15 Kasım 2009 Pazar

Tiyatroda faşizme ödül (ödün) vermeyin: "Talât Sait Halman skandalı"nda tarafınızı belirleyin!

Oğuzhan Müftüoğlu, Can Yücel, Rıfat Ilgaz, Emil Galip Sandalcı, Baskın Oran, Fikret Başkaya, Korkut Boratav, Halit Çelenk, Ali Asker, Halil Ergün, Aytaç Arman, Erbil Tuşalp, Gençay Gürsoy, Haluk Gerger, Ufuk Uras, Hayri Kozanoğlu tarafından kurulan Toplumsal Araştırmalar Kültür ve Sanat İçin Vakıf'ın (TAKSAV) 2008 yılında düzenlediği 13. Uluslararası Ankara Tiyatro Festivali'nde, hem de "Emek Ödülü"yle onurlandırılan 12 Mart Faşizmi Kültür Bakanı Talât Sait Halman (Talât Sait Halman, the Minister of Culture of Turkey during fascist March 12th stroke, who has been awarded)


12 MART FAŞİZMİ'NE KARŞI ÇIKAMAYAN

12 EYLÜL FAŞİZMİ'NE KARŞI ÇIKAMAZ!


"Tiyatroda faşizme ödül (ödün) vermeyin: 'Talât Sait Halman skandalı'nda tarafınızı belirleyin!" Hilmi Bulunmaz

Konumuzla ilgili olarak Gazeteokuyun.net sitesinden bir haber sunuyoruz. (HB)


***


Ertuğrul Günay Ankara’daki Tiyatro Festivali’ne katıldı


Toplumsal Araştırmalar Kültür ve Sanat İçin Vakıf (TAKSAV) tarafından düzenlenen 14. Uluslararası Ankara Tiyatro Festivali başladı. Festivalin açılışında Bakan Günay’dan ilginç açıklamalar geldi.

Festivalin açılışına, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Müsteşar Yardımcısı Nihat Gül, Devlet Tiyatroları (DT) Genel Müdürü Lemi Bilgin, sanatçılar ve tiyatroseverler katıldı.

Törenin sunuculuğunu üstlenen DT sanatçılarından Sabri Özmener, festivalin 14 yıldır başarıyla gerçekleştirildiğini, geçen yıl hiç tiyatroya gitmemiş 4 bin 703 kişinin tiyatro salonlarıyla buluşturulduğunu söyledi.

Festivalin Kültür ve Turizm Bakanlığı, DT, Çankaya ve Yenimahalle belediyelerinin işbirliğiyle düzenlendiğini ifade eden Özmener, bu yıl 53 tiyatro topluluğunun festivalde sahne alacaklarını söyledi.

Çankaya Belediye Başkan Yardımcısı Ali Ulusoy da festivalin 14. yılına ulaşmasının büyük bir başarı olduğunu ifade etti.

Başkent Ankara’nın giderek ”taşralaştırıldığı, yoksullaştırıldığı bir dönemde” sanatın birleştirici gücünün büyük önem taşıdığı görüşünü dile getiren Ulusoy, ”Bu, karanlığa karşı yakılmış bir meşalenin tutuşmasıdır. Nefesimizi kesmeye çalışanlara karşı en önemli cevap sanatın gücünü yükseltmektir” diye konuştu.

Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Nihat Gül de devletin sanat kurumlarının yanı sıra, özel ve amatör tiyatroların da desteklenmesi gerektiğine inandıklarını, bu nedenle Bakanlık olarak bu desteği verdiklerini söyledi. Festivalin de bu katkıya yönelik bir etkinlik olduğunu vurgulayan Gül, festivalin daha nice yıllara ulaşması dileğinde bulundu.

-LEMİ BİLGİN’E MESLEK BAŞARI ÖDÜLÜ-

Sponsorlara teşekkür plaketlerinin sunulmasının ardından festivalin meslek başarı, onur ve emek ödülleri takdim edildi.

