Tarih: 2 Temmuz 1981... 12 Eylül Faşizmi'nin ilânının üzerinden henüz bir yıl bile geçmemiş... İşyerimin bulunduğu Çemberlitaş'tan evimin bulunduğu Kızıltoprak'a gitmek için, Eminönü'ndeki vapur iskelesine yürüyorum ve tam İran Konsolosluğu'nun önünden geçerken, yüzlerce kişi tarafından "KAHROLSUN AMERİKA, KAHROLSUN RUSYA" sloganları atılıyor.
Ben, Amerikan Emperyalizmi ve Sovyet Sosyal Emperyalizmi'ne karşı olduğum için, kendimi İran Konsolosluğu'nun bahçesinde bulup, bu sevimli sloganlara sesimi katıyorum.
Haziran 1981'de İran Parlamentosu bombalanıp 73 kişi katledilmişti ve bu sloganlar onun için atılıyordu. Ben, her ne kadar sosyalist bir mücadelenin içinde bulunsam da, mazlumdan yana tavır alan bir insan olarak, askerin ve polisin çemberinde atılan bu sloganlara ortak olmanın tatlı huzurunu yaşıyorum.
Sonra...
Asker, bizi topladı ve polis karakoluna teslim etti. Karakoldaki bir görevli; "Sen kuyumcuymuşsun, bizi gör de seni hemen burada salıverelim!" dedi. Bense, gözaltına alınan kişilerin kaderine ortak olmak istediğimi söyledim ve böylelikle tam 57 günlük işkencenin start düğmesine basılmış oldu!
Şimdi...
O zaman yaptığımdan hiçbir zaman pişmanlık duymasam da, İran yönetiminin Panahi'ye uyguladığı sansür tavrına karşı olduğumu belirtmek için klavyenin üzerine eğildiğimde, yukarıdaki kırık dökük anılarım üşüştü parmaklarımın ucuna...
Evet...
Panahi'ye sansür uygulaması nedeniyle; İran yönetimini esefle, hiddetle, nefretle ve şiddetle kınıyorum!!
Panahi, derhal serbest bırakılsın. Yoksa, İran yönetimine hiçbir zaman hakkımı "helal" etmeyeceğim!!! (HB)
***
Panahi'ye altı yıl hapis
Ünlü İranlı yönetmen Cafer Panahi’nin avukatından yapılan açıklamaya göre yönetmene 6 yıl hapis ve 20 yıl film çekmeme cezası verildi
Panahi’nin avukatı Feride Keyrat, “Panahi, sistem karşıtı propaganda yapmak suçuyla 6 yıl hapis cezasına çarpıtıldı. Film çekmek, senaryo yazmak, yurtdışına çıkmak ve röportaj vermek gibi sosyal hakları ise 20 yıl boyunca kendisinden alındı” dedi. Keyrat, karara itiraz edeceklerini de belirtti. Fransa Kültür Bakanı Frederic Mitterrand kararın ardından yaptığı açıklamada, Panahi’nin serbest bırakılması için çağrıda bulundu ve bunun “ifade özgürlüğüne karşı kabul edilemez bir saldırı” olduğunu belirtti.
Panahi tutuklanmadan önce onunla birlikte çalışan İranlı genç yönetmen Muhammed Resulov da, Panahi ile aynı cezaya çarptırıldı. Panahi, 1 Mart 2010’da Mahmud Ahmedinejad’ın ikinci kez seçilmesinden sonra yaşanan huzursuzluğu konu alan “rejim karşıtı” bir film çektiği iddiasıyla tutuklanmış, hapishane şartlarını düzeltilmesi talebiyle açlık grevine girmişti.
(Kaynak: Milliyet)