23 Ocak 2010 Cumartesi

BASIN AÇIKLAMASI

23 OCAK 2010 CUMARTESİ SAAT: 14:00

TAKSİM TRAMVAY DURAĞI

SANATÇILARIN İSTANBUL BULUŞMASI ETKİNLİĞİ

30 OCAK 2010 CUMARTESİ SAAT: 18:00

SU GÖSTERİ SANATLARI / AKSARAY

Dudaklarına mühür vuruyorlar, bileklerine kelepçe... Yüzyıllardır izlerini sürdükleri tanıklar sadece han, hamam, imaret... Yaşamamış gibi surlarının içinde rengarenk akan coşkun bir nehir.

Milyonların ayak izleriyle coşup koşarken sen geleceğe, emeğe dair ne varsa talan ediyorlar bir bir… Gökdelenlerden kafes kuruyor, alışveriş merkezlerinin yabancılığına mahkum ediyorlar seni... İçini boşaltmak için yok ediliyor tanıklıklar, kapanıyor tiyatro salonları, sinemalar, meydanlar, parklar, alanlar... Kuşatılmış, tutsak edilmiş eylem adımlarının yankılandığı sokaklar, hınca hınç dolan coşkun meydanlar...

Eteklerini tutuşturuyor Ameleperver Cemiyeti, “Tatili Eşgal”e çıkan tramvay işçileri, Kasımpaşa tersanelerinde ömrünü tüketenler... Her tuğlada, her putrelde, her taşta alınterini ve el izlerini bırakanlar... İlmek ilmek, hücre hücre örenler seni... Eller, eller... Hayatı yaratan eller... Tutup silkeliyor seni tarihin içinden Cibali Tekel'in kadın işçileri. Boğaz boyunca dizilen tütün depoları, fabrikalar... Sahi nerede şimdi Beykozlu kundura işçileri? Paşabahçe Şişe-Cam... Neredeler İstanbul… soruyor musun?

Diyorlar ki, sen ne tarihin güzide çocuğusun, ne de milyonlarca nasırlı elin ürünü! “Avrupa Kültür Başkenti” adı altında yükseltilip metrekare fiyatın, sunulmalısın köle pazarına… Kabul ediyor musun?

İşte Saraçhane'de toplanan yüz binler, işte Kavel... Şu köşeden çıkıp geliyor Haziran'ın büyük eylemcileri… Yine 1 Mayıs ve Taksim... ‘77 1 Mayıs'ının işçileri doldurmuş tüm meydanları, Beyazıt'ın kanlı Mart'ını sormaya geliyorlar tarihten. Gazi’den, Sultanbeyli’den iniyor gecekondulular kalbinin merkezine. “Güvercin ürkekliği”yle yürüyen Hrant'ın, Şişli kaldırımından bize bakıyor bedeni... Sokak ortalarında, evlerinde, üniversitelerinde öldürülenler... Geleceği aydınlatan izleri görmüyor musun?

Tir tir titretiyor hala parababalarını, AKM'den bakan pankarttaki o bilekleri zincirli işçi! Dev stantlarla kapatmaya çalışıyorlar kabuslarını…

6. Filo'ya karşı yürüyenlerin öfkeli sloganları duyulmasın istiyorlar, milyonlarca grevcinin yüzleri ışıtmasın bugünü ve geleceği... Ne emeğe dair tek bir anın, ne de seni yaratan “küçük insanlar”ın… Tümü silinmeli hafızalardan…

Oysa biz seni tramvayına asılan çocuklarının gülüşüyle seviyoruz... Her taşında alınteri olan emekçilerinle… Biz seni her an patlamaya hazır kalabalığınla seviyoruz... Çamurlu varoşların bitimsiz umudu ve isyankârlığıyla...

Seni sermayenin “kültür başkenti” olarak ilan edenler bilmelidir ki, sen bizimsin İstanbul. Sokakların, meydanların, fabrikaların, üniversitelerin bunu haykırır. Bunu haykırır sloganlarımız… Bunu haykırır şiirlerimiz… Bunu haykırır şarkılarımız… Bunu haykırır ellerimiz… Bunu haykırır yüreklerimiz.

Sen bizimsin İstanbul… Kavgamızın Başkentisin.


***


BASINA VE KAMUOYUNA


Ayışığı Sanat Merkezi olarak 2010 İstanbul Avrupa Kültür Başkenti’ne karşı Kavgamızın Başkenti İstanbul için tüm sanatçılara çağrımızdır: 23 Ocak Cumartesi günü saat 14:00’te Taksim Tramvay durağında yapacağımız basın açıklaması herkesi bekliyoruz. Ardından 30 Ocak Cumartesi günü Su Gösteri Sanatları Merkezinde sanatçılar olarak bir araya gelecek ve kavgamızın başkenti için şarkılar, türküler söyleyecek, şiirlerimizi okuyacağız. Sen bize layıksın İstanbul diyen tüm dostlarımızı yanımızda görmekten büyük mutluluk duyacağız.

Şimdiden buradan tüm sanatçı dostlara sesleniyoruz; gelin birlikte İstanbul’un gizlenen yanını ortaya çıkaralım. Sinemacılar, tiyatrocular, fotoğraf sanatçıları gelin birlikte İstanbul için çıkalım sokaklara… İstanbul filmleri çekelim, İstanbul oyunları oynayalım, İstanbul kareleri fotoğraflayalım… Yaptıklarımızı İstanbullularla paylaşalım… Ondan aldıklarımızı yine ona verelim…

Kavgamızın Başkenti İstanbul için bir araya gelelim…

Umudumuz Kavgada Kavgamız Sanatımızla…


Ayışığı Sanat Merkezi