19 Şubat 2011 Cumartesi

Yazarlık etiketinden başka kaybedecekleri herhangi bir değere sahip olmayanlar, kendilerini Aydınlık Gazetesi'nin şemsiyesi altına sürüklüyorlar! (HB)

Madem ki Tuncer Cücenoğlu, artık Aydınlık'ta yazmaya başlıyor, o zaman biz de geçmişte onun hakkında yazdığımız yazıları hatırlayalım!


Oğuzcan Önver
19 Şubat 2011


''Tuncer Cücenoğlu Sıkıntısı''


(...) Her cumartesi günü, aralıksız olarak sürdürdüğümüz Bulunmaz Tiyatro'daki oyunculuk ve yazarlık çalışmamızda, bu hafta, Tuncer Cücenoğlu'nun ''Che Guevara'' adlı oyununu(!) okurken bol bol eğlendik ve eğlenmenin yanı sıra, sıkıntıdan boğulacak gibi olduk. Şimdi, "Bir tiyatro oyunu okurken, hem eğlenip hem de nasıl sıkılmayı başarabildiniz?" diye sorabilirsiniz. Bu soruyu sormakta haklısınız. Hemen cevap vereyim; okuduğumuz şey, "bu bir tiyatro oyunudur" diye yutturulmaya çalışılmasına karşın, tiyatro oyunu olma özelliği taşımayan bir kağıt parçasıydı; asla bir tiyatro oyunu değildi! Tuncer Cücenoğlu'nun bu metni, tiyatro oyunu kılığına büründürülmüş, tiyatro oyunu süsü verilmiş olmasına karşın, hiçbir dramatik yanı olmayan sefil bir metindi. Özetle, bu oyunun(!), hiçbir sanatsal boyutu yoktu! "Che Guevara" oyunu(!), herhangi bir arzuhâlcinin, bir gözüyle adliye önündeki ekmek kırıntılarını gagalayan cami güvercinlerine bakarken, diğer gözünün ucuyla çok rahat yazabileceği bazı basit cümlelerin yan yana, bazı basit cümlelerin alt alta getirildiği kakafonik cümleler öbeğiydi.

"Peki, o zaman yazar, neden bu 'cümleler öbeğini' kitap olarak bastırma cesaretini gösterebilmiş?" diye sorarsanız (ki, bu soruyu sormakta çok çok haklısınız), size, bu kitabı yayınlayan Mitos-Boyut Yayınları'nda Tuncer Cücenoğlu'nun da yöneticilik yaptığını söylemem, sanırım yeterli olacaktır. Zaten başka bir yayınevinin, oyun demek için bin şahit gerektiren böyle bir kitabı basmasının ve üstüne üstlük, bir de 20 TL gibi fahiş bir fiyata satmaya çalışmasının, yayınevi açısından bir iflas, yayınevi sahibi açısından da bir intihar nedeni olduğunu görmemek için kör olmak gerekir! (...)


***


Coğrafya Yüzünden!


(...) Bir de kuzeye fazla açıldığı için güneyden yazlıklar alma şansı doğan bir yazar var: Tuncer Cücenoğlu! Cücenoğlu’nun oyunları Rusça, İngilizce, Almanca, Fransızca, Bulgarca, Yunanca, Makedonca, İsveççe, Gürcüce, Urduca, Japonca, Romence, Azerice, Tatarca, Lehçe, Çuvaşça, Sırpça, İspanyolca, Arapça, Farsça’ya çevrilmiş ve bu ülkelerde sergilenmektedir.**Hatta ‘’Çığ’’ adlı oyunu Rusya’yı sarsmıştır! Kuzeye fazla açılan Cücenoğlu acaba yazdığı oyunların çok iyi olmasından dolayı mı yoksa kurduğu ilişkilerden dolayı mı ön plandadır? Bu soruyu bana sorduran çok önemli bir sebep var. Coşkun Büktel’in ‘’Çığ’’ adlı oyunun mantık hatalarını su yüzüne çıkaran yazısı: "ÇIĞ" ASLINDA NEDİR, NEYİ SARSIYOR? ***Bu yazıyı okuduktan sonra Cücenoğlu’nun Rusya’yı sarsabileceğine olan inancım yok oldu. Yazarın! Son yazmış olduğu oyun "Che Guevara" sosyalist devrimci lider Che Guevara’yı anlatıyor. Kapitalist bir kuruluş olan ‘’Lionslar’’ tarafından ‘’en iyi yazar ödülü’’ almış bir yazarın sosyalist bir lideri anlatan bir oyun yazması pek samimi gelmiyor bana. Küçük burjuvalara özgü bir ‘’devrimcilik’’ oyunu oynuyor gibi Sayın Tuncer Cücenoğlu. Okuyucuların aklında bir çelişki oluşuyor; sen git Lionslardan ödül al sonra gel sosyalist bir liderin hayatını anlatan bir oyun yaz! Bu oyunun ‘’Che’’nin tişörtlerini satan kapitalist mağazaların yaptığı iki yüzlülükten ne farkı var Sayın Tuncer Cücenoğlu? Eğer reklam yapmak için, Che’yi kullandıysan, bu oyunun sana hiçbir getirisi olmayacağından eminim yoldaş!En iyisi ne batıya fazla açılmak ne doğuya ne de kuzeye! En iyisi, biran önce tarafını belirleyip halka karşı dürüst olmak ve topluma, evrene, insanlara faydalı eserler verebilmek!

** http://tr.wikipedia.org/wiki/Tuncer_Cücenoğlu
*** http://www.coskunbuktel.com/buktelcucencig.htm

Yazıların tam metinlerini okuyabilmek için, yukarıdaki linklere tıklayınız!