14 Aralık 2010 Salı

İstanbul Şehir Tiyatroları Özelleştirilmeli mi?


Adnan Tönel
12 Aralık 2010


Eski adı “Darülbedayi” olan Şehir Tiyatroları İstanbul Belediyesi’ne bağlı, katma bütçe ile yönetilen bir sanat kurumu. Bir temel hak olarak Anayasa’nın güvence altına aldığı sanatın ve özellikle tiyatronun toplumsal görevine uygun olarak halkın kültürel üretiminin, çağdaş eğitiminin, sanat düzeyi ve bilincinin yükseltilmesine katkıda bulunmak; bu katkıyı gerçekleştirmek için yerli ve yabancı tiyatro eserlerinin seçkin örneklerini seyircisine ulaştırmak, Türk Tiyatrosu’nun geleceğe yönelik yaratıcı atılımlarına önderlik etmek amacıyla kurulmuş bir ekin yuvası.

Pekala İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatroları (Kısa deyimle Şehir Tiyatroları)’nın, amacına ulaşmak için yararlandığı yönetim basamakları sağlıklı bir şekilde işliyor mu?

Örneğin Genel Sanat Yönetmeni (şimdiki Ayşenil Şamlıoğlu) yukarıdaki amaç doğrultusunda bugüne kadar yazılı ve görsel medyaya herhangi bir açıklama yaptı mı? 2011 repertuvarında amaca hizmet eden, neler yaptığını yapacağını açıklayan bir bildiri kaleme aldı mı?

Tiyatronun organları diyebileceğimiz, Müdürlük, Yönetim Kurulu, Disiplin Kurulu neler yapmaktalar? Tiyatronun hizmet bölümleri olarak geçen, Sanatkar Memurlar Bölümü: Genel Sanat Yönetmeni, Rejisörler, Sanatkarlar, Sahne Direktörü, Dekoratörler ve Kostüm Kreatörleri, Dramaturglar, Sahne Teknik Müdürleri, Stajyer Sanatkarlar, Müzikçiler ve Dansçılar, Sahne Direktörlüğü, Teknik Kurul, Dramaturji Bürosu, Kitaplık, Arşiv ve Müze görevlerini eksiksiz olarak ve huzurla yapıyorlar mı? Yoksa bazı sıkıntılar var ama sorun çıkmasın diye dillendirmiyorlar mı?

Repertuar Kurulu’nun görevi, bir tiyatro mevsiminde sahneye konulacak oyunların seçiminde Yönetim Kurulu’na öneride bulunmak olarak belirlendiğine göre Repertuar Kurulu’nun önereceği oyun sayısı, o mevsim oynanacak oyun sayısının iki katından az olamazken bu sayı korunabiliyor mu?

Repertuar Kurulu belirlenirken, aşağıdaki şekilde mi belirleniyor? Şöyle ki; İstanbul’daki tiyatro ile ilgili tüm meslek örgütlerinin gösterecekleri birer aday arasından Büyükşehir Belediye Başkanınca seçilecek 2 üyeden, İstanbul’da bulunan üniversitelerden Tiyatro Anabilim/Anasanat dalı olan fakülte ve konservatuarların dekan ve müdürlerince önerilecek birer üye arasından, Büyükşehir Belediye Başkanınca seçilecek 1 üyeden, Şehir Tiyatroları’nın kadrolu rejisör ve sanatçıları tarafından kendi aralarından seçecekleri 1 üyeden, tiyatro yazarı, çevirmen araştırmacı ya da eleştirmenler arasından Belediye Başkanınca 1 üyeden, Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni’nden oluşur koşutlarına uygun mu?

Öte yandan, Repertuar Kurulu üyeleri, Kültür İşleri Daire Başkanı ve Genel Sanat Yönetmeni dışında, 2 yıl için seçilirse medyada bu durum şeffaf bir şekilde yansıtılıyor mu? Örneğin, belediye personeli dışındaki kurul üyelerine her toplantı için Şehir Tiyatrosu sanatçılarına verilen en yüksek net ücretin 1/30 oranında brüt huzur hakkı veriliyor mu?

GENEL SANAT YÖNETMENİ

Memur olma niteliğine sahip, tiyatro alanında çalışmış rejisör, oyuncu, yazar, eleştirmen, araştırmacı, çevirmen veya öğretim üyesi veya öğretim görevlisi olmalı ise niye hiçbir zaman bir öğretim üyesi Genel Sanat Yönetmeni olamıyor? (Yani bir öğretim üyesi olarak koşullar uygunsa önümüzdeki dönem için ben Genel Sanat Yönetmeni olabiliyor isem, yani İBŞT’nin Genel Sanat Yönetmeni olabilmem için Büyükşehir Belediye Başkanı tarafından atanmamın yapılması için hangi kampanyaya dahil olmam gerekiyor?) Yeri gelmişken belirtmekte fayda var. Bu kurumlara oyuncu olarak iş başvurusunda bulunanlara kurum tarafından olumlu olumsuz hiçbir cevap verilmemesi çok yanlış. (Orhan Alkaya döneminde sanat direktörlüğüne yaptığım oyunculuk resmi başvurusuna cevap verilmemesi gibi. Ya da yine daha önceki dönemlerde Bakırköy Belediye Tiyatroları’na yaptığım başvuruya cevap verilmemesi gibi bir laçkalık almış başını gidiyor bu kurumlarda)

Şehir Tiyatroları’nın bütün sanat çalışmalarından Genel Sanat Yönetmeni ve Yönetim Kurulu sorumluysa örnek verdiğim her iki kurumun bu konularda daha titiz davranması oyuncu adaylarının resmi başvurularına cevap vermesi gerekmez mi?

Sanatçıların, stajyerlerin, yevmiyelilerin, uzman memurlarla, uygulatıcı uzman memurların Şehir Tiyatrosu’na alınma, terfi ve ödüllendirilmeleri ile öteki yükümlülüklerine ilişkin işlemlerin nasıl yürütüldüğüne ya da ihale ile alınıyorsa bunun şeffaflık gereği açıklanması gerekmez mi?

Oyunculuk yevmiyeli stajyer sanatçılıkla başlıyorsa, üniversitelerin, konservatuarların tiyatro bölümlerine bu çağrılar gönderiliyor mu? Yoksa eş dost arasında fısıltı gazetesiyle mi duyuruluyor? Rejisörde aranacak şartlar için ise Şehir Tiyatrosu’nun aslî sanatçı kadrosunda en az on yıl sürekli çalışmış olmak abartılı değil mi? Üniversite veya konservatuarların tiyatro bölümlerini bitirenlerin, Türkiye de en az üç ayrı oyunu başarı ile yönetmiş olanların bu ayrıcalıklı avantajlarından haberleri var mı?

İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatroları’nın özelleştirilmesi ile ilgili duyumların arttığı bir dönemde sanatseverlerin ya da muhataplarının bu yazıda sıraladığım sorulara net cevaplar vermesi dileklerimle iyi pazarlar…

Birgün

(Kaynak: Mimesis)