22 Mayıs 2011 Pazar

Yeni Tiyatro Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Erbil Göktaş, tüm tiyatro akademisyenlerini, sorumluluklarını düşünmeye çağırıyor...

Yeni Tiyatro Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Erbil Göktaş’tan tadımlık bir yazı:

BİR TİYATRO SEZONUNU GERİDE BIRAKIRKEN, DAHA “NİTELİKLİ” TİYATRO SEZONLARINA…


Bir tiyatro sezonunu daha geride bıraktık; prömiyerler (ilk gece oyunları), galalar (özel davetli ve ikramlı oyun geceleri), ödül törenleri de geride kaldı; bizler de, tüm bu saydıklarımın peşinden koştura koştura gidip takip etmeye çalıştık Yeni Tiyatro Dergisi olarak… Ağırlık, tabii ki İstanbul’daydı; çünkü, maalesef sanatın ve tiyatronun yüreği burada atıyor ve yazı yazanların çoğunluğu da burada. Oysa, Ankara'da da, hatırı sayılır bir "tiyatro" eylemi olması gerekir, ki İstanbul’dan sonra en çok oyun sahnelenen kent olmasına karşın, bunları yazacak kalem erbabı çok az; Ankara’da tiyatro alanında olsun, opera-bale alanında olsun, ürettiğinden çok daha az yazılıyor ve yayınlanıyor; önümüzdeki sezonda bu kentimizin yazarlık potansiyelini harekete geçirmelerini bekliyoruz; çünkü bu kentte hem "yazarlık", hem de "tiyatro kuramı" bölümleri var; onlar yazmazsa, bu ülkede kimler yazacak?.. Tabii ki, Türk Tiyatrosu’nun "önemli" hocaları uzun yıllardır yazıyorlar, sözüm onlara değil; yaşı kırklara ellilere gelmiş, olgunluk çağına erişmiş "sevgili" akademisyen dostlarımıza… Niye yazmıyorsunuz dostlar?.. İzmir de, Ankara’yla benzer özellikler gösteriyor; burada da yıllarca yazmış hocalarımıza değil sözüm, yine aynı kuşağa, kuşakdaşlarıma… Üzülerek söylemeliyim ki, tiyatro eleştirisini, tiyatro kuramını "tiyatrodan" anlamayan üç beş kişiye bırakmış durumdasınız ve öğrencileriniz de "piyasadaki" bu kişilere bakıp geçer akçe olanın onlar olduğunu sanıyorlar; çünkü her yerde onlar var ve sizler bu sürece katılmadıkça taşlar yerli yerine oturmakta gecikecek… Hepinizi sorumluluklarınızın bilincinde olmaya ve bu sorumluluğun gereğini yerine getirmeye davet ediyorum. İlle de Yeni Tiyatro Dergisi’nde yazın demiyorum ama unutmayın ki Yeni Tiyatro Dergisi bu alandaki en önemli seçeneklerden "biri"dir. Hiç kimseye karşı da "önyargılı" değildir. Ayrıca Yeni Tiyatro, "kuramsal" yazılarınızı yayınlayabileceğiniz "hakemli" ve "akademik" yazılara da yer veren yegane dergidir. Bunu da “yazı” sıkıntısı çektiğimizden söylemiyorum; çünkü “dört” yıldır böyle bir sorunumuz hiç olmadı.

Bana sık sık soruyorlar; "Niye Yeni Tiyatro Dergisi’nde çok ünlü kişilerin ağırlığı yok?"; ben de diyorum ki, “geçmişten günümüze Yeni Tiyatro’da yeterince ünlü kişi yer aldı ve yer almakta; ama biz Türk Tiyatrosu’nun geleceğine de yatırım yapıyoruz; dipten gelen dalgaya da önem veriyoruz.”… Kocaeli’de 10 yıldır iğneyle kuyu kazarak oluşturduğumuz “tiyatro eylemi” de bu düşüncelerin bir sonucudur. Yeni Tiyatro da İstanbul’da yayınlanmasına ve İstanbul’da önemli bir okur kitlesine ulaşmasına karşın Kocaeli “menşeli” bir dergidir; bunun bir anlamı olduğu içindir ki kaydını kuydunu İstanbul’a aldırmadık; oysa her şey bir dilekçeye bakardı; ama biz Anadolu’ya da önem veren ve Anadolu’ya da açılan ve daha da açılmak isteyen bir yayın organı olma düşüncemizi hala koruyor ve bunun için de var gücümüzle çalışıyoruz. Elbette Ankara ve İzmir’de de yazan kişiler var, onlara da teşekkür ediyorum, bize yazdıkları için değil sadece, Türk Tiyatrosu’na da katkı sundukları için… 20 yıl önce Erzurum’daki çabalarımızın boşa gitmediğini kanıtlayan öğrencilerimize ve dostlarımıza da teşekkür ediyorum…

DEVAMI: YENİ Tiyatro Dergisi, Mayıs-Haziran 2011, Sayı: 29, s.2