20 Ekim 2010 Çarşamba

Aşağıdaki yazıyı, okurlarımızın bir an önce okumasını arzu ettiğimiz için yayınladık. Ancak, bu yazı, Hilmi Bulunmaz tarafından değerlendirilecek!

Haluk Bilginer'in John Malkovich olamaması


'Yavşak' polemiğindeki dördüncü dalgada (artık adli bir vakaya dönüştü) Haluk Bilginer'in çifte standarda imza attığına inanıyorum. Bilginer, 46 dergisine verdiği röportajda ne demişti? "Oyuncuların çoğu yavşaktır genellikle..." (Neden söylediğini tekrar açıklamaya gerek yok herhalde. Bayağı tartışıldı.) Eleştirisini haklı bulsam da bütün oyuncuları zan altında bırakan bir ifadeydi bu! Bilginer 'yavşak' benzetmesi basına malzeme olduğunda da "Yavşak da ne kadar güzel bir sözcüktür, değil mi? 'Yav' diye alt perdeden başlayıp 'ş' harfinden aldığı güçle surata tokat gibi patlar... Gözünü sevdiğimin Türkçesi..." demişti. Ancak Bilginer, 'yavşak' sözünü bir yazıda kendisini eleştirirken kullanan tiyatrocu Hilmi Bulunmaz'a şeref ve haysiyetinin, kişilik haklarının ihlal edildiğini gerekçe göstererek noter tasdikli bir ihtarname çekmiş. Ayrıca söz konusu yazının internetten çıkarılmasını istemiş! Bulunmaz'ın söz konusu yazısında, "LİNÇÇİ Oyun Atölyesi'nin patronu Haluk Bilginer'in bu yavşak tavrına karşı, oyunculardan bazıları tepki gösterdi. LİNÇÇİ Oyun Atölyesi'nin patronu Haluk Bilginer'in genellemeci ve yavşak tavrı, genellemeci ve yavşak tavırlarla sürüp oyunculuk kavramını kirletiyor! LİNÇÇİ Oyun Atölyesi'nin patronu Haluk Bilginer, LİNÇ KAMPANYASI içerisindeki iftira metnine imza atma sorumluluğunu taşırken, şimdi de yavşaklaşıyor!" gibi ağır ithamlar var!

SANSÜRCÜ ZİHNİYET Mİ?

Öncelikle "Oyuncuların çoğu yavşaktır" ile "Bilginer yavşaklaşıyor" demek arasında bir fark var mı?" sorusuna yanıt arayalım. Vallahi bu soru karşısında çok kararsız kaldım. Evet, "Bilginer yavşaklaşıyor" demek hakarettir. Bilginer ise "Oyuncuların çoğu yavşaktır" derken topu ortaya atıyor. Bir kişiye direkt hakaret yok ama bu tabirden, isim vermeden herkesi zan altında bırakmak, 'herkesi aşağılıyor' anlamı çıkarmak da mümkün. Zaten bu yüzden birçok tiyatrocu, Bilginer'i eleştirmişti. Şimdi gelelim asıl yanıtlanması gereken sorulara... Bilginer'in, söz konusu yazının yayından çıkarılmasını istemesi sansürcü bir zihniyet mi? Düşünceyi suç saymak gibi bir eylem mi?

DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜ

Peki, bir yazı hakaret dahi içerse, düşünceye saygı açısından hoş görülmeli mi? Cevaplaması daha zor sorular değil mi? Ben Bilginer'in yerinde olsaydım ihtarname yollamazdım. Evet, Bulunmaz çizmeyi aşmış ama yazının özünde bir fikir ve eleştiri var. Bilginer gibi bir büyük usta, 'düşünce özgürlüğü'nün hatırına bu ihtarnameyi yollamamalıydı. Ya da şöyle bir şey yapabilirdi; hakaret için dava açar ama yazının yayından kaldırılmasını istemezdi. Bu noktada John Malkovich'in, oyunu için 'işkence' tabirini kullanan ve kendisinin sınırdışı edilmesini isteyen Nedim Saban'ın eleştirisini oyununda kullandığını hatırlatmak isterim. Keşke Bilginer'den de bu tarz zekice bir hareket gelseydi. Demek ki, büyük oyuncu da olsan Malkovich olmak kolay bir hadise değilmiş!

Not: 'Kendine 'yavşak' dedirtmedi' başlıklı haberi yaparak bu tartışmanın ortaya çıkmasına vesile olan Habertürk muhabiri Zafer Akbaş'ı kutluyorum.

(Kaynak: SABAH)