Hilmi Bulunmaz11 Şubat 2011
Bugün, Çemberlitaş tramvay durağının hemen arkasında bulunan Arif Han'da çok uzun yıllardır çaycılık yapan Osman, yanıma geldi. Daha önce hiç tanışmadığımız, varlığı hakkında herhangi bir bilgiye sahip olmadığım Osman, hiçbir kötücül emel beslemeyen, "kursağından küçücük bir haram lokma geçmemiş" pırıl pırıl bir emekçi...
Beni uzun yıllardır tanıdığını, yazılarımı sürekli olarak okuduğunu ve benim verdiğim toplumsal mücadeleyi önemsediğini dile getiren Osman, televizyon dizilerinin halka ninni söyleyen bir aldatmaca olduğunu algılayabilecek kadar durmuş oturmuş bir hayat bilgisine sahip çok ciddi bir emekçi...
Hemen her gün on saati aşkın bir zaman, emeğini iyicil amaçlarla kullanarak evine hilesiz ekmek götürme becerisi geliştirmiş Osman, kötü alışkanlıklara sahip olmayan her insan gibi, enerji fazlasını kültürel faaliyetlere harcayan namuslu ve şerefli bir emekçi...
Kişisel çıkarları için değil, ahiret sürecinde mutlu olmak için dinsel görevlerini yerine getiren Osman, beni, benim kendimi tarif ettiğim biçimdeki sosyalistliğime değil, kendi kafasındaki "Müslüman solcu" kategorisine dahil etmek isteyen bir emekçi...
Beni çok uzun yıllardır tanıdığını dile getiren Osman, benim yaptığım sanatsal çalışmaların halka hizmet sunma anlamında hayırlı bir iş, yaptığım işin "Allah rızası için" önemli bir faaliyet olduğunu belirttiği gibi, her edim ve durumu kendi dünya görüşüne uygun hâle getirmeyi ustalık boyutuna sıçratabilmiş "pragmatist" bir emekçi...
Ben, "senin dünya görüşün sana, benim dünya görüşüm bana" dedikten sonra, çalışmalara gönül rahatlığıyla katılabileceğini belirtince, Osman, büyük bir sevince ortak olmanın tatlı huzuruyla hayata biraz daha sıkıca sarılan bir emekçi...
Bulunmaz Kültür Merkezi, hiç kimsenin dünya görüşüne kötücül anlamda müdahale etmeden kendi işini yaptığı için, Osman, son derecede hoşnut bir yüzle ayrıldı yanımızdan. Evet, Osman, Kültür Bakanlığı çanağı yalamak için değil, sınıfsal bilincini geliştirmek için sanat yapmak isteyen bir emekçi...
Haçlı Seferleri yapar gibi halkının üzerine yürüyen beton renkli, çatık kaşlı, parmağını sürekli olarak halkı tehdit eder gibi sallayan aydınların karamsar dünyasını parçalamak için, yeni Osman'lara ihtiyaç var! Haçlı Seferleri'ne benzer bir anlayışla Afganistan ve Irak'ı işgal eden dünya halklarının düşmanı Amerika'nın vitrinindeki cansız mankenler gibi yaşayan ve yavşak bir mantıkla sanat(?!) yapan aşağılık LİNÇÇİ kişilerin hiçbirine asla ve kesinlikle benzemeyen Osman, sapına kadar bir emekçi...