Meslek başarı ödülüne değer bulunan Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Lemi Bilgin, bir festivalin ne kadar zor düzenlendiğini en iyi bilenlerden olduğunu, bu nedenle festival yöneticilerini yürekten kutladığını söyledi.

DT’nin bu yıl 60. kuruluş yıl dönümü olduğunu anımsatan Bilgin, bu yıl 60 sahneye ulaşma hedefiyle yola çıktıklarını, sezon sonunda da bu hedefe ulaşacaklarını belirtti.Bu yıl ayrıca 60 yerli yazarın eserlerini tiyatroseverlerle buluşturacaklarını aktaran Bilgin, Türkiye’nin her yerinde sanatseverlerle buluşmanın büyük bir mutluluk olduğunu ifade etti.

Son 2 yıldır Kültür ve Turizm Bakanı Günay’ın da desteğiyle 14 yeni sahneye kavuştuklarını anlatan Bilgin, ”Tiyatro, seyirci ve oyuncu bir araya geldiği zaman oluşuyor” dedi.

Bilgin’e plaketini festival yönetmeni Yener Aksu verdi.

Daha sonra yönetmen Işıl Kasapoğlu’na onur ödülü sunuldu.

Türkiye’ye 1993 yılında geldiğini ve o günden bu yana hep ”karamsarlık öyküleri” dinlediğini, sürekli kültür ve sanatta, tiyatroda geriye gidildiğini söylendiğini anlatan Kasapoğlu, Türkiye’nin değişik yerlerinde tiyatro alanında görevlerde bulunduğunu, buralarda çok önemli işler başardıklarını ifade etti.

Seyirciyle nefes alıp verildiği takdirde tüm zorlukların aşılacağını vurgulayan Kasapoğlu, ”Aktörler var olduğu sürece seyirci de var olacaktır. O nedenle, bana niye tiyatro yaptığımı sorduklarında, ‘dünyayı değiştirmek için’ diyorum” sözleriyle meslek aşkını dile getirdi.

Kasapoğlu, ödülünü TBMM Genel Kurulundaki görüşmelere katıldıktan sonra törene gelen Kültür ve Turizm Bakanı Günay’dan aldı.

Bakan Günay, sözlerine, ”Aklımdan geçenlerin büyük bir çoğunluğunu sevgili Işıl Kasapoğlu söyledi. Hem bu hak ettiği ödül için kendisini alkışlıyorum, hem de sözleri için içtenlikle, yürekten teşekkür etmek istiyorum” diyerek başladı.

”Bir ezber var, 40 yıldır bu ezberi duyar ve dinlerim, karamsar bir tablo çizmeyi tercih ederler. Bu söylem 40 yıldır sürer gider, ‘karanlık günlerden geçiyoruz, ülkemiz kötüye gidiyor, sanat yaşamımız yok oluyor.’ Bu kolay bir ezberdir, bence geleceği aydınlatacak bir söylem değildir” diyen Günay, Kasapoğlu’nun sanatın içinden bir kişi olarak çok uzun bir süre, Bilgin’in ise son birkaç yıl içinde yaşananları en iyi biçimde özetlediğini söyledi.

Bakan Günay, sözlerini şöyle sürdürdü:

”Bence Türkiye, bir karanlığa ve umutsuzluğa değil, bir umuda, bir aydınlığa doğru ilerliyor. Bütün gücüyle Türkiye çağdaş uygarlık yoluyla ilerliyor. Hiçbir güç, hiçbir kuvvet bunu geriye döndüremez. Çünkü, belirlediğimiz yön ileriye ve aydınlığa doğrudur. Ben çok önemli bir toplantıdan buraya mesaj göndermekle yetinmedim. Toplantıdan bir koşu buraya gelmek ve sizinle görüşmek istedim. Çünkü içimdekileri sizinle paylaşmak istiyorum. DT’nin 60. yılındayız. Bu yıl Türkiye sathında 60 tiyatroya kavuşmayı hedefliyoruz. 2 yıldan biraz daha önce ben göreve başladığımda DT’nin İstanbul’un Anadolu yakasında bir tek sahnesi yoktu. DT, Anadolu yakasına henüz geçmemişti. 2007 yılının Aralık ayında Beykoz’da Feridun Karakaya Sahnesi’ni açtık.”İstanbul’a kazandırdıkları tiyatro salonları konusunda bilgi veren Günay, Çolpan İlhan ve Kenterler tiyatrolarının kapanmalarını engellediklerini ifade etti. İzmir ve Ankara’daki çalışmalarını da anlatan Günay, eski adliye binası salonlarını yaptıkları düzenlemelerle kültür ve sanat dünyasına kazandırdıklarını söyledi.

