22 Temmuz 2009 Çarşamba

12 Eylül Faşizmi beslemesi NAMUSSUZ LİNÇÇİLER tarafından idam edilen devrimci tutsakların teslim olmadığını kanıtlayan mektuplar gün yüzüne çıkıyor!

12 Eylül Faşizmi, hayatın her alanını imha ettiği gibi, tiyatroyu da imha etti. Bu imha sürecinde, onuruyla mücadele edip imtihan verenler, halkın yararına tiyatro yapma çabası içerisine girdiler. Ancak, bu imtihandan çakanlar, kendilerini burjuvazinin köhnemiş tiyatro salonlarına tutsak ettiler. Devrimcilerden ödünç aldıkları sloganları terk eden bu ikiyüzlü faşizm kutsayıcıları, hiç ara vermeden Kültür Bakanlığı çanağı yalayıp, Efes Pilsen tezgâhtarlığı yapmayı sürdürüyorlar. Bu ruh durumu içerisindeyken okuduğumuz yürek burkan yazıdaki Mehmet Kanbur'un karısına yazdığı son mektuptan bir alıntı:

"Tek başına yapayalnız kalsan dahi doğruluktan, dürüstlükten ayrılmayacağına, namusluca yaşamını sürdüreceğine inanıyorum."

Milliyet gazetesinden aktardığımız aşağıdaki haberi,

FAŞİZMİN LİNÇ KÜLTÜRÜ

anlayışını yeniden düşünmeniz için, sizlerin de mutlaka, ama mutlaka okumanızı öneririz. (HB)


***


26 yıl bu mektubu bekledi

Gökçer Tahincioğlu

Ocak 1983’te
idam edilen Mehmet Kanbur’un karısına yazdığı son mektup ortaya çıktı. Bir daha evlenmeyen Zeynep Kanbur 35 yaşındaki oğluyla Fransa’da yaşıyor 26 yıl aradan sonra eşinin idamdan önce kendisine yolladığı sözcükleri öğrenen Zeynep Kanbur: “Bu mektubu çok bekledim. Neden verilmedi bilmiyorum” dedi

Devrimci 78’liler Federasyonu, 29 Ocak 1983’te İzmit'te idam edilen ancak son mektupları ailelerine ulaştırılmayan 4 kişiden Mehmut Kanbur’un da son mektubuna ulaştı. Federasyonun bildirmesi üzerine Fransa'dan gelen ve Kara Kuvvetleri Komutanlığı’ndan mektubu alan Kanbur’un eşi Zeynep Kanbur, “Mektubu veren memur sanki hüzünlü gibiydi. Bu mektubu çok bekledim. Yıllarca neden verilmedi bilmiyorum” dedi. Daha önce Ömer Yazgan ve Ramazan Yukarıgöz’ün mektuplarına ulaşan federasyon, idam edilen 4. kişi olan Erdoğan Yazgan’ın mektubu için de temaslarını sürdürüyor.

Bir tane daha kaldı

Genelkurmay Başkanlığı, Gölcük Donanma Mahkemesi’nde ‘Üçüncü Yol’ davasında yargılanıp idam edilen 4 kişiden Mehmet Kanbur’un 26 yıldır gizlenen son mektubunun da ailesine teslim edilmesine karar verdi. 78’liler Federasyonu’nun girişimleriyle, idam edilmeden 10 dakika önce kaleme aldıkları mektupları sakıncalı bulunan 4 kişiden Ömer Yazgan ve Ramazan Yukarıgöz’ün mektupları, Genelkurmay’dan alınarak ailelerine teslim edilmişti. Federasyon, son olarak idam edilen Kanbur’un ölmeden 10 dakika önce karısına yazdığı mektubu da almayı başardı.

Ziyaretine gitmiş gibi

Federasyonun, mektubun alındığını haber vermesi üzerine, oğlu Murat ile birlikte yaşadığı Fransa’dan Türkiye’ye gelen Zeynep Kanbur, şöyle konuştu:“Kara Kuvvetleri Komutanlığı’ndan mektubu dün (önceki gün) aldım. Tahmin edemeyeceğiniz kadar heyecanlandım. Eşimin ziyaretine gitmiş gibi oldum. İdamdan sonra ekonomik ve siyasi nedenlerden dolayı Fransa’da yaşamaya başladım. Burada kalmak istemedim. Mektubu verirken çok iyi davrandılar. Mektubu veren memur sanki hüzünlü gibiydi. Bu mektubu çok bekledim. Neden verilmedi yıllarca bilmiyorum. Eşim idam edildiğinde oğlum Murat 9 yaşındaydı. Bir daha evlenmedim.”
Sakın üzülme

Mehmet Kanbur’un idam edildiği 29 Ocak 1983’te elyazısıyla kaleme aldığı mektup şöyle:

"Değerli karıcığım. Biz tarihi son göre-vimizi yerine getirirken, seni görmek isterdim. Öyle sanıyorum ki hiç haber verilmedi. Veya göstermelik olarak, bilinçli, gecikeceğiniz şekilde haber gönderildi. Bu namussuzlardan farklı bir şey de beklenmez. Göremedim diye üzülmene hiç gerek yoktur. Senden bunu beklerim. Ben hayatım süresince özellikle birlikte olduğumuz zamanlarda gerçek anlamda belli şeyler anlatmaya çalıştım. Ve bu uğurda gücüm oranında üzerime düşen görevleri yerine getirmeye çalıştım. Son olarak da halkımın mutluluğu uğruna canımı severek feda ediyorum. Bu görevimi yerine getirirken size ve halkıma layık olmaya çalışacağım. Son nefesimi verirken dahi köhne düzenin celladına fırsat vermeden halkımın mutluluk sloganını haykıracağım. Bundan hiç kuşkunuz olmasın. Senin bundan sonra özel yaşamın hakkında bir şey söylemek istemiyorum. Sana güveniyorum. Tek başına yapayalnız kalsan dahi doğruluktan, dürüstlükten ayrılmayacağına, namusluca yaşamını sürdüreceğine inanıyorum. Ayrıca sana ve halkıma armağan ettiğim Murat’a da yeterli ilgi göstereceğine, halkına yararlı olacak şekilde yetiştireceğine eminim. Akyazı onurumuz. Yolumuz Akyazı’da düşenlerin yoludur. Devrimciler öldü, yaşasın devrim. Kahrolsun faşizm. Tek yol devrim."
Sıra, ‘en son mektup’ta

Zeynep Kanbur idam edilen eşinin kardeşleri Süleyman Kanbur ve İnsaf Kara-bulut ile Devrimci 78’liler Federasyonu’nun genel merkezinde bir araya gelerek Federasyon Başkanı Ruşen Sümbüloğlu’na teşekkür etti. 1983’te idam edilen Ömer Yazgan ve Ramazan Yukarıgöz’den sonra Mehmet Kanbur’un da mektubuna ulaşabildikleri için mutlu olduklarını söyleyen Sümbüloğlu, “Aynı tarihte idam edilen Erdoğan Yazgan’ın mektubunu alabilmek için de çalışıyoruz. Darbe yönetimi idam edilen gençlerin son sözlerini ailelerine iletmeyi çok gördü. 26 yıl sonra da olsa bunları ailelerine iletmek bizim görevimiz” dedi. Eşi ve arkadaşlarının kara kalem resimlerine hüzünlü gözlerle bakan Zeynep Kanbur ile Sümbüloğlu, bugün saat 12.30’da Mülkiyeliler Birliği’nde düzenlenecek basın toplantısında mektubun 26 yıllık hikâyesini gazetecilerle paylaşacak.

(Kaynak: Milliyet)