Meydanların fotoğraflı eylem tarihi
Şehirler değişti, insanlar değişti; ama sokakların ve meydanların nabızlarını yükselten eylemler değişmedi.
Bazen öğrenciler, bazen işçiler büyük kalabalıklar halinde yürüdü. Dev mitinglerde avazı çıktığı kadar bağırdı siyasetçiler. Kimi gün eğitim özgürlüğü için arşınlandı sokaklar, kimi de harçlara gelen zam yüzünden. Kayıp aileleri bir kenarda gözyaşlarını akıtırken kaldırımlardaki kalabalıklar umursamadı bile. Çoğu zaman da hak arama ile tahrip gücü yüksek provokasyonlar birbirine karıştı. 20 yılı aşkın süredir meydan mitinglerinden korsan eylemlere bu sokak hareketlerini görüntüleyen Ali Öz'ün fotoğrafları, "Fotoğraflı Türkiye Sosyal Tarihi" adlı sergide görücüye çıktı.
Nerede o eski eylemler!
Haber fotoğrafçısı Ali Öz'ün makinesinden çıkan kareler, yakın geçmişin bir özeti gibi. Kimi zaman bir terörist cenazesi takılmış objektife, kim zaman mazot zammını protesto için eski bir traktörü yakan köylüler. Öz'ün çekimleri, ülkemizde sokak eylemlerinin gelişim seyrini de yansıtıyor. "Nerede o eski eylemler?" diye soran Ali Öz, efsanevi meydan mitinglerinin, kilometrelerce yürüyüşlerin artık son bulduğunu, meydanların günümüzde 'butik eylemlere' kaldığını söylüyor. Fotoğraflara da yansıyan gerçek bu: Dünden bugüne eylemlerin mahiyeti değişti, sokakların heyecanı yitti; en önemlisi de eylemci kitle azaldıkça azaldı. Güçlü, kuvvetli tersane işçileri bile zamana yenik düşerek kayboldular. Ali Öz, bu değişimi kültürel yozlaşmaya, ekonomik sıkıntılara, krizlere bağlıyor. Hak arama bilincinin oluşmamasını ise "Türkiye'de doğru dürüst örgütlenme yok. Sadece slogan atmayı biliyoruz." diye özetliyor.
Ali Öz, yıllar yılı fotoğraf çektiği meydanları anlatırken, öğrenciler için vazgeçilmez olan Beyazıt Meydanı'nın her türden ve görüşten eylemci için hâlâ 'vazgeçilmez' olduğunu söylüyor. Bir zamanlar çok acı olaylar yaşansa da Taksim Meydanı ona göre işçi eylemlerinin her daim vazgeçilmez cazibe merkezi. Kadıköy ve Kartal gibi bir zamanların popüler eylem alanları ise eski cazibesini yitirdi Öz'e göre. İstanbul'un resmî eylem meydanı Zeytinburnu'ndaki Kazlıçeşme'nin tercih edilmemesini de 'kalabalıkları yutan devasa bir yer olmasına ve şehir merkezine uzaklığına' bağlıyor.
Ali Öz'e göre fotoğraf, gücüne inandığı ve toplumsal yararı en üst düzeyde sağlayabildiği bir araç. Kötülüklere, olumsuzluklara karşı bir nevi mücadele aracı... Sırasıyla Nokta, Güneş, Milliyet, Aktüel, Cumhuriyet, Tempo, Star ve NTV Mag'da çalışan fotoğrafçı, mesleğini her zaman bir hobi gibi yaptığını söylüyor; başarısını da buna bağlıyor. Bir fotomuhabirinin yaşadığı zorlukları en iyi bilenlerden biri de Ali Öz olmalı. Sokakların hararetiyle emniyet güçlerinin 'tedbiri' arasında kalan fotomuhabirleri, çoğu zaman görevlerini yapamaz duruma gelir. Öz'ün anlattığı bir olay, söz konusu 'tedbir'lerin bazen hangi noktaya vardığını gösteriyor. "Eskiden polislerle ahbaptık. 2001 yılında Alibeyköy'deki cemevinde bütün gazeteciler ile birlikteydik. Polisler, gazetecileri bir çember içine almış. Ben gidip olayı çektim. Bir polis 'Sizi müdürüm istiyor' deyince hep birlikte konuşalım dedim. Ancak polis, 'yok örgüt lideri sen geleceksin' dedi. Dönemin emniyet müdürü NTV'ye telefon edip işten çıkarılmamı istemiş."
Ali Öz'ün fotoğraflarına bakarken bir yandan sokakların dilini okuyor, bir yandan da Türkiye'nin yakın dönemde yaşadığı sosyal değişimi gözlüyorsunuz. O eylemci kalabalıkların içinde ne çok bireysel hikâye gizlidir kim bilir? İşte o hikâyeler, kimi zaman Öz'ün objektifinin gösterdiği bir insan yüzünde okunuyor. Bir insan yüzü bazen en sarsıcı hikâyeyi anlatır! Karşı Sanat Çalışmaları'nda bugün açılan 'Fotoğraflı Türkiye Sosyal Tarihi' sergisi, 20 Eylül'e kadar görülebilir. (0212 245 71 53) ZAMAN
AYTEN KAYA