-”NEREDE SAHNE KAPANIYOR?”

Yıl sonuna kadar DT’ye 60 sahne kazandırmayı hedeflediklerini dile getiren Günay, ”Nerede sahne kapanıyor? Yani, ‘Ankara’nın sanat yaşamı, kültür yaşamı taşralaşıyor’ diyen arkadaşlarıma bugüne kadar ne yaptıklarını izin verirseniz sormak istiyorum” dedi.

Ankara’da adliye ve Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası (CSO) arasında yıllardır metruk duran cer atölyelerini 2.5 yıldır gece gündüz çalışarak kültür ve sanat mekanı haline getirdiklerini, burada 3 konser verildiğini anlatan Günay, 2010 yılı Ocak ayındaki sergi, müze ve kültürel etkinlik salonunun açılışına da tüm Başkentlileri davet etti.CSO salonunda yapılan tadilata da değinen Günay, ”

CSO, 2-3 yıl önceki haline benziyor mu, yoksa çağdaş bir salon haline dönüştü mü? Bunu hepinizin vicdanına sunmak istiyorum” dedi.

Tiyatronun kendisinin de özel merakları arasında olduğunu, lise ve üniversite yıllarında amatör olarak tiyatroyla uğraştığını aktaran Günay, tiyatronun kendi yaşamında özel bir yeri olduğunu ifade etti. Günay, ”Ama ondan da ibaret değil, sinemada biz geriye mi gidiyoruz Allah aşkına? Bir filmimiz şu anda Oscar’a gidiyor. Ve biz devlet olarak ona çok ciddi biçimde destek veriyoruz” diye konuştu.

Türk Sinemasının atılım yaptığını, uluslararası festivallerde ödül alan yapımlara Bakanlığın destek sağladığını dile getiren Günay, tiyatrolara yapılan yardımlardan da söz etti. Köy tiyatrolarına da destek verdiklerini belirten Günay, ”Türkiye, bir karanlığa ve umutsuzluğa değil, bir aydınlığa ve umuda doğru yürüyor ve yürümeye de devam edecek” diye konuştu.

Festival kapsamında emek ödülü de DT çalışanlarından Hüsamettin Eraslan’a verildi.

Eraslan’a ödülünü veren Yenimahalle Belediye Başkan Yardımcısı Şenol Balaban da bu akşam güzel bir etkinlik yaşandığını söyledi. Balaban, ”Sayın Bakanım, ‘karamsarlıktan fazla bahsetmeyelim’ demişti, ama bugün saat 14.00′ten 17.30′a kadar TBMM programını dinledim, ruhum karardı. Bugün törene geldiğimde ise Sayın Bakanımın dediği gibi önümüzün aydınlık olduğunu, Türkiye Cumhuriyeti’nin Ulu Önder Atatürk’ün çizdiği yoldan sapmayacağına sizleri gördükten sonra kanaat getirdim” dedi.

Yöneticiler olarak sanata destek verme görevini üstlendiklerini dile getiren Balaban, ”29 Marttan bu tarafa olan yöneticiliğimizde karınca kararınca destek veriyoruz, ama 2010 yılı bizim için, devrimci, demokrat, aydın belediyeler için, aydınlık Türkiye için bir atılım yılı olacaktır” diye konuştu.Festival, 23 Kasımda sona erecek.
AA

(Kaynak: gazeteokuyun.net)