30 Ocak 2011 Pazar

BUNDAN SONRA SANAL SAPIKLARIN İFTİRALARINDAN SANAL KİŞİLERİ DEĞİL DE (ÇOĞUNLUKLA) MUSTAFA DEMİRKANLI'YI SORUMLU TUTTUĞUM GİBİ; MUSTAFA DEMİRKANLI'NIN İFTİRALARINDAN DA, MUSTAFA'YI DEĞİL, (ÇOĞUNLUKLA) MUSTAFA'YA REKLAM VEREN LEMİ BİLGİN'İ SORUMLU TUTACAĞIM


Coşkun Büktel
30 Ocak 2011


Hâlâ kalkıp da, "Kuleleri, hadi artık anlatsın 'Aşil topuğun', neymiş gerçeği?" diye bir cümle kurabiliyor adamınız, yahu! İnsan bu kadar mı utanmaz olur, yahu?!

Sanki DT kulelerinin tiyatro afişleri yerine kapitalist markaların afişleriyle işgal edildiği gerçeği, zâten tüm İstanbulluların bugün, şu an ve yıllardır gözleriyle tanık olduğu somut bir gerçek değilmiş de; Hilmi'nin anlatması (kanıtlaması) gereken ama bir türlü kanıtlayamadığı, bu yüzden de kimselerin bilmediği, görmediği esrarengiz bir "gerçekmiş" gibi... Yahu takma isimle yazarken hadi neyse de, insan kendi imzasıyla yazdığı bir yazıda milyonlarca İstanbulluyu enayi yerine koymaya nasıl cesaret edebilir?

DT'den reklam almak uğruna, DT kulelerinin markalarca işgal edildiğini görmezden gelip susmakla yetinse ya! Hayır, gerçeği görmezden gelip okurların gözünden kaçırmak, kulelerin markalarca işgalini okurlardan "saklamaya" çalışmak yetmiyor herife... Alçaklığın bu kadarıyla yetinemiyor herif; hayır, besleme yayıncılığın hakkını fazlasıyla vermek için, sırf dergisine her sayıda aldığı 5 sayfalık DT reklamlarını iyice sağlam kazığa bağlamak için, fazlasını yapıyor: Ne yapıyor? Kulelerin işgaline hiçbir menfaat hesabı yapmaksızın karşı çıkmayı göze alabilmiş biricik üç insana (Hilmi Bulunmaz, Coşkun Büktel ve Feridun Çetinkaya'ya), daha doğrusu o üç temiz ve dürüst kişinin daha kararlı ve ısrarlı davranan ikisine (Bulunmaz ve Büktel'e) saldırmayı da üstleniıyor herif.

Görüyor musunuz, Lemi Efendi? Beslemenizin sadakatini görüyor musunuz, Lemi efendi! Bahşişi hak etti! Reklamını bir sayfa daha arttırın! İsterseniz iki sayfa!... Nasılsa tüyü bitmedik yetimlerden toplanan vergiler deniz, onları beslemelere yedirmeyen domuz... Hoşunuza gitti mi, Lemi efendi?!! Adam sizin uğrunuza milyonlarca İstanbullu'nun kendi gözleriyle bugün, şu an ve yıllardır görmekte olduğu apaçık gerçeği bile (DT kulelerinde tiyatro afişleri yerine kapitalist markaların afişlerinin yer alması gibi apaçık bir gerçeği bile) şaibeli kılmaya çalışıyor yahu. Tıpkı Özdemir Nutku'nun apaçık iftirasını da (http://www.coskunbuktel.com/buktelgerizekarehberi.htm) şaibeli kılmaya çalıştığı gibi...

Bütün bu alçaklıklar hiç midenizi kaldırmıyor, değil mi, Lemi Efendi? Hiç iğrenmiyorsunuz, değil mi? Tam tersine, bütün bu alçaklıklara prim veriyorsunuz ya da verdiğiniz primi arttırıyorsunuz, değil mi? Sizden prim almasa, bu besleme, milyonlarca İstanbullunun şu anda bile hâlâ görmekte olduğu gerçeği şaibeli kılmaya kalkışabilir miydi? Sizin mideniz kalkmıyor. Siz iğrenmiyorsunuz. Bu iğrençliklerden asla müteessir olmuyorsunuz. Tıpkı tiyatro sezonunun ortasında DT kulelerinde tiyatro afişleri yerine marka afişleri görmekten de müteessir olmadığınız gibi... Ama Türk tiyatrosunun tiyatral ahlakını tamamen sıfırlamak mümkün olamıyor demek ki... Üç tane de olsa, üç temiz insan çıkıyor ve tiyatral vandalizmden müteessir olup, bu vandalizme karşı çıkabiliyor. Bir ulusun tiyatrosunu tamamen susturmak, sıfırlamak mümkün olmuyor demek ki...

Sizin mideniz kaldırabilir, siz müteessir olmayabilir, iğrenmeyebilirsiniz ama ben, her zaman dediğim gibi: "Mustafa Demirkanlı''yı midesi kaldırabilen, Demirkanlı'dan iğrenmeyebilen herkesten, tüm samimiyetimle iğreniyorum".


***


Yazıların devamını/tamamını okumak için, lütfen, tıklayınız:

Coşkun Büktel; benim, halkımın, tüyü bitmemiş yetimin verdiği vergilerle beslenen Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Lemi Bilgin'i sorumluluğa çağırıyor!

(Mutlaka bakınız: facebook bataklığı)