Hastalıklı bir bünyeye sahip olan Türkiye tiyatrosu, özellikle 12 Eylül Faşizmi'yle birlikte Kültür Bakanlığı çanağı yalayarak yatalak oldu. Kendisine, halka güvenmeyip devletin verdiği avantaya güvenen Türkiye'deki tiyatrolar, iyice kötürüm hâlde. Yaşlı ve ölümcül duygulara sahip köpekler, nasıl ki durağan bir reflekse sahipseler, Kültür Bakanlığı çanağı yalayan çağdışı tiyatrolar da aynı durağanlıkta bir refleksle ömürlerinin son demlerini yaşıyorlar. (HB)
Köpek Kalbi romanından küçük bir tadımlık:
"Hasta iken en önemli şey yiyecek bir lokma şey bulmaktır. Yaşlı köpekler hâlâ Vlas'ın onlara nasıl üzerinde büyük et parçaları olan kemikler attığını anlatıp dururlar. Bu iyiliğinden dolayı cennette kutsansın!"
(Kaynak: Köpek Kalbi, Kaknüs Yayınları, Şubat 2002, sayfa 10)