LİNÇÇİLER, utanmadan, diyorlar ki:
"Tiyatro İnsanları Olarak, Yayınlarımıza ve Yayıncılarımıza Yönelik; İftira, Karalama, Baskı Altına Alma Girişimlerini Kınıyoruz!" (Kaynak: www.temiztiyatro.net)
***
İşi, bana ve Coşkun Büktel'e (iftiracı olduğumuzu söyleyerek) iftira atmaya dek vardıran kişi ve kuruluşlara "yardım ve yataklık" eden LİNÇÇİ Oyun Atölyesi; kendi adına, LİNÇÇİ Oyun Atölyesi'nin patronu Haluk Bilginer adına ve LİNÇÇİ Kemal Aydoğan adına, bana, noter onaylı bir ihtarname gönderdi.
LİNÇÇİ Oyun Atölyesi, LİNÇÇİ Oyun Atölyesi'nin patronu Haluk Bilginer ve LİNÇÇİ Kemal Aydoğan tarafından başlatılan süreç sonunda, ben, savcılığa şikâyet edilebilir, mahkemeye verilebilir, hattâ mahkûm olabilirim!
Ancak...
Ben, noter onaylı ihtarname, savcılık, mahkeme, makhûmiyet sözcüklerinin içerdiği sıkıntılı kavramlar nedeniyle, hiçbir zaman geri adım atmadım!!
Şimdiye dek, yüzlerce kez karakollara, savcılıklara, mahkemelere "davet" edildim. Onlarca kez yargılanıp "mahkûm" oldum!!!
Yine de, (yineliyorum), hiçbir zaman geri adım atmadım...
Çünkü...
Ben, tiyatroyu sadece tiyatro olarak gören sanatsal şovenlerden değilim!
Ben, tiyatronun insan haklarını geliştirmek için kullanılan çok önemli bir araç olduğunu bildiğimden, "insanların daha insan" olabilmesi adına, tiyatronun olanağını sonuna dek kullanmaktan yanayım!!
Bunun için, "hukuk mekânı"nda "sahneye çıkmak" gerekirse, "bu mekânda sahneye çıkmak" (her zaman olduğu gibi), bana hiç de zor gelmez!!! (HB)