4 Ekim 2010 Pazartesi

Yeni Tiyatro Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Erbil Göktaş, Türkiye'nin "en saygın ve en yaygın" tiyatro dergisini yönettiğini "bir an olsun" unutmuyor!

Türkiye'nin "en saygın ve en yaygın" tiyatro dergisi Yeni Tiyatro'nun Genel Yayın Yönetmeni, akademisyen, eleştirmen, oyun yazarı, şair, yazar, İstanbul Yeni Tiyatro Topluluğu Genel Sanat Yönetmeni Yrd. Doç. Dr. Erbil Göktaş


***


Cumartesi günleri sürdürdüğüm oyunculuk çalışmalarının bu haftaki bölümünde, genç oyunculara, bir bedensel hareket göstermek/yaptırmak için, kendimi "hâlâ bir genç sanıp" birazcık zorlanınca, zaman zaman depreşen bel ağrısıyla karşı karşıya geldim. Bu nedenle, "hiçbir şey yapamamak" durumundayım; yazı yazamıyor, kitap okuyamıyorum.

Ancak...

Çok ivedi durumlarda, çok zorlanarak da olsa, hayata müdahale etmeye çalışıyorum.

Türkiye'nin "en saygın ve en yaygın" tiyatro dergisi Yeni Tiyatro'nun Genel Yayın Yönetmeni Erbil Göktaş, bu sabahın köründe, bana telefon edip, "Kültür Bakanlığı çanağı yalamaktan başka çaresi bulunmayan dergiler için, zaman, hızla, hem de sıkıntılı bir şimşek hızıyla geçiyor; BUGÜN 4 EKİM 2010" haberimize yönelik olarak bir "yanıt yazısı" gönderdiğini söyledi.

Sonra aramızda, aşağı yukarı şöyle bir konuşma geçti;

- Tabii, hemen yayınlarız.

- Ama... Daha okumadan...

- Ne fark eder?... Yanıt hakkı tartışılmaz...

Erbil'le yaptığımız telefon konuşması biter bitmez, bel ağrımı unutarak, yazıyı hemen okudum. Kopyalayıp yapıştırmak istedim. Mümkün değildi. Benim anlamadığım elektronik bir sorun vardı. Erbil'e telefon açıp, durumu anlatmaya çalıştım. Yeni Tiyatro Dergisi'nin yirmi ikinci sayısını matbaaya ulaştırmak için, sabaha dek uyumamış olan Erbil, daha ikinci replikte horlamaya başladı.

Birkaç kişiye sorup, durumu düzeltemeyince, yazıyı yeniden dizmeye başladım. Bel ağrımın uyarıcı sinyallerini duyumsamamaya çalışarak, küçücük yazıyı, binbir cefayla dizip yayınladım. Şu anda, bu yazının değerlendirmesini yapabilecek psikosomatik durumda değilim.

Sanırım... Yakında... Değerlendireceğim... (HB)


***


HİLMİ BULUNMAZ'A BİR "ÇANAK" YANIT!..


Merhaba Hilmi,

Yeni Tiyatro Dergisi'nin yirmi ikinci sayısının son düzeltmelerini yaptığım ve "Kitap Ek"i olarak Haşmet Zeybek'in "Theodora 3" oyununu, gecenin saat ikisinde matbaaya gönderme hazırlıkları içindeyken sitende "Kültür Bakanlığı çanağı yalamaktan başka çaresi bulunmayan dergiler..." başlığıyla bir "saldırı" girmişsin; benim Yeni Tiyatro Dergisi'nin editörü olarak bu "saldırı"yı kabullenebilmem olası değildir. Birincisi aldığımız "reklâm"dır; ve biz bunun anamızın ak sütü gibi "helâl" olduğuna inanıyoruz; çünkü sözünü ettiğin bu "reklâm"lar Devlet Tiyatroları ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları'nın "reklâm kalemlerinden" karşılanmaktadır; Yeni Tiyatro da bu "reklâmları", "ilânları" almayı yasal olarak da, "etik" olarak da hak etmektedir. Bunu "çanak yalamak" diye nitelendirmen, başkalarını bilemem ama benim açımdan "incitici"dir, haksızlıktır. Çünkü ben, "çanak" yalamam, Yeni Tiyatro Dergisi de öyle... Ben çorbamı da, yemeğimi de tabaklardan, çatal, bıçak ve kaşık kullanarak "insan" gibi yer ve içerim. Senin gönderme yaptığın gibi "köpek" gibi değil... Yeni Tiyatro Dergisi'ne her ay "reklâm" veren biri olarak, bu yakıştırmalarını "yakışıksız" buluyorum... Yazacak bir şey kalmadı da, Yeni Tiyatro'nun ödenekli kurumlardan aldığı "reklâm" konusu mu kaldı bir tek; oysa biz bu sayımızda 12 Eylül 1980'i, ameliyat masasına yatırmaya devam ediyoruz; yirmi ikinci sayımızda da; Atatürk Kültür Merkezi'ni (AKM) "geri" almanın mücadelesini sürdürüyoruz; (Üstün Akmen'in "Tiyatro Eleştirmenleri Birliği Başkanı" olarak değil de "bireysel" olarak yaptığı gibi değil; bir kurum olarak, Yeni Tiyatro Dergisi olarak...); "ölmeyen ölülerimiz"i anarak, onların aydınlattığı "yola" işaret ediyoruz bu sayımızda da; ve daha birçok "yakıcı" sorunla yüzleşiyoruz.

