela:
- Elif hanım kızımızınkileri okudun mu?
- Maalesef, çok uğraşmama karşın, bir türlü okumayı asla başaramadım. Çünkü, okumaya çalışırken, sürekli olarak başım döndü, midem bulandı, tansiyonum yükseldi. Biri çıksa da, şu Elif hanım kızımızın haddini şöyle bir güzelce bildirse, ne iyi olur, değil mi?
Burada, "Elif hanım kızımızınkileri" derken, ''Elif hanım kızımızın kitaplarını'' demek istiyoruz. Yani, buradaki "ki" kitaplarını kelimesinin yerini tutuyor. Çaktın mı köfteyi, Elif hanım kızımız? Çakmadınsa, çaktırma!
3 - Sıfat yapan "ki"
Bu "ki" de, her daim bitişik yazılır. Sıfat görevindedir. Sıfatın da, ne olduğunu biliyorsundur artık; beni, daha fazla yorma be Elif hanım kızımız. Biz, yine bir başka örnekle savımızı pekiştirelim:
- Elif hanım kızımızdaki gözler bende de olaydı vay...
"Ki"lerin yazımını daha ilköğretim okulunda bile öğretiyorlar be Elif hanım kızımız. Bu ne cahillik, bu ne dikkatsizlik, bu ne dil duyarsızlığı?