9 Kasım 2010 Salı

Kapitalizmin ilelebet muhafaza ve müdafaa edilmesi için oyunculuk yapanların sonunun pek hayırlı olmadığını bile magazin basını sayesinde öğreniyoruz!

Oyunculuk yapanlar, eğer ciddi bir oyunculuk çalışması sürecinden geçmemişlerse, hayatlarını doğru dürüst örgütleyemezler. Oyunculuk yapmak için oyunculuk yapanlar, "Ne iş olsa yaparım abi!" sloganıyla ömrünü tüketen lümpen proleterden farksız bir hayat sürdürürler. Lümpen proleter davranışa sahip olan bu tip oyuncular, egemen ideolojinin emrindeki askerlerin taşıdığı tekdüze bir ruhla donatılmış bulunduklarından, kendi iradeleriyle bir adım bile atamazlar.

Egemen ideolojinin uyku tulumu olarak işlev gören televizyonlar, kitleleri daha rahat uyutabilmek için uydurdukları dizilere kan taşıyan bu tip oyuncuları, sadece meta estetiğinin gelişmesi, yani kapitalizmin ilelebet muhafaza ve müdafaa edilmesi için kullanırlar. Lümpen proleter ruh yapısına sahip olan bu tip oyuncuların, işleri bittiği zaman, en yakın "meta estetiği çöplüğü"ne tıkıştırılıverilmesi yadırganacak bir durum değildir.

Bu düşünceler doğrultusundaki hayat sevincinin verdiği ışıkla okuduğumuz (www.milliyet.com.tr sitesinde yayınlanan) aşağıdaki haberi, okurlarımızın da aynı doğrultuda okumasını arzu ediyoruz. (HB)


***


Arzu Yanardağ'a ağır suçlama


Arzu Yanardağ ile eşi Serhat Türkkan arasında sular durulmuyor.

Boşanmadavaları 22 Aralık’ta görülecek olan çifttenYanardağ’ın geçen hafta bir gençle Taksim’de görüntülenmesi eşi Türkkan’ı çileden çıkardı. Yanardağ’ın eski eşi Ali Serter’den olan kızı Alara Maya’ya da 3 yıldır babalık yaptığını belirten Türkkan, “Arzu’nun davranışları kabul edilir gibi değil. Kâğıt üzerinde hâlâ eşim olan o kadınla herhangi bir birlikteliğim kalmamıştır. Herkes ikinci bir şansı hak eder düşüncesiyle o kadınla 2 yıl önce evlendik. Bütün çabama rağmen kendisi özellikle madde bağımlısı ve alkolik çevresinden kurtulamamış, bir ara kurtulmuş gibi olsa da tekrar o grubun içinde yerini almıştır” dedi. Evden ayrılmasına rağmen onun hatalarıyla ilgili haberlerde adının geçmesinden rahatsızlık duyduğunu belirten Türkkan, “Hangi anne anneliğin kutsallığı argümanını kullanarak kızını anneannesine bırakarakuyuşturucu partilerinin yapıldığı evlerde sabahlar?” diye konuştu.

(Kaynak: Milliyet)