ARŞİV 24 Nisan 2007:
Beni bu defa da Hilmi Bulunmaz üzerinden
suçlamaya kalkan
DEMİRKANLI'YA (BİR KEZ DAHA) SON OLMASINI UMDUĞUM CEVAP
(...)
Mustafa Demirkanlı, umarım sözünü tutar ve bundan böyle (ismimi vererek ya da vermeden veya kendisi başka bir isim ardına gizlenerek veya örneğin, hacklenmeden kurtulduğu halde aylardır bir tek yazı yazmayan ve aslında söyleyecek bir şeyi kalmadığı için "hacklendim" numarasına yatmış olan, kimliği belirsiz, sanal şahıs Burak Caney sapığını tekrar devreye sokarak) bana sataşmaya kalkışmaz. Ama eğer kalkışırsa, Demirkanlı'ya cevap vermek için bir şartım var: Önce, belgelediğim tüm yalanları için ("tekrar okuyunca yanlış anlaşılabileceğimi anladım, aslında şöyle demek istemiştim" tarzında önemsizleştirme gayretine girmeden) açıkça/mertçe/Türkçe/netçe, hesap verecek ya da özür dileyecek. Ve bundan böyle Büktel hakkında herhangi bir suçlama yaparsa, o suçlamayı, kanıta muhtaç kanıtlarla, salakça iddialarla değil, Büktel'in kendi ifadeleriyle "somut" olarak, direkt kaynak göstererek, kanıtlayacak. Böyle yapmazsa, bundan böyle, (Burak Caney sapığını asla cevaplamadığım gibi) artık Demirkanlı'yı da cevaplamayacağım.
Ben hayatımı, onun yalnızca birkaç saniyede uydurduğu kasıtlı yalanları çürütmek için, günlerce kanıt belge toplamakla, bu kanıtları mantıklı ve tutarlı bir kompozisyon içinde okurlara sunmak için kılı kırka yarmakla, daha fazla harcamak zorunda değilim. Büktel/Demirkanlı Polemiği'ndeki yazılara rağmen Demirkanlı'nın ne mal olduğunu hâlâ anlamayanlar kaldıysa, zaten anlamak istemiyorlar demektir.
Coşkun Büktel / 24 Nisan 2007
Yukarıdaki yazının tamamını okumak için, lütfen aşağıdaki başlığı tıklayınız:
DEMİRKANLI'YA (BİR KEZ DAHA)SON OLMASINI UMDUĞUM CEVAP
NOT: Benim, onca yazıdan sonra, artık iftira makinası, linççi sapık Demirkanlı için söylenecek yeni bir şeyim yok. Ama o sapığı bir iftira enstrümanı olarak kullanmak üzere, reklam adı altında sadaka vererek, devlet bütçesinden besleyenlere (Lemi Bilgin, Ertuğrul Günay, Ayşenil Şamlıoğlu, vb.) daha söyleyecek pek çok şeyim var. İnadına besleyin siz bu apaçık iğrenç iftiraları!... Umarım, Tarih taksiratınızı affeder.
Ben, artık, Mustafa Demirkanlı'yı midesi kaldırabilen, Demirkanlı'dan iğrenmeyebilen herkesten, tüm samimiyetimle, iğreniyorum!
DEMİRKANLI'NIN, (önceki yazılarımla belgelenerek mahkum edilmiş iftiralarını, okurların balık hafızasına güvenerek bir kez daha piyasaya sürmek amacıyla) yazdığı son "yazıyı"(!) okumak için, lütfen, TIKLAYINIZ!
(Kaynak: www.coskunbuktel.com)