Millî ve manevi değerlere büyük bir yakınlık duyan Türk Edebiyatı Vakfı'nın konuğu olarak bir konuşma yapan Ömer Faruk'a özel bir "ilgi" gösteren Hilmi Bulunmaz, bu zatın adını içeren afişin fotoğrafını çekerek, bu "ilgisinin" önemini dile getirmiş oldu!
.
Önce doktor, sonra doçent ve ardından profesörlüğe dek yükselebilme "başarısı" gösteren Ömer Faruk Harman, Türk Edebiyatı Vakfı'nın konuğu olarak, "İNCİLLER" üzerine bir konuşma yaptı.
.
Ömer Faruk'un "DİNLERİN BİRARADA YAŞAMAYA KATKISI" başlıklı yazısından bir tadımlık sunuyoruz:
.
"İnsanoğlu başlangıçtan bu yana hep topluluk halinde yaşamış, diğer insanlarla bir arada yaşama ihtiyacı, öteki canlılar gibi insanların da en temel niteliklerinden birini teşkil etmiştir. Modern psikoloji ilmi insanın doğuştan getirdiği özellikler arasında bir gruba ait olma (aidiyyet ve mensubiyyet) duygusunun da bulunduğunu belirtmektedir. Tek başına yaşama istisnaî bir durumdur ve insanlar, bir arada yaşama ihtiyacını doğuştan beraberlerinde getirmektedirler. Bir aile içinde dünyaya gelen insan, en küçük topluluk türü olan aileden millete kadar varan çeşitli sosyal grupların tabiî üyesi olmakta, hayatını devam ettirebilmek için çeşitli sosyal yapılanmalar içinde yer almaktadır. Bu realite Kur’an’da 'Ey insanlar! Doğrusu biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık. Ve birbirinizle tanışmanız için sizi kavimler ve kabilelere ayırdık' (el Hucurât 49/13) şeklinde ifade edilmektedir."
.
(Kaynak: ilahiyat.cumhuriyet.edu.tr/dialog)