20 Ocak 2010 Çarşamba

Vicenza'da tanıştığımız bir yazarın kitabı!

Hilmi Bulunmaz
20 Ocak 2010


Yaklaşık olarak bir haftadır, oğlum Cemal Bulunmaz'la birlikte İtalya'dayız. Sırasıyla Roma, Venedik, Vicenza ve Padova kentlerini gezdik. Konakladığımız Padova'daki Hotel Admiral, son derecede rahat ve asla otel havası vermeyen, çok samimi bir ev ortamına sahip.

Hemen hergün pizza yediğimiz Padova ve çevresindeki kentlerdeki "lokanta"lardan sıkıldığımız ve aynı zamanda Teatro Olimpico'yu
(Olimpiyat Tiyatrosu) görmek istediğimiz için, tarihsel önemi büyük olan bu tiyatronun bulunduğu Vicenza'nın merkezine gitmeye karar verdik. Oğlum, bir yandan İtalyan plakalı kiralık arabamızı kullanırken, bir yandan da Teatro Olimpico'ya yakın bir yerde Türkyeli bir dönerci olduğunu ve daha önceki Vicenza ziyaretleri sırasında bu dönercide "millî yemekler" yediğini dile getirdiğinden, kendimizi dönercinin küçük ve sevimli mekânında bulduk. Selam sabahtan sonra, iş geldi memleket meselelerine dayandı.

Dönerci dükkanını işleten Tunceli (Dersim) kökenli Erdoğan Şenci, neredeyse bütün ömrünü devrimci mücadele ve çalışmaya vakfetmekle birlikte, bir yandan da tarihe not düşmek için kitaplar yazıyor. Bize de bir kitabını imzalayarak armağan eden Şenci'yle yaptığımız sohbetimizin bir kısmını videoya kaydettim ve İstanbul'a gider gitmez ivedilikle o videoyu yayınlayacağım. Bunun yanı sıra, okumaya başladığım Şenci'nin kitabını da değerlendirmeyi düşünüyorum.

Umarım dediklerimi yapabilirim...


***



Bu kitabın temeli, 1982 yılının Mart ayında Elazığ Kapalı Cezaevinde atıldı. Elazığ 2 nolu Askeri Tutukevindeki "İsyan" suçlamasından ceza alan 114 kişilik bir grupla "Cezanın infazı" için Kapalı Cezaevine getirilmiş ve kısmen rahat bir cezaevi ortamı bulmuştuk.

O sıralarda kafamda "Günlük" tutma fikri oluştu. Bu düşüncemi ilk önce Murat Sever'le paylaştım ve hemen işe koyuldum. Tutsaklığımın üzerinden 18 ay gibi bir süre geçmişti. İşe, yakalandığım gün olan 28 Ekim 1980'den başladım. 18 ayı gün gün hatırlamak elbette olanaklı değildi. Fakat, aklımda kalan herşeyi, kağıda dökmeye başladım. Günümün önemli bir bölümünü alan bu çalışma, giderek bir Anı'ya dönüşmeye başladı.

Önsöz'den