Senin de bildiğin gibi Yeni Tiyatro Dergisi, Coşkun Büktel ve Hilmi Bulunmaz için düzenlenen "Temiz Tiyatro Kampanyası'na", sizin deyiminizle "Linç Kampanyası'na" imza vermemişti; senin de "Demokratik Platform" olarak nitelediğin Yeni Tiyatro Dergisi'ne bu biçimde "saldırman" doğru olmamıştır; üç otuz paraya verdiğin reklâm sana bu hakkı vermez; evet bugünün Türkiye koşullarında verdiğin "reklâm" fiyatı ne olursa olsun bir "destek" olarak önemlidir; ancak, Yeni Tiyatro'da reklâm yayınlamak da önemlidir; prestijdir, bir onurdur; bunun böyle olmadığını düşünüyorsan sen de reklâm verme lütfen!.. Evet, "beğenmeyen" ve "işine gelmeyen" reklâm vermesin lütfen!.. Ayrıca belirtmem gerekirse, bu dergi "Linç Kampanyası" döneminde senden aldığı reklâm ücretinin yirmi katını kaybetmiştir; bunu da senin için değil, "doğru" bildiği şeyleri savunmak için yapmıştır. Kayıplarımız sadece "maddi" de değildir; bu süreçteki "tavrımızı" onaylamayan pek çok "tanıdığımızla" yollarımızı ayırmak zorunda kaldık. "Kampanya"ya imza verenlere çok kızdığını biliyorum; ancak, Yeni Tiyatro'yu ayırmalısın, "tarafsız" görüneceğim diye, Yeni Tiyatro'ya bu biçimde "saldırman" doğru değil... Yeni Tiyatro'yu "eleştirmeni" "makul" karşılayabilirim, bunun için de başka bir yol "bulmalı, buldurmalısın..."

"Gecikme" sorununa gelince; elbette reklâm alan dergiler, reklâm aldıkları ayın ilânlarını zamanında yayınlamalılar; bunu da eleştirebilirsin; ancak Türkiye'de yaşadığımızı ve Yeni Tiyatro Dergisi'nin Türkiye'de yayınlandığını unutmaman gerekir. On sekiz sayıdır çalıştığımız Mart Matbaası'nın "tasfiye" edilme sürecinde, yeni matbaa ararken karşılaştığımz sorunları ve "dolandırılmakla" karşı karşıya kaldığımızı ve maddi kayıplarımızın ötesinde, ne kadar "üzüldüğümüzü" biliyorsun; bu üzüntü maddi kayıptan çok, okurların dergimizi ve oyun kitaplarımızı sabırsızla beklediklerini bilmemizdendir. Ayrıca her şeye rağmen, dergimiz hazırdır ve bugün yarın dağıtılacaktır. Yeni Tiyatro Dergisi'nin, belirttiğin gibi "çanak yalamaktan başka çaresi" ve çareleri de vardır. En başta okurlarımız ve abonelerimiz... Sen de Yeni Tiyatro Dergisi'nin bir okuru olarak şunu unutma; Yeni Tiyatro Dergisi, Türkiye Tiyatrosu'nun "onuru" için çalışmaktadır ve çalışmaya devam edecektir ve her "ayın 1'inde" raflardaki yerini alabilmesi için "insanüstü" bir çabayla da çalıştığımızı belirtmek isterim.

Görüşüp tartışabilmek dileğiyle...

Erbil Göktaş
Yeni Tiyatro Dergisi Genel Yayın Yönetmeni


***


Ayrıca bakınız:

LİNÇÇİ Ertuğrul Timur, öznesiz tümce kuruyor!

Yalan makinesi ve küfürbaz Mustafa Demirkanlı'nın sözde küfre karşı kampanyasına alet olanların imzaladıkları metni ve alet olanları teşhir ediyoruz!

Linç imzacıları listesi