Tiyatro kamuoyunun bildiği gibi, Burak Caney adlı sanal kişi, Coşkun Büktel ile Hilmi Bulunmaz'ın sanatsal ifade olanaklarını imha etmek için her türlü pisliği yapmıştı. Büktel ile Bulunmaz da, yaptığı pisliklere karşılık, Burak Caney'e "orospu çocuğu" demişlerdi. Sanal kişi olduğu için, hiçbir insanî niyeti ve hesabı olmayan Burak Caney, Türkiye tiyatrosunun çürümesini engellemek için savaşım veren Büktel ile Bulunmaz'ın düşünsel anlamda linç edilmesinin yolunu açtı. Başta Mustafa Demirkanlı olmak üzere, Kültür Bakanlığı çanağı ve linç kültürüyle beslenen kişiler de, Büktel ile Bulunmaz'ın sanatsal ifade olanaklarının imha edilmesi için, sanal kişi Burak Caney'in çizdiği rotadan yürüme kararı aldılar.
Köpek Kalbi romanını okurken, Mikhail Bulgakov'un, "orospu çocukları" sözünü yerli yerinde kullandığını görünce, hemen Burak Caney'i anımsadım. (HB)
"Philip Philippovich, sen dünyaca meşhur birisin. Onlar sana bir şey yapmaya cesaret edemezler... Tanrı aşkına, lisanımı mazur gör, o orospu çocukları sana dokunmaya bile cesaret edemezler."
(Kaynak: Mikhail Bulgakov, Köpek Kalbi, Kaknüs Yayınları, Şubat 2002, sayfa 106)